Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ L ] / Lavın

Lavın перевод на испанский

176 параллельный перевод
Lavın ötesinde kalan yolu biliyor musun?
¿ Conoces el camino de lava?
Papeete gözlemevi lavın kaç delikten geldiğini bilmek istiyor.
El observatorio de Papeete debe saber si hay una abertura o muchas... - de las cuales fluye la lava.
Ama lavın akışı tahmin edilebilecek hızda.
Pero la lava se mueve a una velocidad predecible.
Burası bir zamanlar yanardağ lavının yer altı çıkışıymış.
En su tiempo fue una salida subterránea para la lava volcánica.
Lavın içine düşersen, yanar ve ölürsün!
Y si te caes en la lava, te quemas y te mueres.
Kimsenin lavın önüne geçmek için bir fikri yok.
Alguien tiene idea de qué se puede poner para detener esta lava.
- Bu lavın basıncı oldukça büyük olmalı.
- Esta lava debe ser pesadísima.
Tamam, işte lavın yapacağı :
Que bien, para aquí es para donde viene la lava.
Bunun gibi bir volkanın içine bakıp sıcak lavın dışarı püskürdüğünü görmeyi kesinlikle etkileyici buluyorum.
" Yo encuentro increíble que del interior de un volcán...
Lavın içinde maddeler kolay uçamaz.
Esta cosa no vuela bañada de lava.
Lavın akması için gereken üç bileşen.
Los tres ingredientes para hacer explotar la lava.
Seks bir kuvvettir, lav gibi bir kuvvet. Ve lavın yönünü değiştirebilecek kadar başarılı fazla bir mühendislik projesi de yoktur.
Pocos proyectos de ingeniería han tenido éxito... para desviar el flujo de la lava.
Mayın ya da lav kanalı kuzeye açılan başka yol yok.
O la lava o las minas, no hay otra forma de salir hacia el norte.
En yakın gezegen olan Jüpiter de ise dev buz ve lav tepeleri bulunuyordu ve bunların üzerleri de hidrojen kaplıydı.
El mundo más cercano era Júpiter, con colinas de hielo y lava con hidrógeno en llamas en sus cimas.
- Lavı çıkarın.
- ¡ Pronto!
O tepe lav ırmağının hemen yanında.
Ese pico está muy próximo al río de lava.
Eğer o salaklardan biri bir hata yaparsa, odayı kızgın lav akıntısına boğarım.
Si algún bruto mete la pata... inundaré la habitación con un torrente de oratoria.
Lav akışı boyunca bizi taşıyın.
Llévenos a través del río de lava.
- Binbaşı mı? Bu seni durdurmasın!
No me perdone lav ¡ da, estuve con los Confederados.
Belkide bizim hayatımızı kurtardın.
Me gustó lo que h ¡ c ¡ ste. Nos salvaste lav ¡ da.
Biraz temizleyelim ayaklarını. Havayı temizleyelim...
Podríamos lav arlos un poco, para sanear el ambiente.
Tamam diyelim ki anlaştık ve yarın canlı yayında bütün foyalarını ortaya çıkardık ya sonra ne olacak?
Entonces vamos y lo destapamos todo mañana, en lav nacional. ¿ Y qué habremos hecho?
Kayaların bir lav nehiri tarafından oyulduğu yerin merkezine doğru giden bir mağradayız..
Una gruta cavada en la Tierra por un río de roca derretida.
Lav lambasını kapat, uyuyamıyorum.
Apaga la lámpara de lava, no puedo dormir.
Jartiyer giyiyor ve sanki bir lav kertenkelesi gibi gözkapaklarının ardından nefes alıyor.
Lleva un portaligas... y respira por los párpados, como una lagartija.
Kilauea, Hawaii'deki evlerini aktif volkanın yanına kurup sonra da neden salonlarında lav var diye merak edenlere ne demeli?
Hawaii, que construyen sus casas junto a un volcán activo...? ¿... y luego se preguntan por qué les entra lava en la salita?
Dr. Gallo'nun HTLV-III prototip izolatının genetik dizisi bizim LAV virüsümüze göre % 1'den az değişken.
La secuencia genética del HTLV III del doctor Gallo... se diferencia de nuestro virus, el LAV... en menos de un 1 %.
Bildiğime göre bu No'Mat'ın lav mağaraları içinde, derin bir meditasyonu içeriyor.
Eso exige una profunda meditación en las cuevas de No'Mat.
Peki ya lav kayalarının hoş bir kutusu?
¿ Qué te parece una linda caja de piedras de lava?
Sadece lav olarak tarif edilebilecek bu şey.. .. Wilshire'ın yanındaki Stanley Caddesi'nde ilerliyor.
Sólo se puede describir como lava viene escurriéndose por la avenida Stanley, a poca distancia de Wilshire.
Durmak bilmez bir lav akıntısı sokağın kendisini eritiyor.
Una marea de lava implacable derrite todo lo que toca en la calle.
Şu lavı durdurduğumuzda elinizdeki herşeyi aynı anda kullanın, böylece kabuk bağlar.
Una vez que estanquemos la lava, le tiramos todo encima para que se haga una costra.
100 yılı aşkın süredir eriyik haldeki bir lav gölü.
Un lago de lava que ha estado derretido por más de 100 años.
Lav ovasını delme işi nasıl gidiyor?
¿ Has tenido suerte con la perforación, a través de ese mar de lava?
Odaya gittim. Aşağı baktım, yukarı baktım cihazın sabitlenmiş olduğu yeri buldum. Cihazın eridiği yerde lav damlalarına benzeyen izler vardı.
Fui a ver lo que había pasado, miré hacia arriba miré hacia abajo y sólo vi el soporte donde estaba y y dos chorritos de hierro fundido con dos pequeños charcos en el suelo que parecían dos ojos ".
Başlangıçta haklarında çok az şey bildiğiniz yabancı cisimlerdi ama özellikle jeolojiden, eski dostları, volkanları lav akıntılarını, kum tepelerini görmeye başlıyorsunuz.
Antes eran objetos extraños de los que se sabía poco. Pero, tras estudiar su geología empezamos a ver similitudes volcanes, ríos de lava y dunas.
Thomas'ın sahip olduğu en zayıf düşüncelere sahip değilim.
No lav es los platos.
Yılın bu vakti lav akışlarının güzel olduğunu duydum.
Escuché que las corrientes de lava son adorables en esta época del año.
Bana oto yıkamada çalıştığını söyleyebilirdin.
Me podías haber dicho que trabajabas en el lav.
Lav çukurunda cidden bir şeyler bulacağını düşünmüyorsun değil mi?
Realmente no crees que encontrarás algo en el foso de lava, ¿ verdad?
Düğün törenimizin lav çukurunda olmasını istiyorum.
Quiero que la ceremonia se lleve a cabo en el foso de lava.
Senin sefil lav kapanların yalnızca adamlarımdan birini kaptı!
¡ Tu miserable trampa de lava solo atrapó a uno de mis hombres!
Diğer yandan, lavın bu buz kuğuya neler yapacağına bakın.
En contraste, observen el efecto de la lava en este cisne de hielo.
Sonra eğer Lav Dağını geçersek, geçilemeyen düzeyin kapısına gelmiş oluruz.
Y si atravesamos la montaña de lava, llegaremos al nivel insuperable.
Lavı çoğaltın.
Agita la lava.
Bu büyük lav çocuğunun bizi birçok kez atlatmasını açıklıyor.
- Eso explicaría como el chico - lava gigante pudo... pasarnos en puntas de pie para terminar con Manny.
Hakkını vereyim. Beth'inki kadar simetrik olmadı. Lav akışı da biraz zayıftı ama Amy beğendi.
Le concedo que no era tan simétrico con el de Beth, y la lava fluía un poco anémica, pero... a Amy le gustó.
Yanardağ gibidir. Püskürüp, lav saçar böylece bütün küçük köylüler kaçıp hayatlarını kurtarabilirler. Sonra durur ve köylüler evlerine geri dönerler.
Explota y expulsa lava en todos los pequeños pueblitos y la gente corre por sus vidas pero luego se detiene y puedes seguir la vida como si nada hubiese ocurrido.
Volkanik döküntü alanına bakın sonra lav bacalarını izleyin...
Busque el campo de restos piroclásticos y luego siga los tubos de lava- -
- Lav silahın bu mu?
- ¿ Es tu lanzallamas?
Sam ve Frodo bu mağranın içine girmek zorunda kalıyor sihirli yüzüğü bu sıcak, kaynayan lav çukuruna atıyorlar.
Y Sam y Frodo entran en una caverna... y depositan el anillo en una boca de lava caliente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]