Namussuz перевод на испанский
724 параллельный перевод
Namussuz yüzünden göl gibi oldu her yer.
Una montaña desgraciada... Wolf Creek Pass.
Namussuz herifin tekisin Wrenn.
''Eres un miserable, Wrenn.
Onlar gözümde birer aptal hatta namussuz insanlar.
Desde mi punto de vista, son unos imbéciles... y también gente deshonesta.
Radyomuza ne namussuz oldugunuzu anlatir misiniz?
¿ Quiere decirle al público Io canalla que es?
Beni burada bırakamazsın seni namussuz!
¡ No puede dejarme aquí, canalla!
Namussuz herifin seni dolaba getirip kendi yerine hapse attırdığını biliyorum.
Me lo dijo él. EI que se hizo pasar por ti.
Namussuz denizin dibinde yatıyor parlayan bir uskumrudan daha ölü balıklara yem oluyor.
Ese tipo está en el muelle D.Jones. Se lo comen los peces. Está más tieso que una sardina de lata.
Şantaj sabıkası olan ünlü bir namussuz. İnsanlara şantaj yaptığı için emniyetten atılmış.
Por eso lo echaron de la policía, por chantajear a gente.
O adi, düzenbaz, bencil, namussuz, gaddar...
vicioso...
... değersiz, namussuz, kötü, çürümüş... pislik, aşağılık, alçak, rezil, iğrenç, aşağılık...
... despreciable, corrupto, mezquino, podrido, sucio, deleznable, insignificante, nimio, atroz, deleznable...
Herkes bencil ve namussuz.
Todo el mundo es egoísta y deshonesto.
Bu kafilede seyahat eden oldukça namussuz tipler var.
Hay algunos personajes desagradables en esta caravana.
Rezil, namussuz, ahlaksız!
¡ Podrido, corrupto, decadente!
Sen namussuz yalancının tekisin!
¡ Tu, sucio pícaro mentiroso!
Boks dünyası, dolandırıcıların ve namussuz menajerlerin şeytani nüfuzundan kurtulmalıdır, bunun için Kongre kararı gerekse de.
El boxeo debería librarse de los mafiosos aunque para ello se requiera una ley del Congreso.
Namussuz herif, soysuz köpek.
Sopa de pollo, chuletas de ternera.
Olamaz, seni işe yaramaz, namussuz hırsız!
¡ Ladrón sinvergüenza!
Namussuz şey.
Viejo bribón.
Seni namussuz.
Viejo sinvergüenza.
Seni namussuz, küçük hırsız!
¡ Pequeño ladronzuelo!
İyi ki, bir sonraki kent yönetimi tam anlamıyla namussuz bir yönetimdi, ve onun talebini kabul etti.
Afortunadamente, la próxima administración de la ciudad es deshonesta, y se le concedió su petición.
Saati 1,80 $ bir namussuz Cadillac'ın vitesini değiştirmediği için.
1,80 la hora, para que un mequetrefe condujera su cadillac sin marchas.
Seni namussuz!
Eres un mal amigo.
Seni namussuz şey.
Entra, desgraciada.
Böylece beni, namussuz veya kadirbilmez biri olarak hatırlamayacaktın.
Y así no me recordase como alguien... deshonrado y desagradecido.
Bunu namussuz kuyumcu yapmış olmalı... değerli taşları değiştirmiş.
Ese joyero mentiroso habrá... habrá cambiado las piedras.
Savaşı kazandınız ha, namussuz?
¡ Qué crápula! ¿ Y habéis ganado la guerra?
En adi, rezil, aşağılık, namussuz.
¡ Esto sí que es el colmo! ¡ Eres un cínico! ¡ El hombre más embustero que he conocido!
Namussuz olmadığımı anladığında sevineceğini görmeliydim.
Creí que te alegraría saber que no soy un criminal.
Namussuz bir dünyada bu kadar namuslu olmak, rüzgara karşı tavuk yolmaya benzer.
Ser honesto en un mundo deshonesto es como desplumar una gallina contra el viento.
- Gidip bulalım şu namussuz karıyı.
Vamos a buscar a esa chica malvada.
Kalk ve o namussuz arkadaşlarının peşinden git!
Siga a esos pícaros amigos suyos.
Namussuz korkak!
¡ Cobarde sin escrúpulos!
Seni namussuz kadın!
¡ Zorra!
Buraya gel, seni namussuz kadın!
¡ Baja aquí, puta!
Kör olası namussuz!
¡ Maldito bastardo!
Hayır, ben namuslu diilim... ve namussuz olmaya da devam edicem.
No, soy indigno... y quiero seguir siéndolo.
Ona, ispiyoncu, dolandırıcı, namussuz hayta diyen dostlar.
Había gente que le llamaba... soplón, gorrón, matón sin escrúpulos.
Gir içeri, namussuz herif!
Entra.
Seni pis işlerini yaptırmak için onun yollamadığını nerden bilelim? Namussuz pis çözümlerini ne zaman önereceksin?
¿ Cómo sabemos que no nos engañarás con trucos orientales tú también?
Bu namussuz deli sizi öldürmeye çalıştı.
Ese pillo quería matarlo.
Namussuz!
¡ Basura!
Koca namussuz.
Grandísimo tramposo.
Hayır, ufak namussuz.
No, tramposito.
Balina avcılığı ne zamandan beri namussuz bir meslek oldu?
¿ Desde cuándo la pesca de las ballenas ha sido un oficio deshonesto?
Namussuz adam istediği an herkesin kılığına girmesini biliyor.
Puede tomar cualquier forma que quiera, como Mortadelo.
Bu esrarengiz damat, tam bir namussuz!
¡ Ese novio es un miserable despreciable!
O namussuz...
- Desalmado, mal nacido, hijo de...
Şaka mı ediyorsun, böyle namussuz bir sıçana mı?
A un timador como ese?
Namussuz ha?
¿ Embustero?
Namussuz herif.
¡ y esto es todo! Pobrecita... ¡ Sinvergüenza!