Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Nadeer

Nadeer перевод на испанский

55 параллельный перевод
Televizyonda, Senatör Nadeer ile Nainsanlar ve insanlar arasındaki savaşı tartışacağım.
Voy a debatir en televisión con la senadora Nadeer sobre la "guerra inhumana contra los humanos".
Birçoğunuz Senator Ellen Nadeer'ı tanıyorsunuz.
Muchos de ustedes conocen a la senadora Ellen Nadeer.
Ama Senator Nadeer şu an hatta efendim.
Pero tengo a la senadora Nadeer en la línea, señor.
- Evet. - Nadeer'ın adamlarını aramaya devam edin.
- Mantente trabajando en la gente de Nadeer.
- Senatör Nadeer meselesi mi?
- Como la senadora Nadeer.
Direktör, Senatör Nadeer ile ortak çalışıyorsa ne planlandıklarını söylemenin imkânı yok.
Y si el director está involucrado con la senadora Nadeer, quién sabe lo que tienen planeado.
Senatör Nadeer ile birlikte yürüttüğünüz gizli planla başlayalım.
Comencemos por el plan secreto que desarrollas con la senadora Nadeer.
Senatör Nadeer'in elinde hapishanede Reyes ve senin ve arkasında bıraktığı ölü gangster Santino Noguera'nın fotoğrafları vardı.
La senadora Nadeer tiene fotos vuestras en la cárcel con Reyes y ese pandillero muerto que dejó atrás... Santino Noguera.
Senatör Nadeer elindeki kozu kaybetmiş gibi görünüyor.
Suena como que la senadora Nadeer perdió su triunfo.
Senatör Nadeer ile yaptığın gizli plan ile başlayalım.
- Comencemos por el plan secreto que desarrollas con la senadora Nadeer.
Senatör Nadeer'in onunla bir bağı olduğunu biliyordum. Senatörü araştırırken, onu tanıdım.
Sabía que la senadora Nadeer estaba conectada a él de algún modo y en mi investigación sobre ella, le reconocí.
Vijay Nadeer. Öz kardeşi, inanabiliyor musun?
Vijay Nadeer, su propio hermano, increíble.
İnkar edilemez gerçeklerin peşinden gitmek istiyorum. Tıpkı Senatör Nadeer'in iradesi dışında bir Nainsan'ı alı koyması gerçeği gibi.
Quiero perseguir la dura realidad, como el hecho de que la senadora Nadeer es consciente de un inhumano
Senatör Naader ile 2474 numaralı faturayı acilen konuşmam gerek.
Es absolutamente esencial que hable con la senadora Nadeer sobre la ley 2474.
Şu an meşgul.
Necesito hablar con la senadora Nadeer. No está disponible.
Gözcüleri Senatör Nadeer organize ediyormuş meğerse.
Parece que la senadora Nadeer es la que ha estado organizando a los Perros de Vigilancia.
Senatör Nadeer beni hedef göstermiş de olabilir gerçi.
Puede que la senadora Nadeer les haya puesto en mi dirección.
Nadeer'in gerekçesi var ama kendisini bir Amerikan kahramanının suikastıyla ilişkilendirmeyecek kadar akıllı.
Nadeer tiene motivos, pero es demasiado lista para vincularse al asesinato de un héroe americano.
Gözcüler ya da Senatör Nadeer olabilir.
Podrían ser los Perros de Vigilancia, la senadora Nadeer...
Sizi kimin kiraladığı konusunda ancak tahmin yürütebilirim. Muhtemelen köpek maskesi takan iri yarı adamlardır ama onlar Senatör Nadeer için çalışıyor. Onun gerçekten istediği şey bu çantanın içinde.
Solo puedo especular sobre quién os ha contratado, probablemente unos tíos fornidos con máscaras de perro, pero trabajan con la senadora Nadeer y lo que quiere está dentro de este maletín.
Senatör Nadeer orada olacak.
La senadora Nadeer estará allí.
Nadeer ve personeli de toplantıda olacak.
Con Nadeer y su personal en la reunión,
Nadeer Daisy ile görüşürken, Yo-yo ve ben ofisine gidip kamera yerleştireceğiz.
Mientras Nadeer está con Daisy, Yo-Yo y yo entraremos en su despacho y pondremos vigilancia.
Ve kayıtlara geçsin diye söylüyorum Nadeer ben dâhil yedi insanı öldürmeye çalıştı.
Y, para que conste, Nadeer ha intentado matar a varias personas, incluyéndome a mí.
- Sıra Senatör Nadeer'de.
- La siguiente es la senadora Nadeer.
Bu meşru hâle gelmenin riskiydi.
Este era el riesgo de salir a la luz. No, este era el riesgo de ir a por Nadeer.
Biri Nadeer'e geleceğimizi haber verdi.
Alguien avisó a Nadeer que íbamos.
Detaylar. Sanki Nadeer'in üssümüzde gözleri var.
Es como si Nadeer tuviera un par de ojos dentro del... cuartel general.
Nadeer'a görevimizin detaylarını yayın yapmış bile olabilir.
Joder, puede haber estado emitiéndolo. Nadeer sabía los detalles de la misión.
Nadeer bizi enseledi.
Nadeer nos ha pillado.
Radcliffe, Nadeer ile birlik olduysa, onları bulmak için kaynakları vardır.
Si Radcliffe se ha unido a Nadeer, tendrían los recursos necesarios para encontrarle.
Bize bir garezi yok. Nadeer onun için bir araç olmalı.
Seguramente sea un medio para un fin.
Billy'yi kimin kaçırdığını bulursak Nadeer ile ilişkisini ortaya çıkabiliriz.
Si encontramos quién se llevó a Billy, puede que podamos conectarlos hasta Nadeer.
Senator Nadeer, ona kalıcı bir hasar verilmeyeceğine söz verdi.
La senadora Nadeer me prometió que no se le haría un daño permanente.
- Nadeer'in bağlantısı bu işte. - Şunu dinleyin.
- Esa es la conexión con Nadeer.
Elimizde Nadeer, Uluslararası çalışan Gözcüler ve Rus casusları var.
Esto es malo. Tenemos a Nadeer, a unos Perros de Vigilancia internacionales
Nadeer'in finans kaynağı olabilir.
Podría ser la fuente de financiación de Nadeer.
Onu ve Billy'yi bulacağız. Ve belki Nadeer'i alt edeceğimiz bir yol.
Le encontramos, encontramos a Billy y quizá una manera de acabar con Nadeer.
Artık seni kaçıran adamın adını biliyoruz. Muhtemelen Nadeer'i hatta belki Radcliffe'i finanse eden de o.
Ahora sabemos el nombre del hombre que te secuestró, quien probablemente esté financiando a Nadeer, puede que incluso a Radcliffe.
Senator Nadeer bu konuda bize zorluk çıkaracak.
La Senadora Nadeer luchará contra nosotros en esto.
Nadeer ve Ruslar Nainsanlara karşı silahlanıyor.
Nadeer y sus rusos están persiguiendo a los Inhumanos.
Detaylar korkutucu fakat görünen o ki Senatör Nadeer'in ofisi planlı olarak yapılan bir saldırı sonrasında yerle bir oldu.
Los detalles son escasos, pero parece... que la oficina de la Senadora Ellen Nadeer... fue una zona cero de una explosión que parece deliberada.
Birçok kişi Nadeer'ın Nainsan karşıtı sert duruşunun onu bir hedef hâline getirip getirmediğini soruyor.
Muchos preguntan si la posición... claramente anti-Inhumana de Nadeer la ha hecho un objetivo.
Nadeer tehcir konusuna öfkelendi ve insanların Nainsanlara karşı isyan etmesini istiyor.
Nadeer está furiosa por las reubicaciones... y quiere a la gente alzada contra los Inhumanos.
Nadeer kendi ofisini havaya uçuracak kadar ileri gider mi?
¿ Iría Nadeer tan lejos como para volar su propia oficina?
İnsanların ilk harekatinin lideri olan Senatör Ellen Nadeer'in de ölen kişiler arasında olduğunu üzülerek bildiriyoruz.
Lamentamos confirmar que la Senadora Ellen Nadeer... líder del movimiento Humanos Primero, está entre los fallecidos.
Bilin bakalım patlamadan hemen önce Nadeer'ın ofisine kim girmiş?
¿ Adivinas quien fue visto entrando a la oficina de Nadeer... justo antes de la explosión?
Senatör Nadeer Rusların da müttefiğiydi.
La Senadora Nadeer también estaba con los rusos.
Neden Nadeer'i hedef aldı.
¿ Por qué ir tras Nadeer?
- Nadeer'in ofisi.
- El despacho de Nadeeer.
Hayır, bu Nadeer'in peşine düşme riskiydi.
No podía saber que estaría preparada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]