Maduro перевод на испанский
1,378 параллельный перевод
Klonun büyüyememesinin bir hata olmasını umuyoruz.
Esperamos que el hecho de que el clon del... Coronel O'Neill no esté completamente maduro sea un error.
Evlenecek kadar olgunsun da jant değiştirecek kadar olgun değil misin?
Eres lo suficiente maduro como para casarte.. pero no lo suficiente maduro como para cambiar un tapacubos?
Evlenmek için, yeterince olgun değil.
Exactamente. Él no está lo suficientemente maduro \ ~ casarse.
Vondopoulos ve orta yaşlı, mavi takımlı biri hotelin ön kapısından çıkıyorlar. Hemen arkamdalar.
Vondopoulos y otro hombre, maduro, de traje azul están saliendo por la puerta principal.
Sen yetişkin bir adamsın, Charlie.
Eres un hombre maduro, Charlie.
Annemin dediğine göre babam çocuk sahibi olacak kadar olgun değilmiş.
Mi madre me dijo que mi padre no era maduro para criar a un hijo.
Kız arkadaşlarımla takılıp eğlenmeyi seviyorum. Ama aslında olgun bir kadınım... ve olgun bir erkek arıyorum.
Me gusta estar con mis amigas y pasarla bien, pero soy una mujer madura... buscando un hombre maduro.
Aynı zamanda uyumsuz, kafası bozuk, orta yaşlı, kaybolmuş biri.
También es un hombre maduro, disfuncional, jodido y perdido.
Bununla yüzleş, o senden daha olgun.
Bueno, enfrentémoslo, él es mas maduro que tú.
- Ben olgun değil miyim?
- ¿ Yo no soy maduro?
Bu konularda daha olgun olmalısın.
Debes ser más maduro con estas cosas.
Boş, kişiliksiz, fazla olgunlaşmış...
Es hueco, fofo, demasiado maduro...
O zeki, hassas, başarılı ve olgun biri.
Es inteligente, sensible, tiene éxito, maduro...
Daha fazla olgun olsaydım beni kabul eder miydin?
Si hubiera sido más maduro, ¿ me habrías considerado...?
Rhea'yı iyi tanırım, tecrübeli ve olgun birini ister.
Muchas gracias. Conozco a Rhea. Necesita a un hombre maduro y con experiencia.
Oldukça olgun bir davranış.
- Sí. Es muy maduro.
Eğer olgun olsaydım bile beni sevmezdin.
No me querrías si fuera maduro
Oh, o çok olgundur.
Es muy maduro.
Gözlerim bir buz kadar donuk Büyüyorum
Con ojos tan marchitos como el hielo me hago mayor y maduro.
Bir bebek için biraz garip bir isim.
Un nombre algo maduro para un muñeco.
- Artık iyi olacağım anne, okula gidecek, derslerime çalışacağım...
La selección brasileña era la gran favorita para ser campeona de 1962 porque era un equipo ya maduro, que venia con la formación de 58.
Parası olsa o da olur. Çok da yakışır ona. Olgun bir erkek gibi.
Lo estaría de tener dinero, y luciría tan maravillosamente maduro.
Bir Goran iblisi yaşlandığında kafası aşağı doğru sarkar ve düşer.
Un demonio Goran se torna más pesado con la edad... la cabeza comienza a caerse y se desprende como un higo maduro.
Vakti gelmişti.
Oh, eso ha sido muy maduro!
Bu bana yeni bir tartışma konusu gibi geliyor.
Dimito. Pues, yo creo que el tema esta maduro para discutir.
Bu ilişkiye olgun bir bakış açısı ile bakacak kadar yetişkin değilsin.
No eres lo suficientemente maduro para tener una perspectiva realista de esta relación.
Düşünceliydi, olgundu.
Considerado y maduro.
Bu yüzden orta yaşlı bir adamın... ... bir çocuğun Cadılar Bayramı kostümü içinde dans etmesini istemiyorum.
Por eso no quiero ver a un tipo maduro bailando con un disfraz de Noche de Brujas para niños.
Hayır, öyle hareket etmiyordum Sadece evde olan bitenle işte yapmamız gerekenleri ayırabilecek kadar olgunum.
¡ No, eso no es cierto! Soy lo suficientemente maduro para separar los asuntos de la casa... de los asuntos del trabajo.
Vadesi gelmişti.
Es perfectamente maduro.
Şuna bir bak, bir olgunlaşmış kavun, üç tane iki numara kalem, bu nasıl şartname böyle?
¿ Un melón cantalupo muy maduro y dos lápices número 3? ¿ Qué tipo de listado es éste?
Yetişkince.
Esto es muy maduro.
Bu gerçekten olgunca.
Es muy maduro.
Belki benim o zamanki halime göre daha olgundur.
Bueno, quiza el sea más maduro de lo que yo era.
Artık daha yaşlı, daha olgunum.
Ahora soy más maduro.
Union College bana bir fırsat verdi. Çünkü bende bir potansiyel olduğunu ama olgunlaşmadığımı gördüler.
La universidad Union me dio una oportunidad porque vieron que tenía potencial, pero no era muy maduro.
Asgard DNA'sı klonu 3 ay içinde olgunluğa eriştirecek şekilde programlanmıştır, ama varolan bir bilinç nakledilene kadar boş bir kabuktur.
El ADN Asgard está programado para hacer crecer un clon maduro en solo tres meses pero esencialmente es un recipiente vacío hasta que una existencia conciente pueda ser transferida.
Ben büyüdüm!
¡ Soy maduro!
Zamanlamanın kötü olduğunun farkındayım ama belki de her şeyi düzgün yapsaydı onu o yetişkinlerle karıştıracağından endişelenmiştir.
Sé que el momento fue bazofia pero... podrías creer que él es maduro.
- Çok olgun davrandın.
- Muy maduro de tu parte. - Definitivamente.
Evet ama aynı zamanda'ben olgunum'diyor.
Sí, pero también dijo, "yo estoy maduro"
Olgun ne demek biliyorsun, değil mi? Hayır.
- ¿ Sabes que significa "maduro"?
Ve tatlı da iyi demek.
Maduro significa dulce y dulce significa bueno.
Öpücük olgundu.
El beso estaba maduro.
Holmes.
Roberta y yo le decimos siempre a Val... que alguien con mucho dinero y ambición... no tendrá tiempo para crear un hogar tan agradable... como un tipo con capacidad promedio... y lo suficientemente maduro como para darse cuenta... de que no podrá cambiar el mundo en lo más mínimo. Salud.
Hadi bakiym.
Tú tampoco estabas maduro, pero ahora sí.
Olmuş.
Maduro.
Bu çok olguncaydı. - Ne?
Te portaste maduro.
Sence bu yeterince olgunlaşmış mı?
¿ Este melón se ve demasiado maduro?
Yetişkinlere hitap ediyor.
- Es muy maduro.
Olgunlaştın.
Maduro.