Nade перевод на испанский
250 параллельный перевод
Beğenmeyen varsa Bermuda'ya yüzerek gidebilir.
Si a alguien no le gusta, que nade.
Dikkatli araba kullanın ve cankurtaran olmayan sahillerde yüzmeyin.
Conduzca con cuidado y no nade en playas sin vigilancia.
Suyun altında bu kadar kalabilmesi bir mucize.
Es un milagro que nade bajo el agua tanto tiempo.
Bırak yüzsün Chad.
Deja que nade, Chad.
... bir at satın alıp engel atlayın, güzel güzel yüzün... bir at satın alıp engel atlayın,
Cómprese un caballos, salte obstáculos, nade mucho.
Bu durumda yüzerek dönmenizi önereceğim. Sadece üç haftanızı alır ve yılın bu mevsiminde su soğuk değildir.
Pues en ese caso... le sugiero que nade de regreso, porque sólo le tomará 3 semanas... y el agua no está fría en esta época del año.
Yüz!
¡ Nade!
Bugün yüzmek yok, değil mi?
¿ No nade hoy, eh?
# İster batsın ister yüzsün #
Deja que se hunda o deja que nade
Tutun. Bırak yüzsün o!
Bájese y deja que el animal nade.
Yüzen hiçbir şey olmasın.
No quiero nada que nade.
Hiçbir şeyin yada hiç kimsenin senin incitmesine izin vermeyeceğim.
No dejaré que nade ni nadie te lastime.
Ben de koştum ve havuza daldım.
¡ Corrí hasta allí y nade hacia él!
İşler açıldığında gel.
Regrese cuando nade en la abundancia.
Ama gelecek hafta kimse hatırlamayacak seni.
Pero la semana que viene, nade se acordará de ti.
Ne yapayım yani, yüzeyim mi?
¿ Qué quiere que haga, que nade?
Senden üzülmeni isteyen olmadı.
Nade le pide que lo sienta.
DİKKAT KANALİZASYON TANRI AŞKINA BURADA YÜZMEYİN
POR TODOS LOS cielos, ¡ NO NADE AQUÍ!
Fausto, beni toksiklerin içinde yüzmeye zorlayamazsın.
Fausto, no haras que yo nade en deshechos toxicos.
Yüzen her şeyi yutabileceğini sanıyorsun.
Crees que puedes tragarte cualquier cosa que nade.
Yüzme, tenis... ya da sadece oturun ve keyfinize bakın.
Nade, juegue al tenis, o simplemente siéntese a mirar la pared.
Saatlerce yüzdüm ve sonra daha fazla yüzemeyeceğimi düşündüğüm bir anda aniden etrafım bir grup insan yiyen köpekbalığıyla çevrildi. Ardından mucize eseri bazı yunuslar onları kaçırdı ve beni güvenli bir yere götürdüler.
Nade durante horas y cuando pensé que ya no podía mas, me vi rodeado por un cardumen de tiburones, cuando milagrosamente unos delfines los echaron y me pusieron a salvo.
Hey, bu kanalı en son yüzerek geçtiğimde senin yaşındaydım.
Hey, la ultima vez que nade este canal tenia tu edad.
Bu işin en başına, henüz hiç bir şeyin olmadığı zamana.
Una vez más, pero al principio para que nade de esto suceda de nuevo, ¿ Bien?
Gemiden atlayıp deli gibi yüzdüm.
Me tire al mar y nade como loco.
Abba ile şarkı söylemeyi bıraktığımdan beri elime hiç likör almadım.
No he tocado nade de licor desde que dejé de cantar con ABBA.
Anne hiç kimse Bronx'a gitmeyecektir.
Nade irá al Bronx.
Acaba köpekbalığından hızlı yüzebilen bir çocuk doğacak mı? '
Estaba pensando : "¿ Nacerá algún día un bebé que nade más rapido que un tiburón?".
Ne güzel bir topluluk değilmi.. kavga falan yok, herkes kendi halinde.
Es la mejor sociedad, nade se pelea, todos se entienden.
Kıyıya ulaştım ve şans eseri evinizi buldum.
Nadé hasta la isla y encontré su casa.
Gemiden denize atladım ve kıyaya yüzdüm.
Salté por la borda y nadé hasta la orilla.
Ben de diğer tarafa doğru yüzdüm.
Entonces nadé al otro lado.
Arthur, bana şu haltı anlat bakalım : Burada milyonlarce kez yüzdüm ben ve bu çamura defelarca düştüm ama hiç boğulmadım.
Arthur, dime por qué demonios nadé en este fango un millón de veces y nunca me ahogué.
- Nehir derin, ama yüzebildim
- El río era profundo y nadé
Köprüdeydim, sonra... bir yıldıza doğru yüzüyordum.
Yo estaba en el puente, entonces nadé hacia algo brillante...
Hey, bu kanalı en son yüzerek geçtiğimde senin yaşındaydım. Yani her halükarda işim bitmiş.
Además, cuando nadé este canal, tenía tu edad.
Hayır.
Nadé largos Kms.
Bu yüzden şehirden uzaklara yüzüyorum.
Por eso yo nadé a la ciudad.
Sana Çinli lider Mao ile Yangtze Nehri'nde yüzdüğümüzü anlatmış mıydım?
¿ Te conté de la vez que nadé con Mao Tse-tung?
Yüzerken çok açıldığım bir gündü.
Fue el día que nadé demasiado lejos.
Yunuslarla yüzdüm.
Nadé con delfines.
Soğuktan donuyordum.
Nadé y nadé en el frío helado.
Oraya yüzüp kıçını tekmelememi ister misin?
Quieres que nade hasta alla... y azote tu trasero?
Kelebek stilinde 30 tur yüzdüm.
Nadé 30 vueltas en estilo mariposa
Yüzerek döndüm.
Nadé todo el camino de vuelta.
- Yüzerek?
Nadé.
Burnun için hastaneye gittiğinde göle girip bunu çıkardım.
Cuando fuiste al hospital nadé en el lago y la saqué.
Ben daha hızlı yüzdüm.
Nadé más rápido.
- Hiç kimse.
- Nade, lo sé yo.
Bir insanın başının dertte olduğunu görünce yüzüp geldim.
Nadé cuando vi que mi- - que mi compañero estaba en apuros.
Dingolarla yüzmek... yani yunuslarla...
Cuando nadé con perros salvajes... digo, delfines...