Lack перевод на испанский
40 параллельный перевод
Sonra başka bir Chuck-a-Lack bulmalıyız.
Si pensáis eso buscad otro Chuck-A-Luck.
Ben Eksikliğim.
Yo soy Back Lack.
Sanırım sana ait bir şey buldum, Eksiklik.
Creo que esto te pertenece, Lack.
Şey, Eksiklik laf atan adamın koca kıçına ok sapladıktan sonra aldım.
La tomé prestada de su amigo tonto cuando Back Lack le clavó una flecha en el muslo.
Ne yapıyorsun, Eksiklik?
¿ Qué pasa, Lack?
Rubio, Eksiklik ile tanış.
Rubio, él es Back Lack.
Sir Bedivere,... bu mağarada yaşayan aristokratik aileyi yönetiyor. Mavi ile tanışın, Eksikliğin oğlu.
Sir Bedivere jefe de esta aristocrática familia de cavernícolas él es Azul, hijo de Back Lack.
Gördünüz mü, Islak Odun ve Ekisklik?
¿ Ven, Fideo y Back Lack?
Kaç metre uzaklıktan vurabilirsin, Eksiklik?
Y ¿ qué tan lejos puedes disparar, Back Lack?
Hayır, Eksik hadi gidelin.
- No, Lack, vamos.
Eksik nerede?
¿ Dónde está Lack?
Peki ya Eksiklik ve Mavi, Art?
¿ Qué hacemos con Back Lack y Azul?
Hadi kıçını tekneye binderlim, Eksik.
Pongamos tu trasero en ese bote, Lack.
Death Cab'in "Renklerin Eksikliği" şarkısından düzenlenmiştir.
Está basado en la canción "A Lack of Color" de los Death Cab.
- you Assure you that him lack not you're welcome.
- Cuidá que no le falte nada.
Adele Lack.
Adele Lack.
Does lack of democracy, human rights, in countries like Egypt encourage people to get involved in extremist radical groups?
¿ La falta de democracia, derechos humanos en países como Egipto... HOSSAM BAHGAT, ACTIVISTA DE DERECHOS HUMANOS... impulsa a la gente a involucrarse en grupos radicales extremistas?
Richard Lack.
Richard Lack.
Richard Lack Arizona'da bir aileyi öldürmekten iki kez ömür boyu hapise çarptırılmış.
Richard Lack, cumpliendo sentencia doble por vida por matar a una familia en Arizona.
Bıçaktan Lack'in DNA'sı da çıktı.
Fueron capaces de obtener ADN de Lack de él, así que...
Yumurta kırılack.
El huevo se romperá...
- Ve bizim şeçimimiz, lack thereof
O, en nuestro caso, la falta de él.
# You could be the outcast # # Serseri de olabilirsin # # or be the backlash of somebody's lack of love # # ya da birinin sevgisizliğinin boşluğunda da olabilirsin # # but I wonder what would happen # # ama yine de merak etmeden duramıyorum eğer sen ; #
Sigue caminando, tío.
- Galiba sana ait bir şey buldum Noksan.
Creo que esto te pertenece, Lack.
Noksan tombul baldırına bir ok sapladıktan sonra yarma, bir salaktan ödünç aldım.
La tomé prestada de su amigo tonto cuando Back Lack le clavó una flecha en el muslo.
- Ne yapıyorsun Noksan?
¿ Qué pasa, Lack?
Rubio karşındaki Noksan.
Rubio, él es Back Lack.
Aristokrat mağara sakinlerini idare eden Sör Bedivere Mavi'yi takdim edeyim. Kendisi Noksan'ın oğlu.
Sir Bedivere, jefe de esta aristocrática familia de cavernícolas, él es Azul, hijo de Back Lack.
Gördünüz mü Yaş Sopa ve Noksan, eğitim buna yarar işte.
¿ Ven, Fideo y Back Lack? Eso es lo que hace la educación.
- Ne kadar uzaktan vurabilirsin Noksan?
Y ¿ qué tan lejos puedes disparar, Back Lack?
Hadi yürü.
- No, Lack, vamos.
Noksan ile Mavi ne olacak?
¿ Qué hacemos con Back Lack y Azul?
- Seni tekneye bindirelim Noksan.
Pongamos tu trasero en ese bote, Lack.
Her şey klasik.
A partir de "A Lack of Color" de los Death Cab. ¡ Oh! Todo un clásico.
? That your crews lack and go who dat? ?
El tercer pastel es.. Hey.
FBI'daki arkadaşın Kolt'un hikayesini Lack'e doğrulattı mı? Adam bundan gerçekten de övünüyor.
Tus amigos del FBI consiguieron que Lack confirmara la historia de Kolat?
# Lack of Afro - Freedom #
" La convicciones son más enemigas de la verdad que las mentiras...
- Ben Noksan'ım.
Yo soy Back Lack.
- Noksan nerede?
¿ Dónde está Lack?