Nanking перевод на испанский
163 параллельный перевод
Çin ipeğinin 1,2050 parçası 3.98 Dolar.
1,250 piezas de seda de Nanking... a 398 la libra.
520 numaralı kargo. Çin ipeği. - Güverteyi boşaltın.
Caja 52, seda de Nanking.
Milliyetçiler Nanking'i ele geçirdi.
Los nacionalistas han tomado Nanking.
Nanking'deki bozgundan sonra umutlarını kaybedeceklerdir.
Tras la matanza de Nanking estarán desesperados.
- Nanking'i duydunuz mu?
- ¿ Se ha enterado de lo de Nanking?
Nanking'ten sonra değil.
No, después de lo de Nanking.
Nanking bolgesindeki Yong Fang komununde 79 uretim grubunun pek çok sağlik çalisani bulunuyordu
Así, el aspecto medical y sanitario del campo ha cambiado rápidamente. Así, en la comunidad popular Hyong Feng del distrito de Nanquín... los 7 9 equipos de producción disponen de tales trabajadores sanitarios.
Şangay'ın zaptedilmesinden sonra, Japon birlikleri Yangtze vadisine yürüdü. Çin'in yeni başkenti Nanking, tehdit altına girmişti.
Con la caída de Shanghai, las fuerzas japonesas avanzadas para el valle del Yangtze a continuación, una amenaza para la capital, Nankín.
Japon ordusu, aralık 1937'de Nanking'de yüzyılın, o anına dek yapılan en büyük kıyımını gerçekleştirmiş 200.000'den fazla Çinliyi gözünü bile kırpmadan kılıçtan geçirmişti [4].
Fue en diciembre de 1937, en Nanking, que los japoneses cometidos, lo que hasta entonces, una de las mayores atrocidades este siglo cuando masacraron a más de 200 000 chinos a sangre fría.
Japon ordusu üç ay sonra Nankin'deki geçici başkenti kuşatmış ve şehir düştükten sonra büyük bir kıyıma başlamıştır.
Tres meses después, los japoneses asediaban la capital provisional de Nanking, y cuando la ciudad cayó, empezaron las atrocidades.
10 Aralık 1939. Çin'in Nanking Bölgesi'ndeki tepelerde tam üç bin Çin askeri savaş meydanına ulaşmadan ve hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldular.
El 10 de diciembre de 1939, en las afueras de Nanking, China, un ejército de 3.000 soldados desapareció sin dejar rastros antes de llegar al campo de batalla.
Nanking'de tanışmıştık.
Nos conocimos en Nanking.
Diğeri de Nanking, yüzde 75'i boş.
El otro barco, el Nanking, 75 % vacío.
Nanking'den boşaltılan tüm konteynırlara el koyacağız.
Confiscaremos cada contenedor que queda en el Nanking.
Nanking'deki adamlarımın kıçlarının üstünde oturmasının sebebi FBI mı?
¿ Es el FBI la razón por la cual mis hombres en el Nanking no hacen nada?
Ya Li-Po ya da Nanking gemisiyle gelmiş.
Llegó en el Li-Po o en el Nanking.
George Fitch, Noel arifesi, Nanking, Çin, 1937.
George Fitch, Nochebuena, Nanjing, China, 1937.
Nanking benim evim.
Nanjing es mi hogar.
Son altı yıldır, başkent Nanking'te Siemens Çin şirketinin yöneticiliğini yapmaktayım.
Los últimos seis años fui director de la empresa Siemens China, aquí en Nanjing, la capital.
1937 yılında, Nanking'te çalışan veya yaşayan birçok Batılı vardı.
En 1937 había cientos de occidentales viviendo y trabajando en Nanjing, entonces la capital de China
O zamanlar, Nanking refah içerisinde ve canlıydı.
En esa época Nanjing era próspera y animada.
13 Ağustos'ta, Japonlar, Nanking'in 290 km güneydoğusunda olan Şanghay'a saldırı başlattı
El 13 de agosto los japoneses lanzaron un ataque contra Shangai, 300 km al sudeste de Nanjing
Nanking ülkemizin başkentiydi.
Nanjing era la capital de nuestro país.
Doğal olarak, Japonlar da Nanking'in peşine düşeceklerdi.
Era natural que los japoneses vinieran por Nanjing.
Birçok insan, Japonların Şanghay'ı Nanking'e ulaşmak için bir basamak olarak kullanacağını tahmin etmişti.
Mucha gente especulaba con que los japoneses usaban Shangai como un peldaño en el camino a Nanjing.
Nanking üç dehşet verici hava saldırısına maruz kaldı.
Hubo tres ataques aéreos terribles en Nanjing.
Nanking'teki birçok mülteci Şanghay'dan kaçtı.
Muchos refugiados de Nanjing provenían de Shangai.
Bu anlatılanlar duyulunca, Nanking halkı kaçmaya başladı.
Al saberse eso, los civiles de Nanjing comenzaron a escapar.
Nanking insanı dehşet içerisindeydi.
La gente de Nanjing estaba aterrorizada.
Tüm erkek ve kadınların Nanking'i boşaltmalarını söylüyorlardı.
Piden a todos que evacuen Nanjing. EMBAJADA DE ESTADOS UNIDOS
Nanking dehşet içerisindeydi.
El terror cundía en Nanjing.
Çinliler görünüşe göre Şanghay'ı ana savaş olanı olarak görüyordu, çünkü Şanghay Nanking'i koruyor.
Los chinos parecen ver a Shangai como escenario principal de la guerra, porque Shangai protege a Nanjing.
Şanghay'dan Nanking'e kadar tüm yolu çarpışarak geri çekildik, hem de yürüyerek.
Nos retiramos mientras combatíamos por todo el camino de Shangai a Nanjing, a pie.
"Alay, düşmanı Nanking'e doğru takip edecek."
"Perseguirán al enemigo hacia Nanjing." Sakai Hiroshi
General Matsui, Nanking'in Çin'in başkenti olduğunu, ve onu ele geçirmemizin uluslararası bir olay olacağını söyledi.
Matsui dijo que Nanjing es la capital de China, y el hecho de tomarla será un acontecimiento internacional.
Tokyo Nichi-Nichi gazetesinin Nanking yolunda yaptığı haber,
Esto salió en el periódico Tokio Nichi-Nichi, acerca del camino a Nanjing :
Nanking yolunda ele geçirdiğimiz her köyde, yeni görevli askerler kılıçlarını yenilmiş Çinli askerler üzerinde deneyecekler.
Siempre que tomábamos una ciudad en camino a Nanjing, nuevos oficiales probaban sus espadas con los soldados chinos vencidos.
Çinli ve Japon yetkililere, Nanking'te veya yakınlarında sivil mülteciler için bir Güvenli Bölge kurulmasını öneriyor. "
"desea sugerir a las autoridades chinas y japonesas " que se cree una Zona de Seguridad para refugiados civiles en Nanjing o cercanías.
Nanking'te kalan insanları tarafsız bölgeye götürürsek ve daha sonra isteğimiz Japonlar tarafından kabul edilmezse çok büyük bir sorumluluk altına girmiş oluruz.
Asumiríamos una tremenda responsabilidad si primero llevamos a la población que queda en Nanjing a la zona neutral y luego los japoneses no lo permiten.
Dün Belediye Başkanı Ma Nanking'i terk ettikten, ve komite Güvenli Bölgedeki idari ve işleyiş problemlerini halletmek zorunda bırakıldıktan sonra, vekil Belediye Başkanı olmak gibi bir görevle karşı karşıya kaldım.
Como el alcalde Ma se fue ayer de Nanjing, y el comité debe solucionar todos los problemas administrativos y el funcionamiento de la Zona de Seguridad, me convertí en una especie de alcalde sustituto.
Ve sonra birisi bize Nanking'te uluslararası komite tarafından belirlenen bir Güvenli Bölge olduğunu, ve orada düşman uçaklarından korunabileceğimizi söyledi.
Alguien nos contó de una Zona de Seguridad en Nanjing, creada por un comité internacional. Si pudiéramos entrar a esa zona, nos aseguraríamos de que los planes del enemigo no pueden dañarnos.
Japonların, başkente hızlı ilerleyişleri Nanking çevresini tehlikeye sokuyor.
El rápido avance japonés sobre la capital del país hace peligroso estar cerca de Nanjing.
Bu nedenle, saat 14 : 00'da, Nanking'e karşı genel bir saldırı başlatıldı.
Por esa razón, alrededor de las 2 : 00 p.m., empezó un ataque general contra Nanjing.
"Purple Dağı yanarsa, Nanking gitmiş demektir."
"Cuando arda la Montaña Púrpura, se habrá perdido Nanjing."
Sabahleyin, taze kana bulanmış Doğan Güneş bayrakları her yerde dalgalanıyordu, ve her biri kırmızı sembolüyle, Nanking'in taze akıtılan kanını duyuruyordu.
En la mañana, las banderas rojo sangre del Sol Naciente ondeaban por todos lados, y proclamaban, con su símbolo rojo, la sangre recién derramada de Nanjing.
Nanking'teki düşmanı temizleme emri verildi.
Daimon Yoshio Soldado japonés en Nanjing La orden militar era limpiar la ciudad de Nanjing.
Nanking'de ne ışık, ne su, ne telefon, ne telgraf, ne gazete, ne de radyo vardı!
¡ Nanjing no tiene luz, agua, teléfono, telégrafo, periódicos ni radio!
Nanking'i kaç Çin askeri savunuyordu?
¿ Cuántos soldados chinos defendían Nanjing?
Yamada Birimi Nanking civarlarında 20,000 savaş esirini "işleme tabi tuttu."
En las afueras de Nanjing, la unidad Yamada "procesó" a unos 20.000 prisioneros de guerra.
Nanking'de, vaktimiz çok, yapacak işimiz yoktu.
- Soldado japonés En Nanjing teníamos tiempo disponible y nada que hacer.
Nanking çok güzeldi.
Nanjing era muy bonito.