Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Ne arabası

Ne arabası перевод на испанский

626 параллельный перевод
- Ne arabası?
- ¿ Qué coche?
Ne arabası Asa?
¿ Qué coche, Asa?
- Ne arabası?
- ¿ Qué auto?
- Ne arabası?
¿ Qué auto?
- Ne arabası bu?
- ¿ Qué auto es éste?
Araba işini ayarladım. - Ne arabası?
- ¿ No esperarán el coche?
Ne arabası?
¿ Qué dragster?
Ama arabasız bir şoför ne işe yarar?
¿ De que sirve un chófer sin coche?
Günaydın. Su arabası ne durumda?
Buenos días. ¿ Cómo va la abstinencia?
- Bebek arabasıyla işiniz ne?
- ¿ Y qué hace con uno?
Hey sürücü, Doğuya giden posta arabası buradan ne zaman geçer?
Cochero, ¿ cuándo pasa por aquí Ia diligencia del Este?
Ne kadar acayip, sırf Stanley'in arabası diye.
Todo esto sólo porque era el coche de Stanley.
Dinnego, buradan en son at arabası ne zaman geçti?
¿ Hace cuánto pasó la diligencia?
Posta arabası ne zaman iptal edilecek?
¿ Cuándo parará esa diligencia? Se acabó...
Onun arabasından bize ne?
Déjate de batir huevos.
Peki, ahırdan ne diye el arabasını aldınız öyleyse?
¿ Entonces por qué cogiste la carretilla en el granero?
En son ne zaman Tremayne'lerin arabasını kullandın?
Vale. ¿ Cuándo condujiste el coche de los Tremayne por última vez?
Ne garip arabası var.
Dime, ¿ es tu marido el de la moto carrozada?
Ne de cenaze arabasının ardından gelen biri. Buraya formalite icabı geldim.
Y nadie detrás del furgón, ni un alma.
Benim el arabası ne olacak
¿ Su taxi? ¿ Y qué pasa con mi puesto?
Dışarıda bir el arabası var. Onu getirebilir misin lütfen? - Ne için?
Hay una carretilla ahí fuera, ve a buscarla.
Ama bir şey var. MacKenzie ile at arabası gezintisinde ne yapıyor?
Pero, ¿ qué hacía con MacKenzie en un paseo en heno?
Buraya gelmesi imkansız, patron, bu yüzden herkes bir el arabası alıp Lotus Çiçeği'ne yardıma gitti.
Por eso, acompañar todos carretas a Flor de Loto para ayudar a traer.
TV arabası ne arıyor burada?
¿ Qué hace aquí el camión de la televisión?
Ama sonunda Jason, Medea'nın kendisini ne kadar sevdiğini anlar ve iki tekerlekli at arabası alırlar.
Pero, al final, Jasón se dio cuenta de lo mucho que Medea lo amaba... y se compraron un hermoso carruaje.
Arabasız ne yapardım bilemiyorum.
No sé qué es lo que hubiera hecho sin tener el coche.
Bu cenaze arabasının içinde beni 160 km getirdin, ne için?
¿ Me arrastras 150 km para esto?
Hala posta arabasında ne olduğunu merak ediyorum.
Sigo preguntándome que habrá en aquella diligencia.
Baksana, posta arabası ne zaman gelir?
¿ Disculpe, cuándo llega la diligencia del sur?
Milletin ne düşündüğü umrunda değil, tüm ülkeyi bir cenaze arabasında mı geçiyor?
¿ No le importa lo que piense la gente, viéndolo por ahí en un coche funerario?
- Arabayı getirir misin, Paul. - Ne arabası?
- Ve por el coche.
- Yarış arabası. - Ne?
Un coche de carreras.
Annemin arabasına ne yapıyorsun?
¿ Qué hace con el coche de mi madre?
Colbert'ın arabasında bir parça "Osmunda" buldum. - "Bir parça" ne?
Encontré un trozo de osmunda en el auto de Colbert.
- Posta arabası ne zaman burada olur?
¿ Cuándo pasará la diligencia?
- Ne isminde... Oyun arabası isteseydim şaka dükkanından bir tane alırdım.
Si quisiera un auto de trucos hubiera comprado uno.
Bu bağlamda, şimdi ne biliyorsun, Douglas'ın arabasıyla zafer kazanma fırsatına ne dersin?
Basándote en lo que ahora sabemos, ¿ puedes decirnos qué probabilidades tiene el auto de Douglas de ganar?
Silverton'a posta arabası ne zaman gelir?
¿ La diligencia de Silverton?
- Sonora arabası ne zaman geliyor?
- ¿ Cuándo llegará la diligencia?
Ne otobüs ne de taksi var. Yabancıları da kimse arabasına almaz.
No hay autobuses n ¡ tax ¡ s n ¡ nad ¡ e sube extraños en su coche.
Bu bebek arabası da ne?
Eh, ¿ qué hace ese cochecito aquí?
Bir posta arabası baskınında ne olabilirki?
¿ Es necesario esto para parar una diligencia?
Adamın arabası ne hale gelmiş görmedin mi?
¿ No has visto en qué estado ha quedado el coche?
.. ne de olsa, altın arabası hakkında bilgiyi veren oydu.
Después de todo, el es el único que nos dió información sobre el embarque del oro.
O sürtük Shirley ne yapmış? Arabasının çalındığını söylemiş.
Y la perra de Shirley... dice que le robaron el auto.
Ne kadar iyi bir babamız var dimi sana arabasını veriyor.
Qué padre más encantador tienen. Les vuelve a prestar su auto.
At arabası geç gelirse ne yaparım bilemiyorum.
No sé que hacer si el monitoreo se retarda.
Ne olmuş ona? Etrafta dolaşıp herkese bir kaç saat önce buralarda fayton ya da at arabası gürüp görmediklerini soruyor.
Va por ahí preguntando... si alguien ha visto pasar un carruaje por aquí.
Marlo parayı ve teknede her ne bulduysa onları almış hatta kurbanın üzerinde bulduklarını da toplamı 2 milyon Frank kadar 200 milyon eski Frank Bayan Wormser'in yeni Datsun 260 arabasını da alarak kaçmış Bayan Wormser daha sonra onun yanına gidecekmiş.
Marle se llevó el dinero y las acciones que había en la caja fuerte del barco o quizá en los bolsillos de la víctima. La suma total ascendía a unos 2 millones de francos,... 200 de los antiguos,... y se llevó el coche nuevo de la sra. Wormser, un Datsun 260 y emprendió la fuga y la sra.
Hiç başkasının arabasına bakıp oha ne yiyor bunlar dediniz mi?
¿ Alguna vez miráis el carro de otra persona y decís : " ¡ Joder!
Arı arıyorum. Ne yazık ki biz gelmeden Durant'ların arabasını yiyip bitirmişler.
Lamentablemente, lavaron con agua el auto de los Durant antes de llegar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]