Kuzu перевод на испанский
1,591 параллельный перевод
Kuzu pirzola muhteşemdi.
" El cordero, maravilloso.
Salatalar birden gidiyor, kuzu pirzolalar masaya ulaşmıyor.
De pronto, las ensaladas no están. El cordero no llega a la mesa.
Tamam, annen için kuzu yününden battaniye aldım. Edinburgh malı.
Para tu mamá tengo una manta de lana de borrego, hecha a mano en Edimburgo.
- Patatesli kuzu yapmıştım.
- Cordero y manzana.
Neyse boş ver, kuzu güvecimi getir.
Olvídalo, solo tráeme la cazuela de cordero.
Şimdi. Bu kuzu pişmiş köpeğe benziyor.
Este cordero sabe como un perro hervido.
- Çok güzel kuzu etimiz var.
Tenemos una langosta muy buena.
Jack, bu kuzu budu... Acaip güzel.
Ah, Jack, éste pecho de cordero, es... increíble.
Köri soslu kuzu budu tabağı.
Es un pecho de cordero con la ratatouille y emulsión de curry.
Köri soslu kuzu budu tabağı.
Con la ratatouille y emulsión de curry.
Selam kuzu pirzolam.
Hola, chuletita de oveja.
Merhaba kuzu.Kemerini bağla bakalım.
Hola, corderito. Ajústate el cinturón.
- Ve şu kuzu.
- Y ese cordero
- Kuzu Lindsay'nin favorisidir.
- Es el favorito de Lindsay
- Kuzu incik.
- Pierna de cordero.
- Daha önce hiç yememiştim. - Kuzu eti iyidir.
Nunca lo había probado.
Bir söz vardır, bilir misin, "Aslan gibi gelir, kuzu gibi gider"?
Te regula. Ya sabes, por dentro un león, por fuera un cordero.
- Evet, kuzu cincik. - İncik.
- Sí, "perna" de cordero.
Eğer bu kapıyı açarsan, senin için güzel beyaz bir kuzu keseceğim. Ya da, uygun fiyatla bir tane bulamazsam, altı güvercin keseceğim.
Si abres esta puerta, entonces mataré para ti a un buen cordero blanco, o si no lo tuviera, si no pudiera conseguir uno bueno a precio decente, entonces seis palomas.
"Kayıp kuzu".
"La oveja descarriada".
- Kuzu pirzola.
- Cordero.
Akşam yemeğine kuzu pirzola var.
Tendremos cordero para la cena.
Çikolatalı Alman pastalarını, kuzu buğulamayı ve Belçika "waffle" larını da tutuyorsun.
También retienes pastel de chocolate, estofado de cordero y waffles belgas.
Bu gece bir suru kuzu eti yiyeceğiz.
Sí, habrá costillas de cordero.
Benim gibi "Kuzu no ha no kowakare" diye bir şarkı söyleyen kadın. "Kuzu no ha no kowakare" Ararot yaprağının vedası
Que una mujer como yo cante "La separación de padres e hijos".
Kahverengi kuzu derisinden yapılmış aynı çantadan.
Exactamente el mismo portafolios café de piel de cordero.
Kuzu kokusu alıyor musun?
Hueles a cordero?
# # Ama hey, orada bir kara kuzu varmış # # # # ve ne yapacağını çok iyi biliyormuş # #
# Pero había una oveja negra # # Que sabía justo qué hacer #
- Harika. Bu akşam kuzu incik kavurma var... limon-biberiye sosuyla marine edilmiştir.
Hoy tenemos pierna de cordero en su jugo marinada en salsa de romero y limón.
Karım kuzu rosto yapıyor.
Mi esposa está asando un cordero.
Kuzu kuzu cezanı çek, işimize bakalım.
Pagan por él, y continuamos.
Son olarak da, kan portakalı ile terbiye edilmiş güveçte kuzu inciğimiz var.
Y pata de cordero a la brasa con aliño de naranja sanguina.
Bıldırcın... kuzu, pilav... ıstakoz, Macar kebabı, tekir balığı... ve güveç hazırlayın.
Han pedido codorniz... cordero, risotto... langosta, goulash, rouget... y guiso.
O kuzu mu?
¿ Eso es el cordero?
- Kuzu.
- Cordero.
Kuzu pirzolalar, yumuşak olsun diye soğanla terbiye edilip bol baharat ve domates suyu ile pişirildi.
Tiernas costillas de cordero con garam masala cocinado en una salsa de tomate y cebollas
- Zencefil ve baharatla kızartılmış kuzu pirzolasıyla başlarsın, ardından gül yapraklarıyla süslenmiş tavukla devam edersin.
Tiernas costillas de corderito macerados en jenjibre y garam masala seguido por pollo Pomigrani con pétalos de rosa y deliciosa torta de jenjibre como postre
Kendine has, karanfil ve tarçınla tütsülenmiş kuzu eti yapıyor. Ateşimizi yakan ve kalplerimizi eriten bir tadı var.
Venado ahumado con canela prometió derretir nuestro corazón y encender nuestro fuego
Bakalım jürileri, kuzu pirzolalarıyla kandırabilecek mi?
Nos tentará con tiernas costillitas de cordero
Sanırım kuzu etinden. Isıtılmadan da yenebilir!
Creo que es cordero, podemos comerlo frío.
Buğday ve kuzu etiyle yapılan bir yemek.
Un plato con trigo y cordero.
Kuzu, köpekler tarafından döllenmek istemez.
La oveja no quiere ser follada por el perro.
Bana bir kuzu pirzola.
Costilla de cordero para mí.
Ayrıca... bana kuzu pirzola hazırla.
Entonces... deme una costilla de cordero.
Şimdi kaplan gibi davranıyor, ama eskiden annemim yanında kuzu gibiydi.
Se comporta ahora como un tigre pero era un ratón ante mi madre...
Sanırım, çoğunlukla kuzu.
Por lo general cordero, creo.
İngiliz Kuzu Konsorsiyumu Başkanı
Jefe del Consorcio Británico de Cordero.
Kendini kurbanlık bir kuzu olarak düşün.
Piensa en ti como un cordero de sacrificio.
Kuzu pirzola yaptığını bilmiyordum.
- Qué dulce.
Kuzu etiniz nasıldı?
¿ Cómo estuvo su cordero?
Ravis'inkini okuyorum : "Kuzu pirzoladaki sos çok tatlıydı."
Esto es de Ravi