Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kalıyoruz

Kalıyoruz перевод на испанский

2,101 параллельный перевод
Peki, o zaman sorun ne? Beş haftadır aynı odada kalıyoruz ve ben seni hiç incittim mi?
¿ Cuál es el problema, hemos vivido juntas por cinco semanas en la misma habitación, Te he lastimado?
Yani ne kadar modern olursak olalım geçen yüzyılda takılı kalıyoruz.
No importa qué tan modernos seamos, - seguimos atados al siglo pasado. - Cállate, madre.
Bu gece cenaze arabasında mı kalıyoruz?
- Estamos durmiendo en el coche fúnebre esta noche?
Harika! Joe olmadan eksik kalıyoruz.
Si, estamos incompletos sin Joe.
- Kalıyoruz.
Nos quedamos.
Geç kalıyoruz.
Vamos a llegar tarde.
Bizim zamanımızda, yapmamız gereken tek şey insan öldürmekti. Şimdi ise geri çekilirken hediye vermek zorunda kalıyoruz.
Antes, todo lo que teníamos que hacer era matar gente ahora tenemos que dejarles obsequios.
Şimdi gidelim, prova için geç kalıyoruz.
Y ahora, vamos, llegamos tarde a la práctica.
Biz seninle kalıyoruz.
Nos quedamos contigo.
İkiye karşı beş, kalıyoruz!
Dos contra cinco. ¡ Nos quedamos!
Avustralya'ya varıp sound-check'lere başladığımızda, bir şarkıya başlıyoruz, birileri tuvalete gidip geliyor ve yeniden başlamak zorunda kalıyoruz, herkes dağılmış durumdaydı.
Cuando llegamos a Australia e hicimos las pruebas de sonido, empezábamos, alguien se iba corriendo al baño, volvía, y vuelta a empezar. La gente no se aguantaba.
Bir mekana giriyoruz, ve bazen insanlara merhaba demek zorunda kalıyoruz.
Cuando llegamos a un sitio, a veces tenemos que saludar a la gente.
Bir haftadır burada kalıyoruz ama şu anda hiç yiyeceğimiz yok.
Llevamos aquí toda la semana, pero no tenemos comida.
Onun yüzünden geri kalıyoruz.
Él nos retrasa.
Kalıyoruz ve bu işi hallediyoruz.
Nos quedamos y nos instalamos.
O zaman hepimiz kalıyoruz.
Entonces todos nos quedaremos.
Anne, geç kalıyoruz.
Mamá, vamos a atrasarnos.
- Kalıyoruz.
- Nos quedamos.
Kaçığın tekinin Carnelian'ı rahatsız etmesine izin verecek değilim. Kalıyoruz.
Nos quedaremos.
Kalıyoruz.
Nos quedaremos.
Johnny, geride kalıyoruz.
Oye, Johnny, venimos retrasados.
Seni kilitli tutmak zorunda kalıyoruz.
Tenemos que tenerte encerrado.
Hayır, biz kalıyoruz.
No, somos nosotros.
- Kalıyoruz.
- Nos quedaremos.
Geç kalıyoruz.
Es tarde.
Şimdi dişimizin arasına balık kanadı kaçtığında milleti parmağımızla dürtmek zorunda kalıyoruz.
¡ Ahora tenemos que picarnos con nuestros dedos mientras tenemos alas de pescado atascadas en los dientes!
Hayır, hayır, biz kalıyoruz.
No, nos vamos a quedar.
Hadi, geç kalıyoruz.
Vamos, es tarde.
Geç kalıyoruz.
Ya es tarde.
İkimiz de Cinayet Masası'nda kalıyoruz.
Ambos nos quedamos en homicidios.
Geç kalıyoruz.
Se está haciendo tarde.
Fakat hakkımızda korkunç yalanlar yazan ölü günlükçü yüzünden, yapmış olduğumuz her şeyin üzerinden tekrar geçmek zorunda kalıyoruz.
Pero debido a ese escalofriante bloggero muerto quién estuvo propagando mentiras terribles acerca de nosotros, tenemos que rehacer Todo lo que ya hemos hecho.
Hepimiz aynı katta kalıyoruz Dan.
Todos vivimos en el mismo piso, Dan. Cuando vuelva, se dará cuenta.
Yükselişe geçeceğimiz yerde düşüşteyiz. Yükselişe geçtiğimizdeyse... -... zar zor yukarıda kalıyoruz.
Perdemos donde deberíamos ganar, y donde ganamos apenas nos mantenemos.
Bunda kalıyoruz.
Estamos viviendo aquí.
Luke hadi. Geç kalıyoruz.
¡ Venga Luke, vamos a llegar tarde!
Niye hep bu kadar yavaşsın? Geç kalıyoruz, haydi.
¿ Por qué siempre eres lento y tardas tanto?
Oh, yetişmen gereken bir yer var. Sadece prova yapıyoruz. Fakat bizim... bir seferlik gitmeme hakkımız var, yani evet, kalıyorum
Oh, tienes que irte a otro sitio tenemos los ensayos de la obra, pero puedo saltármelos una vez, así que está bien, me quedo.
Tekrar kaptanınız konuşuyor, fırtınayı atlatamıyoruz, lütfen yerinizde kalın.
Les habla de nuevo el capitán, no podemos evitar la tormenta, manténganse en sus asientos.
- Geç kalıyoruz.
- Estamos atrasándonos.
Burada kalıyoruz.
Nos quedaremos aquí.
Tan sen şimdi oyununu oynarmısın, takımın yeterince derdi var zaten sen kinini bir tarafa koy yerinde kal şimdilik tekrar karşılaşacaksın eşit olarak karşılaşamıyoruz bile
Guárdalo para el partido Si lo haces perjudicas a todo el equipo Usa tu venganza luego.
Neden kalıp ortalığı toplamıyoruz?
¿ Por qué no nos quedamos y limpiamos?
Bundan böyle, eğer bir obje hayvanat bahçesindeyse bırakıyoruz orda kalıyor.
A partir de ahora, si un artefacto está en un zoológico lo dejamos allí.
Buradan ne zaman ayrılacağımıza karar verene kadar lütfen burada kalın. Yanımıza hediye paketinden başka bir şey almıyoruz.
Por favor colaboren conmigo hasta estar seguros que al irnos de aquí, no nos llevaremos nada más que el obsequio de despedida.
Amy nerede? Geç kalıyoruz.
¿ Dónde está Amy?
Seni hepimiz anlıyoruz. - Sen benimle kalıyorsun.
- Quédate conmigo.
Sen ve ben insanlardan bir şey alıyoruz ve geriye o insanların % 70'i kalıyor.
Tú y yo, estamos- - quitándole cosas a la gente y los dejamos a un setenta por ciento.
Bu gece burada kalıyoruz.
Nos quedaremos aquí esta noche.
Evet ama bunu kalıcı ve düzgün bir ilişkiye çevirmeye çalışıyoruz.
Si, pero buscamos transformarlo en material para la relación
Elimizden geleni yapıyoruz, tamam mı? Hoşça kal.
Haremos lo mejor que podamos, ¿ de acuerdo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]