Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kütüphanede

Kütüphanede перевод на испанский

1,244 параллельный перевод
Bunu kütüphanede görmüştük.
Vimos éste en la biblioteca.
Erkeklerle ilgisini tamamen kesti ve hafta sonlarında ya eve gitti ya da Pine Manor'daki kütüphanede takıldı.
Directamente dejó de salir, Los fines de semana se iba a la casa
Kütüphanede çalışabilirsin.
Trabaja en la biblioteca. Eso es fácil.
Kütüphanede ne işin vardı?
¿ Tú en una biblioteca?
Kütüphanede bekliyorlar, efendim.
Está en la biblioteca, señor.
Çalışacağız. Kütüphanede.
Vamos a la biblioteca a estudiar.
"Özür dilerim Bayan Vulis, saat geceyarısı, ama Peter kütüphanede " çalışıyor. "
"No, Sra. Voulis, ya sé que es tarde pero Peter está en la biblio."
- Efendim, Binbaşı Sayers kütüphanede.
- El comandante Sayers está en la biblioteca.
- Seni kütüphanede aradım.
- Te fui a buscar a la biblioteca.
- Silahlarını kütüphanede tuttuğunu sanıyordum.
Pensé que las guardaba en la biblioteca.
Sanki kütüphanede yeterince kitap yok!
Porque bien sabemos que no hay suficientes libros en la biblioteca.
5.periyotum bos kütüphanede calısıyorum fakat orası korkunc kalabalık.
Tengo hora de estudio en la biblioteca a quinta hora y está abarrotada Llena de gente, sudorosa, desagradable
Hepiniz saat 5 e kadar burada kütüphanede oturmak zorundasınız.
Les exijo ahora que se queden todos en la biblioteca hasta las 5 : 00.
Bizi bu kütüphanede yiyeceksiz bırakamazsınız.
Señora Tringle, usted no puede encerrarnos en la biblioteca sin comida.
Ama Halloween'den nefret eden, Charlie Parker'ın fazla abartıldığını düşünen caz düşkünü dans eden sandviççiden hoşlanıyorum. Hatta aptal bir özel okuma için kütüphanede 3 saat bekleyen takıntılı aşırı çalışkan ile başa çıkabilirim.
Excepto que me gustó la fabricante de sandwich que odia Halloween, la loca del jazz que piensa que Charlie Parker está sobrevalorado, incluso la competente compulsiva que espera horas por lectura reservada.
Hadi kütüphanede bir şeyler içelim.
Tomemos un jerez en la biblioteca.
Evet. Gelecek aydan başlayarak kütüphaneci pazartesiden cumaya saat 1 ile 5 arası kütüphanede olacaktır.
A partir del mes entrante, una bibliotecaria estará de turno de 1 a 5 de la tarde, de lunes a viernes, solamente.
Kütüphanede İncil'in altındaki raf.
Has heredado la Biblia.
Kütüphanede kendi kendime... okuyorum, çalışıyorum.
Me dejan tener mi propio tiempo de estudio en la biblioteca.
Beni kütüphanede ders çalışıyorum sanıyor.
Él cree que estoy sentado en la biblioteca estudiando.
- Giles'ın hep kütüphanede yardıma ihtiyacı var.
- Giles siempre puede ayudar en la biblioteca.
Bana ihtiyacın olursa şeydeyim... Kütüphanede.
Si me necesitas, estaré... en la biblioteca.
Bütün grubu bir arada görmek eğlenceli olacak. Kütüphanede takıIırız.
Sería divertido juntar a todo el grupo... para reunirnos en la biblioteca.
Giles'ın kalbini kırmak istemem ama büyü kitaplarını saymazsak o eski kütüphanede pek iyi kitap yoktu.
No querría lastimar a Giles, pero, excepto por los libros de ocultismo... nuestra vieja biblioteca no tenía una gran variedad.
- En son kütüphanede görmüştüm.
- Biblioteca, la última vez que la vi.
Kütüphanede etüde girecekmişiz..
Estudiaremos en la biblioteca.
Peki. Sean, kütüphanede sana kaba davrandığım için özür dilerim ama Felicity ile çok ciddi bir konuda kız kıza konuşuyorduk.
OK, Sean, lamento mucho haber sido grosera contigo en la biblioteca, pero Felicity y yo estábamos en medio de una charla de chicas muy importante.
Eğer meyve satmıyorsan, kütüphanede ne yapıyordun?
¿ Qué hacías en la biblioteca si no vendías fruta?
Bugüne kadar gördüğüm en nefes kesici güzellikteki yaratık sizin kütüphanede çalışıyor. - Kim?
La criatura más hermosa y que quita el aliento que había visto trabaja en tu biblioteca.
Kütüphanede, Blair'i başka bir kızı öperken gördüm.
Vi a Blair besando a otra chica en la biblioteca.
Dün kütüphanede bile değildim.
Ni siquiera estuve en la biblioteca ayer.
Yani, kütüphanede gördüğümün Blair olduğuna dair iddiaya girer miyim?
O sea, ¿ apostaría mi vida que era Blair en la biblioteca?
Elena, kütüphanede bir çocuk onları 3 defa gördüğünü söylüyor.
Elena, hay un tipo en la biblioteca que dice que han estado aquí tres veces.
Kütüphanede değilsin, değil mi?
No estás en la biblioteca, ¿ verdad?
Kütüphanede Julie'yi gördüm, burada olduğunu söyledi.
Vi a Julie en la biblioteca. Dijo que estabas aquí.
Saat 12.00'de kütüphanede toplantı ayarladım.
Cité a todos en la biblioteca a las 1 2 : 00.
Kütüphanede buluşuruz.
Te veré en la biblioteca.
Tamam... iş dağılımına göre... öğlenden saat 3'e kadar kütüphanede olacaksın... kütüphaneciye yardım edeceksin...
Bueno... te han asignado... a trabajar en la biblioteca del mediodía a las 3 : 00... ayudando a la bibliotecaria...
Merak ediyorum, kütüphanede başında durduğum adam... babamı bıçaklayan hayvan mı?
Me preguntaba, ¿ el tipo al que vigilo en la biblioteca... es el mismo animal que apuñaló a mi papá?
- Çocukiar, üç gece önce kütüphanede Kama Sutra'yla ilgili kitaplara göz atıyordum. O esnada inanılmaz bir kadınla tanıştım.
Niños, hace tres noches en la libreria veía unos libros del kama sutra cuando conocí a la mujer mas asombrosa
Donna, unutma. Yarın gece kütüphanede buluşuyoruz.
Donna, nos vemos mañana por la noche en la biblioteca, ¿ cierto?
- Hyde ile kütüphanede çalışacaktık.
Oh, quedé en ir a la biblioteca a estudiar con Hyde.
Çünkü ben kütüphanede olacağımızı sanıyordum. Hyde, o eğer kütüphanede olmak istiyor olsaydı, orada olurdu.
Si hubiera querido ir a la biblioteca, estaría allí.
Onunla kütüphanede tanıştım.
La conocí en la biblioteca.
Beni ilk kez kütüphanede gördüğünde hava soğuk olduğu için oraya gelen bir evsiz olduğumu düşündüğünü söyledi.
Me dijo que la primera vez que me vio entrar en la biblioteca... pensó que era un vagabundo resguardándome del clima.
Harika görünüyorsun. Haksız mıyım? Kütüphanede yazık oluyor.
Te ves preciosa. ¿ No es un desperdicio en la biblioteca?
Forney Hull. zeki çocuk, kütüphanede yaşıyor.
Forney Hull--un hombre brillante recluido en la biblioteca
Ee, kütüphanede çalışıyorum.
Trabajo en la biblioteca
- Kütüphanede kalamadım.
No podia quedarme en la biblioteca y yo tenia...
Tek yaptığın kütüphanede oturup Video oyunu oynamak.
Lo único que tu haces es sentarte en la biblioteca y jugar Myst con los estudiantes de intercambio.
Kütüphanede.
En la biblioteca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]