Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kolayca

Kolayca перевод на испанский

5,126 параллельный перевод
Bu tırnağı seninle kolayca eşleştirecek.
Será fácil determinar que la uña es suya.
Psikolojik kişilik değerlendirmesi yapıyorum sana, ve birlikte, ikinci günümüzde değerlendirmem ; "Ketum, işbirliği yapmayan" ve kolayca incinen. "
Estoy realizando una evaluación psicológica de tu personalidad, y hasta ahora, en nuestro segundo día juntos, en esa evaluación pone "poco comunicativo, poco colaborador, y fácilmente irritable."
Eğer başarılı olsaydınız, beni kolayca harcardınız,... ve ikimizde başlangıcın neresi olduğunu biliyoruz.
Si lo hubieras conseguido, eso me habría hecho prescindible, y los dos sabemos lo que significa eso.
İsmi kolayca hatırlanabilecek birine.
Alguien con un nombre instantáneamente reconocible.
Şöyle bir düzenek gibi ızgara şeklinde telden bıçakları olan keki hızlıca ve kolayca uygun büyüklükte kare dilimlere ayıran hem de tek bir bıçak darbesiyle.
Como una especie de... sistema de corte con alambres en rejilla que podría, de forma rápida y práctica... ¿ Partir la tarta en trozos del tamaño apropiado con un simple corte?
-... kolayca... - gereksiz...
- Poder... - No...
Kolayca yıkılmayacağımıza söz veriyoruz.
Una promesa que simplemente nos negamos a romper.
Kolayca bulursunuz.
No es probable que os perdáis.
Ben her hâlimle bir erkeği kolayca kendime ayarlayabilirim.
Hey, estoy de acuerdo con hacer que un tipo se lo gane pero no tanto.
Kite'ın saldırıları robotvari, kolayca tahmin edilebilir.
Los ataques de Kite pueden ser robóticos y fáciles de anticipar.
Yine de Gon şu haliyle bu duruma kolayca uyum sağlayamamalı!
¡ Pero Gon no debería poder adaptarse tan rápidamente en su estado actual!
Kolayca insanları, evleri kaldırabilirsiniz.
Es fácil levantar casas humanas.
İnsanlar kolayca bu durumu kontrol edebilir.
¿ Qué? La gente puede fácilmente verificar esta hecho.
"Shawcross rages against societal norms, Shawcross toplumsal kurallara karşı öfkeleniyor. " taşlama ve şiirden gelen kolayca akan bir sesle "
" Ataques de rabia contra las normas sociales, en una voz que cambia fácilmente desde la sátira a la poesía.
Nasıl böyle kolayca geri dönme diyebilirsin?
¿ Cómo puedes decir que no vuelva nunca más con tanta facilidad?
Bu kolayca anlayamayacağın bir şey olabilir.
Podría ser algo difícil para que entiendas, mamá.
Bir şahit olsaydı kolayca çözülürdü.
Va a funcionar sólo si hay un testigo por lo menos.
Çocuklardaki vakalarda,... kalp durması kolayca solunum kaybına neden olabileceğinden,... kesinlikle solunum durumu tespit edilmeli.
El niño puede presentar una cardioplejia debido a la escasez de aire. Es vital asegurar la respiración.
İnsanlara bu kadar kolayca anlatman doğru mu?
¿ Está bien que hables de eso con tanta facilidad?
Röportajı böyle kolayca kabul edeceğiniz hiç aklıma gelmedi sayın Başbakan.
Nunca pensé que me daría una entrevista así de fácilmente, Primer Ministro.
Kolayca aldanabilen?
¿ Fácil de engañar?
Sizdeki anahtar, bir tür maymuncuk gibidir. Bu anahtar sayesinde, otelde, istediğiniz her odaya, kolayca girebilirsiniz.
La llave de su habitación es una llave maestra y puede entrar fácilmente a cualquier habitación del Hotel con ella.
Bir kaç gösteri yapınca kolayca değişecek bir dünya mı burası?
¿ Ellos creen que pueden cambiar el mundo con unas protestas?
Öyle kolayca yakalanacak bir tipe benzemiyor.
No es alguien fácil de atrapar.
Ona böyle kolayca güvenmesi saçma değil mi?
Pero no hay garantías.
Dış görünüşlerine aldandığınız an devreye duygularınız girecektir. Bu durumda kolayca suçluların tuzağına düşersiniz.
Cuando ustedes se encuentren envueltos en su esquema... se volverán emocionales y el criminal gana este juego.
Sabit diskler kolayca zarar görürler.
Casi lo perdemos.
Vernon'da ikisi de kolayca bulunur.
Ambos reemplazados fácilmente en Vernon.
Sıradan bir insanın bunun gibi şeylerde kolayca hiçe sayılması içten bile değil.
¿ Cómo justifica el gastar la ganancia del hombre común así?
Ama sen beni kolayca başından atamazsın!
Pero yo no seré engañada tan fácilmente.
Çocuklar sopaları kolayca kırmışlar.
Los niños fácilmente rompieron la rama.
Bunu öyle kolayca bulamazsın.
Tú solo no compras esas cosas.
Kolayca pes etmek istemiyorum. Çünkü artık çok yaşlandım. Anladın mı?
Y yo voy a ser alrededor de por mucho tiempo porque soy un hombre muy saludable viejo, ¿ de acuerdo?
Kolayca...
El dinero fácil, baby.
Bir kere öğrenince kolayca hâlledeceğinden eminim.
Una vez aprendida, es pan comido.
Edward'a kolayca ulaşabileceğim bir yer.
Es lo más cerca que puedo estar de Edward, necesito estar ahí.
Bu işten kolayca kurtulamazsın.
No puedes salir de eso con una multa.
Ama... yüzlerce kez düşünmeme rağmen el ele alışveriş merkezinde yürümeniz kolayca görmezden gelebileceğim bir şey değil.
Pero... incluso después de pensar en ello cientos de veces... caminar por el centro comercial agarrándose las manos... no es algo que pueda pasar por alto fácilmente.
Burada, ihtiyaçları olan tüm yiyeceklere kolayca ulaşıyorlar.
Todo el alimento que necesitan está a su alcance.
Ne olduğunu kolayca öğrenmeyelim.
Vamos, simplemente no sabemos lo que es.
Ve sana bir şey daha söyleyeyim mi, o şerefsiz,... Harry'i kolayca alaşağı edebilirdi. Ama Edward?
Y sabes algo, ese estúpido le pasó por encima a Harry pero ¿ Edward?
Grip gibi kolayca atlatıyorlar.
Font color = "# ffff80" Pasan un lado a otro como la gripe en una feria de preescolar.
Düzgün bir avukat bunu kolayca savunabilir.
Cualquier abogado decente puede alegar esto sin problema.
Kolayca anlarsın.
Lo entenderán con facilidad.
Belki üniversiteye girerken kolayca burs almamızı sağlar.
Tal vez nos sirva para la universidad.
ikincisi, anlasilamayan bir sebeple seytanla dans etmeye kalkiyor, bu yüzden Koreli katillere borçlaniyor ve bir zencinin sapkasina dil uzatiyor, hem de kolayca adam öldürüp cesedini yol kenarina attiklari bir yerde.
Dos : quiere bailar con el diablo por una razón no especificada y le debe dinero a asesinos coreanos y habla de sombreros en un lugar donde te matan y echan tu cuerpo en las montañas.
Cesetlere kolayca ulaşabilen biri tabii ki!
Un hombre con acceso a cadáveres.
-... sonra onu kolayca söküp atamazsın.
- y luego quitársela.
Öyle kolayca anlatmıyorum ki.
No te lo estoy diciendo con facilidad.
İnsanlara kolayca güvenme.
No confíes en las personas tan fácilmente.
Yükleri kolayca boşaltabileceğimiz bir yer.
La dirección.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]