Napolyon перевод на испанский
995 параллельный перевод
İki Napolyon.
Dos Bonaparte
Leydi Godiva'nın yeri bir bisiklet değil ama Napolyon'a Kaplan ve McGuire marka buruşmayan tek parça iç çamaşırı giydirmenin bir sakıncası yok.
Está mal pintar a Lady Godiva en bicicleta... ¡ pero está bien dibujar a Napoleón en calzoncillos largos... Kaplan y McGuire, modelo 250, antiarrugas!
Ben dünyaya, eğer Napolyon bugün hayatta olsaydı Kaplan ve McGuire marka kırışmayan tek parça iç çamaşırı giyerdi demek için para alıyorum.
Me pagan por decirle al mundo que si Napoleón viviera usaría calzoncillos largos Kaplan y McGuire, modelo 250, antiarrugas.
Napolyon olmadığı da kesin.
Pero seguro que no es Napoleón.
Fransız hükümeti, Napolyon'u iç çamaşırlarıyla gösterme fikrine karşı çıktı.
El gobierno francés no quiso mostrar a Napoleón en calzoncillos.
Şunu söyleyeyim, Napolyon'u ikiye katladı.
Le diré algo : Vendió mucho más que Napoleón.
Ben Napolyon'un önünde dans ettim.
Yo bailaba antes que Napoleón.
Örneğin, Napolyon.
Por ejemplo, napoleón.
Bu tefeciyi Napolyon'un öldürdüğünden epey şüpheliyim.
Dudo mucho que napoleón asesinara a esa prestamista.
Eğer ayırt edici bir işarete sahip olsalardı bu bizim işimizi çok kolaylaştırırdı. Bir nişan ya da bir rozet, veya Napolyon'la bir benzerlik.
Nos facilitaría mucho Ias cosas si hubiera algún tipo de sello distintivo, una medalla o un lazo, o algún parecido con NapoIeón,
Ama siz hariç, giyimi kuşamı yerinde bir Napolyon hariç.
sólo usted ha tenido el valor de venir.
Burada Napolyon'un bir resmini bulacağımı biliyordum.
Sabía que encontraría un cuadro de napoleón.
Bilirsiniz, Beethoven bir senfonisini Napolyon'a ithaf etmiştir. Ancak Napolyon'un sahte bir tanrı olduğunu anladığında ithafını yırtıp atmıştır.
Beethoven Ie dedicó una sinfonía a napoleón, y cuando descubrió que napoleón era un dios falso, destruyó su dedicatoria.
Belki Napolyon, bunun üstesinden kolayca gelirdi ama siz bir Napolyon değilsiniz, dostum.
tal vez NapoIeón fuera capaz de hacerlo, pero usted no es NapoIeón, amigo mío.
Napolyon. Kendisinin cesur olduğunu zanneden bir korkağım ben. Alçakça bir suç işledim ve buna insanlığa yardım adını verdim.
NapoIeón, un pelele que se creía un valiente, que cometió un acto de cobardía y Io llamó acto de humanidad.
Napolyon bu kelimenin Fransızca olmadığını söylemiş.
¡ Napoleón dijo que esa palabra no existe!
- Napolyon Brandy.
- Brandy Napoleón.
- Napolyon'un mezarını görmeye gideceğim.
Pensaba visitar la tumba de Napoleón.
Bugün listenin başında Napolyon'un mezarı var.
Lo primero de la lista : la tumba de Napoleón.
İşte böyle, Napolyon ve Zenith'li Sam Dodsworth yan yanalar.
Y allí estábamos : Napoleón y Samuel Dodsworth de Zenith.
Napolyon, büyük büyük babasına ne fena bir oyun oynamıştı.
¡ Qué jugarreta le hizo Napoleón a su tatarabuelo!
Eğer Napolyon, aslında büyükbabanın kazandığı...
Si Napoleón hubiera cumplido...
Şüphesiz, Napolyon da hepsinden daha deliydi.
Y Napoleón, sin duda, era el más loco de todos.
Napolyon'un ordusunu karşılamak için yapılan Zafer Takı.
El Arco del Triunfo, en saludo al ejército de Napoleón.
Napolyon'un hayatını okuyorsun herhalde.
¿ Estuviste leyendo sobre Napoleón?
Napolyon da gitmişti.
También fue Napoleón.
Ne de olsa dedem Napolyon'un emri altında savaşmıştı.
Es natural, ya que mi abuelo sirvió a Napoleón.
Kendimi Napolyon sanmıyorum ama eskiye göre epey iyi duruma geldim.
No creo que sea un Napoleón, pero he hecho un largo recorrido.
- Napolyon kusacak.
- Napoleón quiere vomitar.
Napolyon!
¡ Napoleón!
- Napolyon'a hoşça kal de.
- Di adiós a Napoleón.
Napolyon'u merak etme canım.
Napoleón está bien.
Şey, Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler.
Bueno, dijo que a un brandy le pusieron el nombre de Napoleón... y que a un arenque lo bautizaron Bismarck.
Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler.
A un brandy le pusieron el nombre de Napoleón... Y que a un arenque lo bautizaron Bismarck.
Dük, Waterloo'da Napolyon'u bozguna uğratan ve şampiyonluğunu elinden alan adamdı.
El duque era el bebé que azotó a Napoleón en Waterloo y lo convirtiera en ex campeón.
Sana, bizim düşündüğün gibi barbar olmadığımızı göstermek için Fransız yasasına göre yargılanacaksın, Napolyon yasasına.
Le demostraremos que no somos tan bárbaros. La trataremos según sus propias leyes. El Código Napoleón.
Tek diyebileceğim efendim, Napolyon, "Bir ordu midesinin üzerinde yürür." dediğinde...
Yo sólo digo que cuando Napoleón dijo que un ejército marchaba sobre su estómago...
Bay Brewster, şu anda biraz Napolyon sıkıntısı çekiyoruz.
Sr. Brewster, actualmente no tenemos muchos Napoleón.
Invalides'te azametle uyuyan Napolyon.
Napoleón recostado en Los Inválidos.
Binbaşı Harker, öyle anlaşılıyor ki, Napolyon'a çok değer veriyormuş.
Al comandante Harker le gustaba Napoleón.
- Tamam, Watson. Napolyon.
Exacto, Watson, Napoleón.
Ama Napolyon'u parçalamak niye?
¿ Por qué machacar a Napoleón?
"Şapkanı al, ben taksi çağırayım." Borgia İncisi. Napolyon Büstü.
La Perla Borgia, la Perla Borgia, un lío.
Şurada duran masanın üzerine kurumaları için bazı Napolyon büstleri koymuştun, değil mi?
En esa mesa de ahí, tenía unos bustos de Napoleón puestos a secar.
Napolyon Bonaparte'ın altı büstü.
Seis bustos de Napoleón Bonaparte.
Napolyon'un altı ıslak büstlerinden birinin içine soktu.
Conover metió la Perla Borgia en uno de los seis bustos de Napoleón puestos a secar.
Dün uçan bir merkürü kırdın, geldiğin gün de iki Napolyon'u
Ayer fue el Mercurio Volador. Los dos Napoleones cuando llegó.
George Gelder'in dükkanından satın aldığınız Napolyon büstleriyle ilgili olarak küçük bir özel araştırmada bulunuyordum.
Investigo sobre unos bustos de escayola que compró a George Gelder.
Anladığım kadarıyla geçen Çarşamba sabahı burada altı Napolyon büstü vardı.
Usted tenía seis bustos de Napoleón el pasado miércoles por la mañana.
Şimdi bir bakayım, sanırım sizin iki Napolyon büstünün bir kaza sonucu kırıldığını söylediğinizi işittim. Kaza.
He oído que dos se rompieron.
NAPOLYON?
¿ Bonaparte?