Kızım перевод на испанский
116,440 параллельный перевод
- Kanaatimce, kızımı az kalsın öldürecek olan zibidiyi tutuklayıp gerçeği öğrenmeye çalışmak mesai isteyen zor bir iş.
- Pienso que arrestar a la basura blanca que casi mata a mi hija y extraer la verdad le insumiría mucho tiempo y trabajo.
Geçen gün kızım Bridget'ın odasındaydım. Yani...
Lo escuché el otro día cuando estaba en la habitación de Bridget... en la habitación de mi hija, así que...
Kızımızın ağzı ne kadar kirliymiş?
¿ Lo guarra que es nuestra chica con la boca?
Pek küçük olmayan deniz kızımız.
La no tan sirenita.
Kızım, ne okuduğunu müdüre gösterir misin lütfen?
Miza, ¿ podrías, por favor mostrarle al director lo que estás leyendo?
Benim güzel kızım. AARAU, İSVİÇRE Doğumunu kutlamak ne kadar da sevindirici. Her an seni başka bir adama kaptırabiliriz gibi görünüyor.
Mi hermosa hija, que alegría es celebrar tu nacimiento, parece que cualquier día te perderemos por otro hombre.
Kızım!
¡ Miza!
Sakin ol, kızım. Bunlar benim çevreden.
Tranquila, yo conozco a esta gente.
Kızım, az önce bu salondaki herkesin kendinden bir parça bulduğu çok karmaşık bir duyguyu dile getirdin.
Pequeà ± a, acabas de explicar un sentimiento muy complejo con el que todos en esta sala nos podemos conectar.
Büyükşehirli kızımız her gün ziyaretimize gelmiyor ki.
Bueno, no todos los dà as recibimos la visita de nuestra hija citadina.
Evet, kızım.
Claro, chica.
– Kızım!
- ¡ Hija!
Kızım. Sonra ne olacak?
Miza, ¿ luego qué?
Hep çok bağımsızdın kızım. Çok güçlüydün.
Siempre fuiste tan independiente, Miza, tan fuerte.
Endişelenme kızım.
- y yo... - No te preocupes, Miza.
Kızımın ağzını çükün düşene kadar sikmek üzeresin.
No te preocupes, no estarán allí, ¿ sí? - Vamos. Di que te apuntas.
Güncel olaylara dikkat etmiyorum ve üzgün, tuhaf, can sıkıcı bir kızım.
¿ Es encaje francés? - Lo es. - Lo sabía.
Bunu kızımıza yapacağımı mı düşünüyorsun cidden?
¿ De verdad crees que le haría eso a nuestra hija?
O zaman sen açıkla! Ne diye kızımızı boğmaya çalışasın ki?
Entonces, explícamelo. ¿ Por qué rayos intentarías estrangular a nuestra hija?
Canım, bir şeyin sana kriz geçirtip kızımıza zarar vermene sebep olduğuna inanmıyorum.
Cariño, no creo que algo pudiera solo romperse dentro de ti porque lastimaste a nuestra hija.
İşte susmuş kızımız.
¿ Una cosa de atención?
Yani kızımın okulunu kolaçan etmeye gittiğini söyledin.
Entonces... Dijiste quue ibas a barrer la escuela de mi hija.
Şuradaki hela mı neyse artık, onun arkasındaki deliğe saklayamazsınız.
No pueden esconderlo en un agujero del baño de este lugar.
... zahmet ve hayal kırıklığımızın karşılığı.
... por las molestias y expectativas defraudadas.
Aynen öyle Lucy, pasif agresif hareketleri saptama uzmanlık alanımız.
Así es, Luce, somos expertos en detectar actividad pasivo-agrasiva.
Ne yazık ki, zamanımız doldu.
Desafortunadamente, se nos acabó el tiempo.
Ee.. Kız arkadaşım Lucy'nin şerefine.
Pues... un brindis por mi novia, Lucy.
Çok hoş ve yetenekli olan bir kız arkadaşım var beni çok seviyor.
Lo que sí tengo es una novia muy guay que tiene mucho talento y que me quiere un montón.
Kanla çizilen güney sınırımızın altında tek uğraşları papalık ve kaba kuvvet olan zavallı bi'çareler değil mi?
- ¿ Qué hay en nuestra sangrienta y saciada frontera a parte de un montón de indigentes cuyos únicos pasatiempos son el papismo y la violencia?
Yine Garcia'nın kızıyla mı birliktesin?
¿ Has vuelto con esa García otra vez?
Ryder petrol arazilerine düzenlediğin saldırının kuruluş anlaşmasına yapılan bir ihlal olduğuna dair diğer baronları ikna etmeyi başarırsa Çorak Topraklar'daki her kırpıcı duvarlarımızı yıkar geçer.
Si Ryder gestiona Persuadir a los otros barones Que su ataque a los campos petroleros Fue una violación Del tratado de fundación,
Şayet böyle bir durum olursa kılıçlarımızı çekip hepsini öldürmeyi öneririm.
Bien, siendo ese el caso, Sugiero que dibujemos espadas Y matarlos todos.
Çok güzel kızlarımızın ve iyi bir servisimiz olduğunu göreceksiniz.
Creo que veréis que tenemos un buen surtido de chicas y una amplia gama de servicios.
Tanıdığımız bir çift,... sizin kızlardan birinden bahsetmişti.
Hemos oído hablar muy bien de... una de sus chicas por una pareja que conocemos.
Azınlık tanımınız nedir, Yüzbaşı?
¿ Cuál es su definición de marginal, capitán?
Kırk beş dakikanın ardından zımba gibi ayaktayım.
45 minutos y salgo hecho un colegial.
Artık o şekilde çalışmıyorum ki bunun için yeterli zamanımız yok.
Es por eso que no opto por ello.
Bir an Profesör Weber'in kafatasından patlayıcı bir enerji aktarımına tanık olacağız sandım.
Por un momento creí que veríamos una explosiva transferencia de energía del esqueleto del profesor Weber.
Bu eski moda kadınlık kavramlarının kızımızı aşağı çekmesine izin vermeyeceğim.
Esto la arruinará.
Sevgili Maja artık senin olduğu kadar kızlarımızın da kardeşi. Şimdi de bize Bay Besso'yu getirdin.
La querida Maja es como una hermana para nuestras hijas como lo es para ti.
Sonra benim evde kalmıştık da tatlımızı yemiştik hani?
 ¿ Recuerdas? Te quedaste en mi casa y comimos postre.
Aslında kız kardeşimin doğum öncesi bebek partisi için Ohio'da olacağım.
De hecho, voy a ir a Ohio al baby shower de mi hermana menor.
Kızın olacağı için bunu yaptım. Gerçi erkekler de faydalanabilir, değil mi?
Pensà © en eso ya que serà ¡ una nià ± a, aunque los chicos tambià © n pueden sacarle provecho,  ¿ cierto?
Bana kızdınız mı?
 ¿ Està ¡ enojada conmigo?
Görüdeki kız, Diane'nin kızı mı?
¿ La niña en la visión es la hija de Diana?
Diana'ya yardım etmeliyiz ve kızı bunu anlayacaktır.
Necesitamos ayudar a Diana y a su hija a entender esto.
Ben de mekânda bir kaç tur atıp kızının üzerinde birinin gözü olmamasından emin olacağımı düşündüm ama sınırlarımı aştım. Özür dilerim.
Pensé barrer este lugar para asegurarme que nadie pusiera sus ojos en tu hija, pero sobrepasé mis límites.
Yarın için söz verdiğimde yardım edeceğim... hem de büyük bir istekle, ama şimdi kızım beni bekliyor. Pekala.
Grandes preguntas para mañana cuando prometo que te ayudaré a golpear el terreno corriendo, pero ahora mismo mi niña me está esperando.
Orada, tutulma sırasında gözlemlerini tamamlamak için yaklaşık iki dakikası olacak. Bu gezinin maliyetini hesapladınız mı?
Ahí tendrá aproximadamente dos minutos para completar sus observaciones durante el eclipse.
- Ama Herr Freundlich... - Sessiz olup Kırım'a ulaşmalı fotoğraflarımızı çekmeli ve defolup gitmeliyiz.
Solo hay que mantenernos callados, llegar a Crimea, tomar nuestras fotografías y salir de aquí.
Eski bir kız arkadaşı, kızgın bir müşterisi var mıydı?
¿ Tenía algún ex? ¿ Algún cliente enfadado?