Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kelepçeler

Kelepçeler перевод на испанский

434 параллельный перевод
İntikamcı için, gıcır gıcır kelepçeler.
Un par de esposas nuevecitas para El Vengador
Kelepçeler hariç.
Nada más que los brazaletes.
Daha ne kadar - bu kelepçeler?
Eh, ¿ hasta cuando las esposas?
- Bu kelepçeler bileğimi sıkıyor.
- La esposa me pellizca la muñeca.
Bunlar, şuradaki kol tarafından kontrol edilen kelepçeler.
Estas cosas de aquí son esposas... que se controlan con esa palanca.
Kelepçeler sıkı, değil mi?
Observa que las esposas estén bien apretadas. ¿ Lo harás?
O tonton bir demirci.. ... ama kelepçeler üzerinde çok deneyimi olduğundan emin değilim.
Es un buen herrero, aunque no estoy segura de su experiencia cortando esposas.
Çabuk, McPherson, kelepçeler.
Deprisa, McPherson, las esposas.
Bersagliera'ya bir yanlış yaptığını duyacak olursam ellerini kelepçeler hapse tıkarım.
Oiga, don Nicola, si la Legionaria va por el mal camino, iré hasta al infierno. - Le pondré las esposas.
Bu silah bende oldukça, kelepçeler sende kalır.
Conservaré mi pistola. Y no le quitaremos las esposas.
Kelepçeler için anahtar.
La llave de estos brazaletes.
Kelepçeler kesinlikle Evans'ındı ve öldürüldüğünü düşünüyorum.
Las esposas eran las de Evans, y estoy convencido de que lo han asesinado.
Bu kelepçeler beni öldürüyor.
Las esposas me matan.
- Kelepçeler hangi cebinde?
- ¿ Donde están las esposas?
- Kelepçeler?
- ¿ Y las esposas?
Çabuk, McPherson, kelepçeler.
- No pierda tiempo, McPherson.
Kelepçeler yerinde kalacak.
No voy a quitarte las esposas.
Ama kelepçeler...
pero con las esposas...
Evet, şimdi de kelepçeler.
Y ahora las esposas.
İnsanları dar ve rutubetli yere koyarsan taktığın kelepçeler bileklerini daha çok sıkar.
La gente se pone tensa y le sudan las manos cuando les pones las esposas y empiezan a pellizcarles las muñecas.
Size işinizi söyleyemem ama bu kelepçeler acıtıyor.
No voy a decirte cómo hacer tu trabajo pero me están apretando.
- J.D., bu kelepçeler...
- J.D., estas esposas...
Sana kahve getireceğim. Kelepçeler olmadan.
Quiero llevarte al otro lado de la calle, darte una taza de café... sin bofetadas.
Kelepçeler acıtıyor.
Las esposas me hacen doler.
Ellerimde kelepçeler...
Esposas en mis manos...
Ya bu gece kelepçeler gidecek ya da yarın eller.
O las esposas se sueltan esta noche o las manos se caen mañana.
Altın kelepçeler sana yardımcı olacak.
Brazaletes de oro para ayudarte.
Şu kelepçeler hakkında size onu vermem gerekiyordu. Onları çok hızlı çıkarmıştınız gerçekten. Fiyuu!
Lo de las esposas estuvo muy bien vaya que si lo hizo rapido.
Kelepçeler takılıyken bunu yapabilmemi nasıl açıklayacak?
Vamos, tú puedes. Nunca creí que nos vería alentando a un cylon.
Birbirimizi öldürmüşüz gibi görünecek. Bunu kelepçeler takılıyken nasıl yaptığımı nasıl açıklayacak?
¿ Y cómo explicaría que yo hice semejante cosa si estoy esposado?
Bunlar öldüğünde karınızın bileğindeki kelepçeler değildi.
Éstas no son las esposas que llevaba su mujer cuando fue asesinada.
Kelepçeler takılı iken nasıl gideyim.
¿ Cómo meo si mis manos las tengo atadas?
Gerçekten sağlam kelepçeler gibi görünüyorlar.
Si, realmente parecen Unas esposas muy sólidas A prueba de escape
Kelepçeler Houdini'ninkilerdi.
Esas eran las esposas de houdini
Çavuş, bu kelepçeler gerçekten gerekli mi?
Sargento, ¿ las esposas son necesarias?
Kelepçeler!
¡ Esposas!
Kelepçeler ortaya.
Las manillas en el medio.
Kemerindeki kelepçeler... onları al ve arkadaşının ellerini arkasından kelepçele.
Las esposas que tiene en eI cinto... sáqueIas y espóseIe Ias manos a su compañero detrás de Ia espalda.
Kelepçeler.
Esposas.
Bay Bernstein'i kelepçeler misin?
- Esposa al Sr. Bernstein.
- Kelepçeler.
- Las esposas.
Kelepçeler.
¡ Esposas!
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Las esposas son lo único que Duvalier se ocupa de que no falte en Haití.
Ya kelepçeler?
- Sr., ¿ y las esposas? - Que se acostumbre a ellas.
Kelepçeler nerede?
¿ Dónde están las esposas?
Kelepçeler.
Las esposas.
Kelepçeler!
¡ Aquí, las esposas!
Böyle başıboş dolaşan kelepçeler bulduk mu çok seviniriz.
Nos fascina encontrar grilletes sin piernas.
Bileklerimdeki kelepçeler var ya?
¿ Mis esposas, sabes?
Anahtarı kaybetmişler. Kelepçeler için kerpeten gerekli.
Necesitamos pinzas para cortar esas esposas.
Mr. Farrington, kelepçeler lütfen.
, ¡ Señor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]