Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ L ] / Lıar

Lıar перевод на испанский

1,435 параллельный перевод
Ben sadece işler nasıl gidiyor diye sormak için arıyordum.
Sólo la llamaba para saber cómo iban las cosas.
Bu olayda, anne aşk arıyor ve aşırı duygusal bir bağlılık içinde.
En este caso es la madre buscando el amor y creando la interdependencia.
Eğer bir katil arıyorsanız, O kırmızılı sarışına sorun.
Si buscan a un asesino, hablen con la chica del vestido rojo.
FBI nasıl oluyor da seni hemen arıyor?
¿ El FBI te respondió tan rápido?
Akıl, hedefe ulaşmanın başka yollarını arıyor.
La mente imagina otros senderos para el propósito.
Çünkü başarılı olması beklenen yerler arıyor.
Twee Io puso al tanto porque sabe que él siempre busca gente prometedora.
Telefon görüşmelerinde iyi olan bazı hevesli katılımcılar arıyorum.
Busco algún candidato entusiasta... que se desenvuelva bien con el teléfono.
Yani, sen işinden ayrılırsa, akabinde... arılar bal yapmayı keser ve çiçekler ölür... ve herşey yerle bir olur.
Vamos, que si dejas el trabajo lo siguiente será, que las abejas dejen de hacer miel y las flores morirán, y, demonios, todas estas malditas cosas se vendrán abajo.
Karşılığını vermeliyiz. onların çatısına tırmanabiliriz ve bacalarındandan aşağı bir yaban arısı yuvası atabiliriz.
Debemos vengarnos. Bueno, estaba guardando esto hasta saber qué calificación me pondría el Sr. Watts,... pero podemos subir a su techo y dejar caer un panal de abejas en su chimenea.
Şimdi o canavar artık dışarıda bir yerde. Yeni bir şifre kılıf, yeni bir yardımcı arıyor.
Y ese monstruo aún está ahí fuera buscando un nuevo huésped, un nuevo ayudante.
Büyük olasılıkla, gençlik çeşmesini arıyorlar.
Probablemente buscaban la fuente de la juventud.
Kız kardeşine göre Emlakçılık işine girmeyi düşünüyormuş ev arıyormuş.
Según su hermana él había estado hablando con agentes de bienes raíces.
200 milyon $'lık sermaye arıyorsun.
Estás mirando un capital de aproximadamente $ 200 millones.
- Nasıl bir iş arıyorsun?
¿ Qué tipo de trabajo estás buscando?
Nasıl oluyor anlamıyorum ama, her yıl hesaplarını yenilemek için orayı arıyorum, ve bu arama yıllık komisyonumun % 25'i olacak şekilde bitiyor. Ben de küçük bir şişe şampanya alıp, kutluyorum.
No estoy seguro de porqué, pero cada año los llamo para renovar su cuenta y esa llamada resulta ser el 25 % de mi comisión de todo el año así que compro una botellita de champaña, celebro un poquito.
Açıkçası, o duyguları eserlerim arıcılığıyla anlatmayı tercih ediyorum.
En realidad, prefiero procesar esos sentimientos a través de mi arte.
Isıl fark % / 98 artırılarak ayrışma arızası giderilebilir.
Incrementar la variante termal en un 98 por ciento debería eliminar el problema de la separación.
Bu zehirden nasıl arınacaksınız?
¿ Cómo os salvaréis de este veneno?
Gençliğini kovalamak, spor bir araba almak ya da planörle uçmak yerine, yaratıcılığınla ölümsüzlüğü arıyorsun.
Pero, en vez de perseguir tu juventud buscas la inmortalidad a través de la creatividad.
Sıradan bir erkek tipi arıyorum. Orta boyda ve yapılı, koyu saçlı ve üstleri biraz seyrek, hokey oynayabilmeli ve gitarda çalabilmeli.
Estoy buscando un tipo corriente, estatura y peso medio..... pelo oscuro y escaso en la coronilla.
Daha büyük, başka asalak yaban arıları kanatlarını tümüyle yitirmişlerdir. İngiltere'deki bir çalılıkta bunlardan bolca bulabilirsiniz.
El intruso se retira, y el dueño del nido revisa sus huevos.
Bal arılarının, üzerinde yengeç örümcekleri bulunan çiçekleri ziyaret etme olasılıkları kuşkusuz daha yüksek bu ziyaretlerin bedelini de çoğu kez hayatlarıyla ödüyorlar.
Ciertamente, parece mas probable que las abejas visiten las flores con las arañas cangrejo que sin ellas frecuentemente con consecuencias fatales
Bununla birlikte, bu eşek arısı türü hala tek başına çalışma evresindedir. Her yuvaya bir tırtıl depoladıktan sonra hırsızları caydırmak için girişi kapatır.
Esta especie de avispa, sin embargo, está en la etapa de trabajar sola después de meter una oruga en cada hueco tapa la entrada para disuadir a los ladrones
Felç olmuş tırtıl yuvanın dibindedir. Bir eşek arısı larvası tırtılın üzerinde, onunla beslenmektedir.
En el fondo esta la oruga paralizada y en su espalda esta una nueva larva de avispa alimentándose de ella
Danimarka'daki Yahudi operasyonlarımızın asıl amacı basit bir kelle avı değil, ülkenin Yahudilerden arındırılması olduğundan, Danimarka'daki Yahudi operasyonları amacına ulaşmış olarak değerlendirilmelidir.
Decía : "Ya que el fin objetivo de la acción judía en Dinamarca era la de-judificación del país y no una cacería exitosa se debe concluir que la acción judía logró su objetivo."
Nasıl bir şey arıyorsun?
¿ Qué está buscando?
Hala onları arıyorum Kızıl Haç ve birçok temsilcilik yoluyla mektuplar gönderiyorum ama hiçbir cevap gelmiyor.
He estado buscándolos, enviando muchas letras a través de la Cruz Roja y de muchas organizaciones, pero nada... nada respondió a mis mensajes.
Şu anda yerde, hâlâ yerde ve soylu kılıcını arıyor.
Está en el suelo. Está en el suelo. Busca su espada noble.
Arıların nasıl da bala geldiğini gördüm.
Mira cómo las abejas vienen a la miel.
Göktaşı avcılığı dünyası küçüktür, bu nedenle kimsenin nereye gittiğimi bilmesini istemedim çünkü Melbourne'de özel Bir şey arıyorum ve UBV, projemi gizlilikle yürütmeme izin veriyor.
La búsqueda de meteoritos es un mundo reducido y no quería que nadie supiera adónde iba realmente porque estoy buscando algo especial en Melbourne y la fundación nos permite ocultar el destino.
Burası insanların günlük sorunlarını çözebildikleri gibi alkol ve uyuşturucu bağımlılığından arınma konusunda da birbirlerine yardımda bulunabildikleri bir topluluktur.
Pueden resolver sus problemas en común Y ayudar a otros a recuperarse Del alcoholismo y drogadicción.
Bir atılım imkanı arıyoruz, George.
Buscamos algo nuevo, George.
Başarılı olmak için, tüm korkunuzdan arınmanız gerek.
Para tener éxito, deben dejar de lado todo temor.
Kılıcım intikam arıyor!
¡ Mi espada busca venganza!
- Asıl sen burada ne arıyorsun?
- ¿ Qué estás haciendo tú aquí?
Şu bir gerçek ki, arıların vızıltısı solunum deliklerinden havaya yayılır.
Es como si oyera aquel zumbido de abejas haciendo "espirirales" al volar por el aire.
Phyllis, bir yeşil GT6, L reg arıyoruz, Cedar Yolundan şehrin batısına gidiyor.
Phillys, que busquen a un GT6 verde, con una L en la matrícula... que va hacia el oeste de la ciudad en dirección a Cedar Road.
Eşek arısının etrafında kızıl ötesi algılayıcılar tespit ettim.
Detecto lo que podrían ser detonadores infrarrojos al rededor de Wasp.
Balkanlarda 19. yüzyıla kadar hasta çocukların iyileştirilebilmesi için bir arıcının pantolonunu indirerek çıplak kıçını çocuğun hastalıklı yerlerine sürmesi gerektiğine inanılırdı.
En los Balcanes, hasta el siglo 19, cuando el niño estaba enfermo, decían que podía curar si un apicultor lo toma y le baja los pantalones y tocaba las colmenas con sus nalgas desnudas.
Şimdi, asıl soru şu... karanlıkta bu evin etrafında ne arıyordun?
Ahora, la pregunta es... ¿ Qué estabas haciendo fisgoneando por la casa en la oscuridad?
Ama oradaki roketler gerçekten çalışmak istemiyor, öyle ki bir roketin arızalanmasının binlerce yolu varken başarılı olma yolu bir tane.
Pero los cohetes no quieren funcionar bien, hay como mil maneras en que un cohete pueda fallar y solo una en la que pueda tener éxito.
Nasıl bir kaçak mal arıyorlardı?
¿ Qué clase de contrabando buscaban ellos?
Bu hızda giderken bir şeyler görme ihtimalim olursa diye soruyorum ; nasıl bir araba arıyoruz?
En caso de que vea algo a esta velocidad ¿ qué clase de carro buscamos?
Savcılığı arıyorum ama ağırdan alıyorlar.
He llamado varias veces a la oficina del fiscal asistente de EE.UU pero van muy lentos.
İnternette kek tarifleri, bahçeyle ilgili ipuçları arıyorlarmış. Min Crane boyalı camlara takıntılıymış.
Navegan en Internet buscando recetas de tortas, consejos de jardinería y Min Crane tiene una extraña obsesión por los vitrales.
Özür dilerim. dün akşam getirilmiş olan bir kızı arıyorum Hindistan'lıydı ; iç kanama geçiriyordu. Dr. Jenloe ilgilenmişti.
Disculpe, estoy buscando una chica que podría haber ingresado anoche Hindú, heridas internas masivas, el Dr. Jenloe fue quién la atendió.
"Amerika Yıldızını Arıyor" programına geçen yıl 200 telefon açtı.
Sí hizo más de 200 llamadas en la final de American Idol el año pasado.
Bir kovan gemisi Wraith-arındırılır.
Una nave colmena desespectrada.
- Biz satılık ev arıyoruz.
Buscamos una casa en venta...
Esas suçlu yiyeceği bulamadım ama görünüşe bakılırsa tipik bir bekarmış. Yediklerinin çoğu paketlerden veya konserve kutulardan çıkıyormuş. Ama biz taze sebze veya meyve arıyoruz.
Todavía no encontré el arma humeante, pero aparentemente, era un típico bachiller,... la mayoría de su comida provenía de paquetes... o latas, y estamos buscando productos frescos.
Ne arıyor olurlarsa olsunlar, akıl, yürek ya da cesaret.
Ya sea que busquen inteligencia, un corazón o valor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]