Milo перевод на испанский
1,616 параллельный перевод
Parayı almamış olman bizim problemimiz değil Milo.
No es problema nuestro que no tengas el dinero, Milo.
- Merhaba Milo.
- Hola, Milo.
- Milo, sen bize çalışıyorsun.
- Milo, trabajas para nosotros.
Bana bak Milo.
Escucha, Milo.
Milo!
¡ Milo!
Milo!
¡ Milo, maldito tonto!
Milo, bu ne sürpriz böyle?
Hola, Milo. ¡ Qué sorpresa!
Bu ziyaretini... Bunca yıldan sonra bu ziyaretini neye borçluyuz Milo?
Y bien ¿ qué te trae por aquí después de tantos años, Milo?
Milo, kes artık şu saçmalığı Bırak beni!
Milo, esto es una locura.
- Milo, sana kazık atmadım.
- Milo, no te estoy mintiendo.
Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var?
Milo, por Dios, ¿ cuántos? Dijiste que era uno solo.
Naylonu buraya getir Milo.
Trae el plástico. Aquí.
Milo! Milo!
¡ Milo!
Milo Radulovich adında bir çocuk. İtalyan mı?
Un chico llamado Milo Radulovich.
Milo Radulovich.
Milo Radulovich.
Biz, Hava Kuvvetleri'nin, Milo Radulovich'i hiçbir kanıt olmadan ve anayasal haklarını hiçe sayarak güvenlik tehlikesi olarak suçlu bulduğunu anlatan haberi...
Iremos con la historia que dice que la Fuerza Aérea... juzgó a Milo Radulovich sin tener pruebas... y lo halló culpable de ser un riesgo para la seguridad...
Bir iki hafta önce gazetelerde, Hava Kuvvetleri'nde bir teğmen olan Milo Radulovich ile ilgili dikkat çekmeyen birkaç ilân yayımlandı.
Hace unas semanas, el periódico publicó una noticia... sobre el teniente Milo Radulovich, de la reserva de la Fuerza Aérea.
Hava Kuvvetleri'ne, Milo Radulovich olayıyla ilgili olarak, yorum eleştiri ya da düzeltme yapmak isterlerse kendilerine imkân sağlayacağımızı söyledik.
Ofrecimos a la Fuerza Aérea las facilidades para comentar... o hacer correcciones con respecto al caso de Milo Radulovich.
- Milo anormal şekilde, dört yaşına kadar yaşadı. - Etkileyici.
Milo vivió hasta la avanzada edad de 4 años.
Yeryüzünde Rambaldi hakkına benim kadar çok şey bilen yok.
No hay nadie en la Tierra que sepa más sobre Milo Rambaldi.
Tom, Milo, Paulie Zack, Gigi, Arthur hepinize.
Tom y Milo, Paulie... Zack, Gigi, Arthur...
Tam gittiği sırada, Milo, Valerie'nin taklidini yapıyormuş,... Paulie de Milo'yu masaya dayayıp Valerie'yi arkadan beceriyor gibi yapıyormuş.
Y cuando llegó, Paulie tenía a Milo inclinado sobre la mesa... y Milo se hacía pasar por Valerie, y Paulie jugaba a metérselas a Valerie por el trasero.
Çok teşekkürler Tom, Paulie, Milo, Gigi Zack, Arthur ve Andrew.
Muchas gracias, Tom, Paulie, Milo, Gigi, Zack, Arthur y Andrew.
Ayrıca dizinin muhteşem yaratıcı ve senaristleri Tom Peterman and Paulie G'ye senaristlerimiz Zach, Milo, Arthur and Gigi'ye oyuncu arkadaşlarım Shayne Thomas, Chris Macness, Jesse Wood'a teşekkürler.
A los creadores de nuestro brillante show... Tom Peterman y Paulie G... a los escritores, Zach, Milo, Arthur y Gigi... a mis compañeros de elenco, Shayne Thomas, Chris Macness, Jesse Wood...
O bayraktan sende vardı, değil mi Milo?
- Es la bandera que tienes bajo tu cama. ¿ Es esa?
Kız arkadaşımın oğlu Milo yu götürebilirsiniz.
Puedes usar al hijo de mi novia, Milo.
Evet, Dr. Milo. İnsan ve hayvan DNA'larını birleştirme işi, nasıl gidiyor?
Y las mezclas de ADN humano y animal del Dr. Milo... ¿ cómo va eso?
Dr. Milo, benim espiri anlayışım pek kabul görmez.
Dr. Milo, no se me conoce por mi sentido del humor.
Milo.
¡ Milo!
Efsanevi Venus de Mylar'ı arıyorum.
Estoy buscando a la fabulosa Venus de Milo.
Venus Di Milo.
La Venus De Milo.
Sağ ol, Miles.
Gracias, Milo.
Pekâlâ, Miles. Ne düşünüyorsun?
Bueno, Milo. ¿ Tú qué opinas?
Hop hop hop Miles.
¡ Alto, Milo!
Miles, ben orada olmalıyım.
Milo, tengo que estar ahí.
Venus de Milo.
La Venus de Milo.
Milo için kap var mı?
¿ Tienes un tarro para Milo?
Pazartesi görüşürüz.
Te veo el martes. Ven, Milo.
Michael Cohen, Milo Jenkins, Keith Gretson, Victor Terraza.
Michael Cohen, Milo Jenkins, Keith Gretson, Victor Terraza...
- Milo. Söyle bakalım.
- Milo, adelante.
Peki. Milo. Sen söyle.
De acuerdo, Milo, adelante.
Milo'ya iki puan.
Dos para Milo.
Güzel, Milo. Şunu söyle ; Doğru yada yanlış.
Dime, ¿ verdadero o falso?
Milo beni düş kırıklığına uğrattı. En üst sınıfa yükselme vaktin geldi.
Milo me ha fallado, es hora de pasarte a la primera clase.
Milo.
Milo.
- Milo!
- ¡ Milo!
- Milo.
- Milo.
Doğru tabii, Milo.
Es verdad, Milo.
Milo nun benimle gelmesini sağlayamadım.
Lo intenté todo.
Milo'yu getirdim.
Traje...
Al sana su Milo.
Toma agua, Milo.