Kaley перевод на испанский
49 параллельный перевод
Kaley, Joey burada.
Kaley, Joey está aquí.
Gerçekten çok basitsin Kaley, yoksa K-ötü mü demeliyim?
Malvada, Kaley. O mejor dicho, "K-naze".
Teşekkürler Kaley.
Gracias, Kaley.
Kaley, ben Joey.
Soy Joey.
Miranda Kaley.
- Miranda Kaley.
Kaley?
- ¿ Kaley?
Miranda Kaley.
Miranda Kaley.
Elbette, Bayan Kaley ile olan ilişkimizi ne kabul edebiliriz ne de inkar edebiliriz.
Claro, no podemos negar o confirmar nuestra relación del la Srta. Kaley.
Efendim, Bayan Kaley ve muhasebecisi geldiler.
Señor, Srta. Kaley y su contador.
47 Kaley Sokağı'nda yaşıyordu. - Kız kardeşin seni tanımak istiyordu.
Vivía en el 47 de la calle Kaley, tu hermana.
İyi misin, Kaley?
¿ Estás bien, Kaley?
-... Kaley Spence'e.
- Kaley Spence.
Kaley Spence size 15 milyonluk dava açtı.
Kaley Spence lo está demandando por 15 millones dólares.
- Kaley, merhaba.
- Así que, Kaley, hola. - Hola.
Bu bir Aedes aegypti, Kaley.
Este es un Aedes aegypti, Kaley.
Kaley, bu terkedilmiş bahçelerden birinin bahçesine tırmandın mı?
Kaley, ¿ saltaste la cerca para entrar en uno de estos patios abandonados?
Tekrar sorduğum için özür dilerim Kaley ama burada doğruyu söylemek zorundasın.
Perdón por preguntar nuevamente, Kaley, pero debes decir la verdad aquí.
Kaley havuza ulaşmak için çitten tırmanmış.
Kaley brincó una cerca para llegar a la piscina.
Kaley Spence o zaman 12 yaşındaydı.
Kaley Spence tenía 12 años entonces.
Öyle mi Kaley?
¿ Es eso Kaley?
Teşekkür ederim, Kaley.
Gracias, Kaley.
Kaley adındaki bulimic bir genç kızın babasını oynamıştım.
Donde actué como el padre de una adolescente bulímica llamada Kayley.
Kaley, dinle beni.
Kaley, escúchame!
Bay Nash. Madem bugün son günümüz olabilir, bunu söylemem lazım. Soyunma odasında bayan Kaley'e kaydığınızı gördüm.
Sr. Nash, quizá hoy sea nuestro último día, así que tengo que decirle... de la vez que sedujo a la Srta. Kaley en los vestidores... yo lo vi.
Hey, Kaley.
Hola, Kaley.
Kaley... Sensiz ne yapacağız biz?
Kaley... ¿ Qué vamos a hacer sin ti?
Hadi, Kaley.
Vamos, Kaley.
- Kaley... bunun dışında kalmak.
- Kaley... Mantente fuera de esto.
Kaley!
¡ Kaley!
Kaley yaralandı.
Kaley está herida.
Michelle Kaley tuvalet ihtiyacı... diyor.
Michelle dice... Que Kaley necesita descansar.
- Ben Kaley ile geri kalmak ve olacak...
- Me quedaré, con Kaley, y...
- Kaley!
- ¡ Kaley!
Sırtına Kaley taşıyın.
Lleva a Kaley sobre tu espalda.
- Kayıtlara ihtiyacımız var.
Sí Hey, Kaley
- Genellikle ama bu sefer Kaley'di.
Normalmente, pero esta vez fue Kaley
Yeni müşteriler için geçici ses kaydı yapıyorduk ama Kaley'in güney aksanı o kadar iyiydi ki Beignet'tekiler bitirmesini istediler.
Nos burlamos de anuncios para poner en marcha nuevos clientes pero acento sureño Kaley era tan bueno, el pueblo Beignet seguían en producto terminado
- Yoksa Kaley'in...
- ¿ No crees que Kaley - ¿ Sabe usted dónde Kaley es ahora?
- Kaley şimdi nerede? - Evde sanırım. Bugün izin günü de.
Uh, en casa, creo Es su día libre
Kaley Taylor, Sasha Arconi'nin öldürmekten dolayı tutuklusunuz.
Kaley Taylor, está bajo arresto por el asesinato de Sasha Arconi
Kaley'in canlı yayındaki tehdidi mükemmel fırsat sağladı.
Amenaza de muerte en el aire Kaley le dio la oportunidad perfecta
The Big Bang Theory'den esinlendim bu pilici yaparken. Kaley Cuoco seslendirdi.
Kaley Cuoco, de The Big Bang Theory, grabó la voz.
Hayley.
Kaley... no?
Bayan Kaley?
Que soy inteligente.
- Amber...
¿ La Srta. Kaley?