Nav перевод на испанский
8,051 параллельный перевод
Ozaki'nin sınavı.
La prueba de Ozaki.
Onun 3. sınavını verirken öldüğünü biliyorum.
Sé que él murió intentando completar su tercera prueba.
3. sınavı tamamlamıştı.
Completó esa prueba.
Ama sınavı tamamlamak yerine kendini öldürttü.
Pero, en cambio, se mató al dar algo a cambio por esa prueba.
Ama 7. sınav, "6 Hayatın Ustası" senden yer çekimine karşı olmanı, yukarı çıkmanı istiyor.
Pero la séptima, "Amo de seis vidas", te pide desafiar la gravedad, subir.
Şimdi eğer bu sınavı tamamlarsa geriye 2 tane kalıyor değil mi?
Mira... Si sobrevive a su próxima prueba, le quedan dos, ¿ correcto?
Ayrıca 8. sınav "Nihai Güven Göstergesi" tam bir muamma.
Y la octava, "Acto de total confianza", es un misterio.
7. sınavı için tırmanışa başlamadan önce Bodhi'ye ulaşmam gerek.
Debo llegara Bodhi en la séptima, antes de que empiece a subir.
"Suyun Hayatı", 8'i tamamlaman için gereken son sınav.
"Vida acuática". Es la última prueba para que completes Las Ocho.
Hadi bakalım, şınav zamanı!
¡ Muy bien! ¡ Hora de hacer flexiones!
Baba olduğum gün biyoloji sınavından çaktım.
Me convertí en papá el mismo día que no aprobé Biología.
Lütfen sınav kağıdınızı sınıfın arka bölümüne götürün.
Por favor lleven su examen final a la parte posterior del salón.
Şimdi galiba ilk defa kızlarımdan biri burada yaşarken sınavı geçiyor.
Bien, creo que esta es la primera vez... en que alguna chica mia ha pasado un exámen, mientras vivía aquí.
İçki sınavı falan mı bu?
¿ Es tu iniciación a una fraternidad?
Sınavında kopya çeken bir velet ihbar etmiş.
Cómo algunas punk hacer trampa en su examen de lo denunció.
Avukatlık sınavım sırasında bile bu kadar gergin değildim.
No he estado tan estresada ni en los exámenes finales.
Yine mi başarı değerlendirme sınavı!
¿ Otra vez la evaluación estandarizada anual?
Öğretmenim, bu sınav gerçekten burada öğrendiklerimizi yansıtacak mı?
Profesora, ¿ este examen reflejará fielmente el conocimiento adquirido?
Sınav sonuçlarını asıyorlar.
¡ Van a dar los resultados de los exámenes!
Pazartesi sabahı bütün okul değerlendirme sınavından tam not alan dahi sınıf arkadaşımız Charlie Brown'u tebrik etmek için toplanacak.
Habrá una asamblea el lunes en la mañana... en homenaje a nuestro ilustre compañero, Charlie Brown... quien obtuvo un 100 en la evaluación estandarizada.
Bu seneki değerlendirme sınavında en yüksek başarıyı elde ettiğin için sana bu ödülü takdim etmekten şeref duyarım.
Es un placer entregarte el día de hoy... el premio al mejor resultado en la evaluación estandarizada de este año.
Sana tam not aldığın sınav kağıdını vereyim.
Permíteme entregarte tu evaluación perfecta.
Sınavından sonra.
Después de tu audición.
Sınavını başlatır mısın Franco?
¿ Preparaste su audición, Franco?
- Sınavını olmaya gitti.
Se fue a su audición.
Bu tepkiye füj hâli denir. ( Giriş Sınavı Testi )
Esa reacción se conoce como estado de fuga.
Baba! Perşembe sınavım var.
¡ Tengo el examen el jueves!
Yeğenim yakın zamanda baro sınavından geçti. Ve onu küçük ortak olarak büroda işe aldım.
Mi sobrina se acaba de recibir de abogada y la contraté como asociada en el bufete.
Her şey sınav zaten.
Todo es una prueba.
Yarın analize hazırlık sınavım var.
- Tengo... tengo una prueba de precálculo mañana.
20 şınav daha çekin.
Agreguemos 20 lagartijas.
Sınavı geçersen bunu sana vereceğim.
Si pasas la prueba... Te daré esto.
"Bütün gün eve tıkılıp, psikoloji sınavı için ders çalışmak zorundayım."
"Voy a estar atrapado en mi casa todo el día " Estudiando para mi último psicología.
Eminim, o sınavı da geçer ve olmak istediğin o ünlü psikolog olursun.
Usted pasará ese examen, se convierte en el gran psicólogo quieres ser.
Lise bitirme sınavında Sanat'tan A almıştım.
Tengo una A en arte en el nivel A.
Lise bitirme sınavımda aldığım dereceleri hatırlayamıyorum.
No recuerdo que saqué en mi nivel A. Bromeo.
Kendisi oldukça etkili bir dünya lideri olmakla birlikte... lise geçiş sınavı için çalışıyor.
Aunque es una líder mundial con una gran influencia... está presentando sus exámenes.
Bu biyoloji sınavı. 100 üzerinden 73 aldım.
En este examen de Biología saqué 73 %.
Yazılı sınavı geçerse tabii, ama geçemedi.
Si podía pasar el examen escrito, y no podía.
Anladığım kadarıyla Donanma'da olmanın % 90'ı şınav çekmek, % 10'u da "Tanrı Amerika'yı korusun" demekti.
Hasta donde yo veía, estar en la armada era 90 % flexiones de brazo y 10 % decir "que Dios bendiga nuestro país".
SAT sınavına hazırlanırken olduğu gibi.
Yo preparaba a chicos para el SAT.
Sınavın cevap kağıdını görmek istersin, değil mi?
¿ Quizás quieras algunas respuestas del examen, no?
Kurbağa gibi. Ayaklar geriye, şınav çekiyoruz.
FALTA
Sahte sınav puanları alacak kadar para kazanmıştım. Bunu da gerçek MIT'ye gitmek için kullanacaktım. Ama bütün derslerden kalıp okuldan atıldım, sonra da Springfield'a gelmek zorunda kaldım.
Gané suficiente dinero para comprar un falso examen de ingreso que usé para entrar al MIT verdadero, donde fracasé en todas las materias y fui expulsado y tuve que mudarme a Springfield.
- Sınavı geçtim mi?
¿ Pasé el examen?
Unutmayın, bir de sözlü sınav var.
Recuerden que falta el interrogatorio.
- Kaç tane şınav çekebiliyorsun?
¿ Cuántas lagartijas fueron? Muchas.
Benim sınavımda vardı.
Me salió en mi SAT.
- Baro sınavını geçtiğimiz yeri alırsan...
Desde el examen- -
6. sınav.
La sexta prueba.
Sınav. " Ne olduğunu anlamıştı.
La resolvió.