Kapandı перевод на испанский
4,711 параллельный перевод
Bizimki de kapandı.
El mío se ha estropeado también.
Başından neler geçiyor hiçbir fikrim yok ve sanki tamamen kapandığını hissediyorum.
No tengo ni idea de cómo explicar por lo que está pasando, y siento que es como, muy cerrado y eso.
Bahisler kapandı.
No más apuestas.
Dava kapandı.
El caso está cerrado.
Meclis üyesi herkesi alarma geçirir geçirmez, telefon hatlarımız kapandı.
Tan pronto el congresista habló, soltaron los teléfonos.
Geçen kış kapandı.
Cerrado desde el invierno pasado.
Telefon bir kaç kez çaldı ama hemen kapandı.
No, he recibido algunas llamadas, pero colgaron sin contestar.
- Telefon kapandı.
Se ha cortado.
Bu dosya kapandığında birkaç gün izin yapacağım. Bunun üstesinden geleceğiz. Ama o zamana kadar- -
Tengo un par de días libres después del caso, y... y lo averiguaremos, pero hasta entonces...
Dava kapandı. Raporcunuz küvette ölü olarak bulunmuş.
El caso está cerrado, tu confidente se ahogó en una bañera.
İştahım kapandı. Ben gidiyorum.
Ya he perdido mi apetito.
- Odasına kapandı.
Encerrada en su habitación.
Hesap kapandı.
La deuda... está saldada.
O iş kapandı.
Se terminó.
Dava kapandı, şimdi indir silahını.
El caso está cerrado, así que baja tu arma.
Kapı kapandığında da gidemem. Kaçmak istiyorum ama gidemem.
Pero cuando la puerta se cerró, no podía irme.
Sonra kapandı.
Y luego se apagó.
Kapandı.
¡ Boom! Se cerró.
Bilemiyorum. Matty iyice içine kapandı.
No lo sé, pero Matty... se volvió una persona cerrada.
8 saniyeliğine Kamu Güvenliği'nin sistemleri kapandı.
Anoche, todos los sistemas de seguridad pública cayeron por sólo 1,8 segundos.
Ancak o kapı kapandı.
Entonces, luego de salir de la habitación.
O mesele uzun zaman önce kapandı.
Cerré esa puerta hace mucho tiempo.
Biraz içine kapandı diye bir iş çeviriyor anlamına gelmez.
Así que solo porque parezca que está un poco ido, no significa que esté tramando algo.
- Sloan, Meclis yarışındaki çoğu kritik bölgenin oy sandığı 20 : 00'de kapandı.
Sloan, muchas de las elecciones de la Cámara fueron en estados donde cerraron a las 8 : 00.
Doğrusu Elliot, Demokratların Meclisi kazanmak için 25 koltuğa ihtiyacı vardı ve en sıkı yarışların sürdüğü 20 eyaletteki oy sandıkları 20 : 00'de kapandı.
Los demócratas necesitaban una ganancia neta de 25 sillas para tomar la Cámara y 20 de las elecciones más competitivas cerraron a las 8 : 00...
... Virginia ve Indiana'daki oy kutuları kapandı.
... Kentucky, Vermont, Virginia, e Indiana.
Sivil Savunma Ofisi yıllar önce kapandı.
La Oficina de Defensa Civil cerró hace años.
Bu arada içine kapandığını söyleyebilirsin.
Se nota por la forma que se retrajo.
Erkek göğüslerin kapandığı için şükret haline.
Sé feliz si cubre tus tetas de hombre.
Dava kapandı.
Bien, caso cerrado.
Muhtemelen benim davam kapandığına göre artık ilgilenmen gereken başka müvekkillerin vardır.
Y asumo que ahora que has acabado con mi caso, ¿ probablemente tendrás otros clientes con los que tratar?
Boğazının kapandığını neredeyse duyabiliyorum.
Casi puedo oír su garganta cerrase.
Kendi içine kapandı, somurtmaya ve bana kızmaya başladı.
Se volvió huraño y se fue. Y se enfadó conmigo.
Bar kapandı ama ben yine de dolduruyorum.
El bar está cerrado y todavía estoy sirviendo.
Dava kapandı, Aidan.
Está hecho Aidan.
Bize göre dosya kapandı.
Lo calificaremos como resuelto.
Ben kapandı diyene kadar hiçbir şey kapanamaz.
Nada está cerrado hasta que yo diga. Hey!
Işıklar 10 dakika önce kapandı!
¡ Las luces se apagaban hace diez minutos!
Eczane kapandı.
La farmacia ha caído.
Işıklar kapandığında buradaydı. Nereye gitmiş olabilir ki?
Estaba aquí cuando apagamos las luces. ¿ Adónde puede haber ido?
Özür diledim ve rehabilitasyona gittim, Yani herkes için konu kapandı.
Me disculpé y fui a un curso de rehabilitación, así que, en lo que concierne a todo el mundo, el asunto ha terminado.
Çıkış yolumuz kapandı.
Nos ha cortado la vía de escape.
Bar kapandıktan sonra ile şu an arasında bir zamanda.
En algún momento entre la última copa y... ahora.
Bar kapandığında mı?
¿ La última copa...?
Sen serbest bırakılırken, benim iş yerim kapandı.
Mientras a ti te soltaban a mí me cerraban.
Vaka kapandıktan sonra sizi listeden çıkarır ve örneği imha ederiz.
Lo tacharemos de la lista y destruiremos las muestras cuando cerremos el caso.
- Kulüp binasına kapandık.
Hemos cerrado.
Onlar için okulla alakalı olan kısım kapandı.
Para ellos el caso está cerrado en lo que a la escuela se refiere.
Kapı neredeyse kapandı.
La puerta está casi cerrada, hermano.
- Çıkış yolumuz kapandı o zaman.
El G.R.U. debe haber llamado a los polis como refuerzos.
Tüm bahisler kapandı.
Bueno, quizá no sea una idea muy brillante pero ya no somos compañeros así que ya no hay obstáculo.