Laik перевод на испанский
80 параллельный перевод
Onun ablası olmaya laik değilsin.
No mereces ser la hermana mayor.
bir zamanlar dinsiz dünyasının metresi, şimdi kilisenin laik mevkisinde.
En un tiempo señora del mundo pagano, hoy asiento secular de la Iglesia.
Vay be, Albay Drummond, bu yıl laik hasadında bir artış var.
Drummond, iqué extraña cosecha de agnósticos tuvimos este año!
Laik otorite!
¡ No por el Espíritu Santo!
Bu her zaman zorunlu ve laik okullarda olan bir folklordur.
Es una vieja tradición escolar.
Bu çiftçi bir derse laik.
Este campesino merece una lección. ella Y lisa RIEN.
Şimdi "Laik Humanizm" i tekrar açıklayabilir misin?
¿ Ahora me puedes volver a explicar el "El Humanismo secular"?
Tam tuvaletlerinize laik bir eser.
¡ Por intentar arrebatarte la botella!
Bak şimdi, babasına laik, soylu bir delikanlı gibi konuştun.
Ahora empiezas a hablar como un buen hijo y un verdadero caballero.
İlahiyat'tan master yaptım sonra, laik yardımseverlik yapmak için okuldan ayrıldım.
Obtuve mi maestría en teología luego dejé el seminario e hice trabajo humanitario secular coordinando iglesias del tercer mundo.
Maksadınız ne olursa olsun sizin laik önyargılarınız burada gerçekte ne olduğunu görmenizi engelliyor.
- Sean cuales sean sus intenciones, sus prejuicios seculares los ciegan ante lo que de verdad ocurre aquí.
Bu cömert öğüdümü dinle. Çünkü yardımımızı reddetmeyi sürdürürsen, seni laik İngilizlere vermekten başka çaremiz kalmaz.
Escucha nuestra caritativa amonestacion porque si rechazas nuestra ayuda nos veremos obligados a dejarte en manos del poder seglar.
Laik devletlerin.
El gobierno laico, que rige esta nación,
Burada karşı karşıya olduğumuz şey "On Emir" in laik şeklinin uygulanması
Con lo que nos enfrentamos, o así parece... es con el equivalente a redactar los Diez Mandamientos.
Laik Bilim Adamları mı?
¿ Por científicos laicos?
Aslında, bu övgüye laik kişiyi ben bulurum ama Duquesne takımdan çıktığını şu anda kanıtladı.
Normalmente, me parecería elogiable... pero ahora prueba que Duquesne es mejor que él.
Nasser vakit kaybetmeden, Mısır'ın laik ve Batı değerlerini benimsemiş bir toplum olacağını açıkladı.
Pero rápidamente Nasser dejó claro que el nuevo Egipto sería una sociedad secular que emularía la moral occidental.
Bu noktaya kadar Batının laik fikirlerinin, basit anlamda Amerika'da gördüğü bencillik ve soyutlanmaya sebep olduğunu düşünmüştü.
Hasta ese momento, había creído que las ideas seculares occidentales tan sólo creaban el egoísmo y el aislamiento que había visto en los Estados Unidos.
Bu kanı, her türlü korkunç patolojilerle başa çıkabilecek tamamen saf bir laik düzendi ve şu anda toplumumuzu etkilemekte.
La noción de que un sociedad puramente secular puede arreglárselas con todas las terribles patologías que afectan ahora a nuestra sociedad, creo que ha demostrado ser falsa.
Bilmek istediğim şey, eğer ambargoya devam edersek günün birinde laik, modern, batı tarzı bir hükümet olacak mı?
Si seguimos imponiendo un embargo de energía ¿ podríamos, algún día cercano, tener un lindo y secular gobierno pro occidental y pro comercio? Es posible. Es complicado.
Okulumuzun sembolü bir haçlı şövalyesi idi. Çünkü "misyon" umuz "Laik dünya" ile savaş idi.
La mascota de nuestra escuela era un cruzado porque nuestra misión era guerrear contra el mundo secular.
Ama sadece "Laik dünya" ile değil. Hıristiyanlığın, şeytan tarafından manipüle edilmiş olan... diğer mezhepleri ile de savaş hâlindeydik.
Pero no solo contra el mundo secular, también sabíamos que Satanás trabajaba con otras versiones del cristianismo y las combatíamos también.
Savunmanın belirttiği gibi, Cadılar Bayramı laik bir bayramdır.
Como señaló la defensa, la Noche de Brujas es una festividad laica.
Çocuklarınızı Laik Hümanistler Olarak Yetiştirmeyi Deniyorsunuz, Ama Bu Şov Endüstrisi Tipli Adamlar Dini Boğazımıza Kadar Sokuyorlar!
Intentas criar a tus niños como religiosos humanistas, pero éste tipo de espectáculo tratan de empujar la religión abajo nuestras gargantas!
Kızınıza laik olan herşeyi vereceğim.
y darle a su hija todo lo que ella se merece
Bana abi deme, ben buna laik değilim.
No me llames hermano. No soy digno de tí.
Biz Siyonizm karşıtı laik Yahudileriz.
Somos judíos seculares socialistas no sionistas.
Sanırım benim yaptığım hayatın gündelik olaylarını laik bir bakış açısıyla gözlemleyip sonra da onları başka türlü asla sahip olamayacakları yoğun dini inanç aşılamak.
Supongo que practico alguna clase de catolicismo secular que involucra rituales en ciertos aspectos de la vida cotidiana, impregnándolos con una intensidad espiritual que tal vez no poseerían de otra forma.
- Biz laik hümanistleriz, tatlım.
- Somos humanistas seculares, cariño.
Din, tıpkı ABD'de olduğu gibi, Arap dünyasında da büyük rol oynadığı halde ; pek çok Arap ülkesinin laik olduğunu biliyor muyuz?
¿ Sabemos que aunque la fe tiene un papel importante en el mundo árabe, tal como aquí en los Estados Unidos, que también es cierto que gran parte del mundo árabe es muy secular?
İç savaşı önlemek için, İslami Pakistan ve Laik Hindistan olarak iki ayrı ülkeye bölündü.
Con el intento de evitar una guerra civil... la India fue dividida en dos naciones... la Pakistán islámica y la India secular.
Din adamı olmadığın ve laik biri olduğun doğru ama bu konuda hiçbir din adamına güvenemem.
Es verdad que eres laico y no un hombre de Iglesia pero en esa cuestión no puedo confiar en la posición de soborno de ningún hombre de Iglesia.
Eğer burada başarılı olmak istiyorsan laik dünyayı da keşfetmelisin.
Pero debes aprender a desenvolverte en el mundo secular.
İnancım sorgulanmadan da laik dünyayı keşfedebilirim.
Puedo hacerlo sin cuestionar mis creencias religiosas.
Burada laik bir okuldayız.
Estamos en un colegio laico aquí
Noel Hristiyanlara özgü, bu laik değil.
- No, no es eso Navidad es catolica, no es laica
Burası laik bir okul. Yani dinimin bir önemi yok, biz hepimiz eşitiz.
Es un colegio laíco, así que no importa mi religión, si es que tengo una
Laik sosyal düzen tehlike altında.
Están atacando nuestro estilo de vida.
Fransa'nın Katolikleri laik oldu.
Los católicos franceses se han vuelto todos laicos.
â ™ ª â ™ ª bir laik his â ™ ª â ™ ª bütün insanların karşılaşacağı â ™ ª â ™ ª da da da da da da!
Una sensación secular todos los tipos que conoces.
Gururumuzu ve hırsımızı kullanarak dünya bize saldırıyor ve laik hümanizme ve onun kilisesine.
El ataque con nosotros a través del mundo nuestro orgullo y la codicia... Nuestro humanismo secular como su iglesia.
Şu anda beni laik bir aziz destekliyor ama dava açılırsa, cinsel bir sapık tarafından desteklenmiş olacağım.
Ahora me respalda un santo secular pero si la demanda avanza, me respaldará un depravado sexual.
Sn. Ben Alleb, siz laik müslüman bir grubu temsil ediyorsunuz.
Sr. Ben Alleb, usted representa un grupo secular musulmán.
Laik düzeni yıkıp yerine şeriatı getirmek için yapılan işkenceleri, cinayetleri kabul ediyor musun, etmiyor musun?
Confiesa que trataste de derrocar a una orden secular. Y recurriste al asesinato y la tortura para difundir la Ley Sharia.
Laik bir toplumdayız, Julius.
Estamos en una sociedad secular, Julius.
Her zaman benden daha iyilere laik olduğunu biliyordum.
Siempre supe que era demasiado buena para mí.
Bırak da laik biri olarak yaşayayım.
Déjame vivir como un laico.
"İnançlı" diyor orda! Çünkü, dini bir örgüt olmasa da, tamamıyla laik de sayılmaz.
"Reverente" está al final, porque no es más que una organización basada en la fe, no enteramente secular.
SPRINGFIELD BELEDİYE BİNASI 1963'ten BERİ LAİK
AYUNTAMIENTO DE SPRINGFIELD LIBRE DE DIOS DESDE 1963
Laik bir tanı konması çok iyi oldu.
Es bueno tener un diagnóstico secular.
Çocuklarımın devlet okullarında okutulan, laik ve hümanist öğretiler yüzünden... birer dinsiz olmalarına ve şeytanın yoluna sapmalarına asla izin veremem. Evde eğitim mi?
¿ Educada en casa?