Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kino

Kino перевод на испанский

103 параллельный перевод
KINO
KlNO
Bence gerçek bir kadınla karşılaşmamışsın, Kino.
Yo creo que nunca has visto a una mujer de verdad, niño.
Klüp Kino'da saat onda, tamam mı?
Club Kino. Diez en punto ¿ OK?
- Şimdi olmaz, Keanu Mokokokakau.
¡ Ahora no, Kino Mohaka Kakoa!
Fransız bölgesinde satın aldığım Kino var.
Tengo un kino en el sector francés.
Bu parçada bize, Kino'nun başından geçen olaylardan yalnızca ufak bir kesit sunulduğunu görüyorsunuz.
Este fragmento nos cuenta la historia de Kino.
Babanla Kino'da tanıştım, ne seksi şey ama.
Conocí a tu padre cuando jugábamos lotería. Tuve suerte. Sé que te casaste.
Ona Kino ismini koydum, Ruslardan esinlenerek.
La llamé Kino, Ya sabes, por los rusos...
Kinoları nerede tuttuklarını buldun, başka ne buldun?
Bueno, entonces has descubierto donde almacenan los Kino ¿ Qué otras cosas has descubierto?
- Kino ismini koydum.
La llamé a Kino...
Öğrenmek için Kino'yu kullanabiliriz.
Podemos usar el Kino para averiguarlo.
Kino'yu da aldılar.
Tienen el kino.
Kino'nun burada ne işi var?
¿ Qué hacen con el Kino?
Bir Kino'yu arama moduna getirdim ve aktif bir konsol araması için geminin basıncın yeterli olmadığı bölümlerine gönderdim.
Puse un kino en modo búsqueda y lo envié a las áreas despresurizadas de la nave en busca de una consola activa en algún lado. Nada todavía.
Zaten Kino'dan, nasıl bir yer olduğunu görmüştük.
Vimos lo que sería en el Kino.
Evet, yani orada bir Kino mu varmış?
Sí, ¿ ya había un Kino allá?
IDH'den çıktık, geçit çevrildi ve gezegeni kontrol etmek için bir Kino gönderdik.
Salimos de FTL, la puerta marcó y enviamos a un Kino para chequear el planeta.
Geçitten geçtiler ve hemen yakınlarda, yerde bir tane daha buldular.
El equipo cruzó y ya había otro Kino allí tirado en el suelo no muy lejos de la puerta.
Sadece tek bir Kino gönderdik, değil mi?
Solo mandamos un Kino, ¿ no?
Efendim, gezegende gözüken hastalığı göz önüne alarak gidip Kino'yu getiren herkesi karantinaya almayı öneriyorum.
Señor, dada la enfermedad que se desarrolló en el planeta sugiero que pongamos en cuarentena a todos los que fueron a recuperar este Kino.
Kino kaydında, Eli Volker'ın bu yüzden öldüğünü söylemişti.
En la grabación del Kino Eli dijo que Volker murió por eso.
Kino'nun gece görüşü var.
El Kino tiene visión nocturna.
Yani Scott Kino'yu Kader'e yolladığını sandı ama aslında gezegenin geçmişine geri yolluyordu.
Entonces, Scott pensó que estaba enviando el Kino de regreso a Destiny pero, en realidad, lo estaba enviando de vuelta al planeta pero en el pasado.
Tanrım, Kino'dakilerin bizler olduğunu düşünmek çok garip.
Dios, es muy raro pensar que realmente éramos nosotros en el Kino.
Geçmiş ve değiştirilmemiş bir zamandaki bizler gelecekten gelen bir Kino'yla şimdi değiştirildiler.
Nosotros en una línea de tiempo inalterada modificada ahora por la introducción del Kino del futuro.
Kino görseli geliyor.
Recibiendo visuales del Kino.
Eğer bunu bulmuşsanız bir güneş patlaması geçit yolculuğunu engellemiş ve ben de bu Kino'yu zamanda geri gönderebilmişim demektir.
Si encontraste esto es porque una llamarada solar interfirió con el viaje por la puerta y me las arreglé para enviar este Kino de regreso en el tiempo.
- Kino görüntülerine bakın. - Dinleyin.
- ¡ Verifiquen lo que grabó el kino!
Eli, sen geçen akşam herkesin üstüne kino gönderiyordun.
Eli, tú estabas manejando un kino delante de todos anoche.
Kino görüntülerinde bir şey olmadığına emin misin?
¿ Estás seguro que no hay nada en las grabaciones del Kino?
Şu kino'lar gece gündüz demeden geminin her tarafında dolanıp duruyorlar ve sen bana bir tanesinin bile bir şey görmediğini mi söylüyorsun...
Tienes a esas cosas prendidas día y noche en toda la maldita nave y me dices que ninguno de esos vio algo- ¡ No!
Geçit şu anda açık durumda ve karşıya bir kino gönderdik.
Tenemos una puerta activa, y enviamos un Kino.
Yani kino bir şeyler yakalamış.
Así que el Kino sí grabó algo.
Kaseti kino yakalamış ama aktarılırken bozulmuş olmalı.
El Kino siguió grabando pero el archivo se habrá corrompido en la transferencia.
Kino, sen odaya gelince kaydetmeyi durdurdu.
El kino siguió grabando hasta que entraste en la habitación.
Kino görüntüsünün kalanı nerde?
¿ El resto de las imágenes del Kino?
İncelemesi için bir ekip gönderiyorum ve benim için Kino'yu kullanmanı istiyorum.
Estoy enviando un equipo a dar un vistazo. Necesito que manejes un Kino por mi.
Eli, birinin dışarıda bir Kino bulma ihtimalinin kaç olduğunu- -
Elí, las probabilidades de que alguien encuentre el kino... -... aquí afuera- -
Kino'dan görüntü geliyor.
El kino está enviando imágenes.
KİNO OPERASYONU
OPERACIÓN KINO
Teğmen Hicox, Kino Operasyonu'yla ilgili bilgi vermek isterim size.
Teniente Hicox, quisiera informarle sobre la Operación Kino.
Kino Operasyonu'nun amacı sepeti havaya uçurmak.
El objetivo de la Operación Kino es hacer volar la canasta.
Kino Operasyonu'nun onun beyninin ürünü olduğunu bile söyleyebiliriz.
Podría decirse que la Operación Kino fue idea suya.
Kino Operasyonu'yla ilgili iki yeni gelişme oldu.
Hubo dos cambios en la Operación Kino.
Bu gecenin askeri tarihi yazıldığında en başından beri ikili ajan olarak Kino Operasyonu'nun bir parçası olduğum söylenecek.
Cuando escriban la historia militar de esta noche dirán que yo fui parte de la Operación Kino...
Aslına bakarsanız, Kino Operasyonu'nun tüm üyelerinin Şeref Madalyası almasını istiyorum.
De hecho, quiero que todos los miembros de la Operación Kino la reciban.
Kino'ya göre solunabilir atmosfere, suya ve oksijene sahip.
El kino dice que la atmósfera es respirable, con agua y oxígeno.
Kino gidiyor.
Pasó el Kino.
İyi akşamlar, Kino.
- Buenas noches, Kino.
Harabeler gibi...
A kino Miyama En ruinas... en ruinas...
Ona Kino'nun nasıl çalıştığını sordum.
Le pregunté cómo trabaja el kino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]