Neto перевод на испанский
207 параллельный перевод
Drago, kabile büyücüsü bir zamanlar ustamdı bu işin sırrını ondan öğrendim.
Neto, el medico brujo. Una vez fue mi maestro. Le arranqué sus secretos a través de la tortura.
Görünüşe göre bizim maçtan net arımız yuvarlak hesap 31 bin dolar ediyor.
Parece que el beneficio neto del partido... suman unos 31.000 $ en términos redondos.
Anlaşılan Kıyma Operasyonu sonunda sadece iki şilin kaybetmiş olduk!
El resultado neto de la Operación Picadillo de momento es que hemos perdido dos libras.
İnternet gelirinin yüzde beşi demiştik.
Hablamos de 5 % del neto.
Yeter, yeter, yeter. Gidin başımdan.
¡ Quiero un corte neto...!
- Kira gelirimle. - Eski mal sahibi misiniz?
- Ingreso neto.
Wilkins, şu şilin, net mi brüt mü?
Wilkins. Ese chelín es neto o bruto?
Yumurta başına iki sent karla.
Con un beneficio neto de dos centavos por huevo.
İnsanın içindeki duyguların dışa vurumu...
El precio neto de su articulación interna
Trampling olmadan net.
Neto y sin atropello.
Kesin sonuç sıfırdır.
El resultado neto es exactamente cero.
- Kâra geçene kadar cironun % 5'i. Sonra oran % 6'ya çıkıyor.
5 % del neto hasta el pago total, después, el 6 %.
Bu da, 14,50 net karımız var demektir.
Lo que nos da un beneficio neto de 14,50 dólares.
O yüz, bir zamanlar pürüzsüz ve temizdi üstünde durduğum pençe gibi.
Su rostro era preciso y neto...
Ve sonra... üslup oturur, ve size bilmeniz gereken şeyleri anlatmaya başlar, mesela Bethselamin isimli güzel gezegenin sakinleri, yılda gelen on milyar turistin yaratacağı toplam erozyondan o kadar endişelidirler ki gezegen üzerindeyken, yediğiniz ve çıkardığınız arasındaki net fark,
Después de un rato, el estilo se calma un poco, y empieza a decirte cosas que realmente necesitas saber, como el hecho de que el fabulosamente hermoso planeta de Bethselamin está ahora tan preocupado a cerca de la erosión acumulable causada por 10 billones de turistas al año, que cualquier desequilibrio neto entre la cantidad que comes y la cantidad que excretas durante tu estancia en el planeta es extirpada quirúrgicamente de tu peso corporal al marcharte
Netten bahsediyorum.
"Neto, hablo de dinero neto."
Ve üç... net kar... bir milyon.
Beneficio neto... un millón.
Birkaç % 5'lik hisse sahibi.
Gran beneficio neto.
Vergilerden sonra, eline ne kadar geçiyor?
¿ Cuánto gana? Neto.
- Temiz bir 1 milyon.
Un millón neto.
45 saniye içinde mikroişlemci sistolik ve diastolik basıncını hesaplar.
Gran beneficio neto. - Muy mala inversión. - Administración fuerte.
- Elbette
- Neto.
Bir adam hayal et ki net kazancı 20 milyar dolar... ve aynı adam dünyanın 3. en zengin adamı... Hong Kong'dan Bay Albert Chow ve
Imagina a un hombre cuyo activo neto supere los 20 mil millones de dólares... el tercer hombre más rico del planeta superado sólo por el Sr. Albert Chow de Hong Kong...
Toplam ağırlığı 40 catties 1 6 tales ve 4 oz
Peso neto 21 kilos 748 gramos.
Tablonun J sütundaki bürüt toplam düzeltilmiş varlıklardan görüleceği üzere arazi edinimi net değeri aslında sıfırdı.
Como pueden ver por la tabulación de los bienes de la columna J, el valor neto de la adquisición de tierras era cero.
Net değeri 178 milyon!
- ¡ Valor neto 178 millones!
Yıllık Kullanım istatistiklerimiz geldi.
Leí el informe del Aprovechamiento Neto Opcional.
Yillik Kullanim istatistiklerimiz geldi.
Leí el informe del Aprovechamiento Neto Opcional.
Sanırım net değerimizi bulmak için muhasebeci olmak gerekiyor.
Hace falta ser contable para calcular nuestro valor neto.
Dört tane vergi burgeri, bir tanesi IRSviç'i marullu üç tane soda ve bir tane de ficaccino.
- RESIDUO NETO Cuatro Impositivos con queso, un "Bocadillo DGI" sin lechuga. Tres refrescos dependientes y un "café tributario".
Bir yılda net kazanç.
Eso es un año. Eso es neto.
Bu maaşımın üçte ikisi.
Dos tercios de mi salario neto.
- Arabadan. Bırakacağımız arabadan, böylece kesinti sıfır olacak.
- Del auto que dejaremos, así que el neto es cero.
Sevgili Amerikalı Vatandaşlarımızın örnek olacak... yemek alışkanlıkları sayesinde bu inekçilik hisselerinin... bugün ki net değeri yüz milyon doları aşıyor.
Y debido a los ejemplares hábitos alimenticios de mis conciudadanos... el valor neto de mi fortuna... asciende a poco más de cien millones de dólares.
O dediğin miktardan gayrisafi net kesinti, kar yüzdesi ayrılınca geriye kalan miktar % 10'dur.
Eso es después de los impuestos en bruto más los porcentajes... Suma un 10 % del valor neto.
İndirimler bir tarafa, hâlâ net gelir üzerinden vergi ödüyorum ve kazancımın büyük kısmı gidiyor.
Deducciones aparte, el neto de lo que gano es menos. Doy mucho más de lo que gano. No es verdad.
Bu da brüt gelirdir, net gelir değil.
Es el ingreso bruto, no el neto.
Görünüşe göre bu yem çemberinin çapı önce yırtıcı hayvanların gözünü korkutuyor, ama palamutlar da geldi ve ilk saldırıyı başlattılar.
Al principio, el tamaño neto de la bola de carnada parece desanimar a los depredadores... pero ahora llega el Bonito y lanza el primer ataque.
Ortalama bir müşteri 45 yaşında ve batıda yaşıyor. 150.000 dolarlık yıllık geliri ve çalıştığı lokal bir brokerı var. Ama telefonda güzel konuşan New Yorklu gençleri seviyor.
Clientes promedio de 45 años años, del medio oeste U $ S 150,000 de ingresos anuales, 1 millón neto, tiene un agente de bolsa local pero ama al neoyorkino fanfarrón que suena bien por teléfono.
- Ben gelemem. Evde bazı sorunlar var. - Peki ya sen, Neto?
- No puedo ir, tengo problemas en casa - ¿ Qué hay de ti, Neto?
Neto, uyan artık.
Netto, despiértate
Neto, haydi birlikte kahvaltı edelim.
Desayunemos juntos Debo hacer algunas averiguaciones.
- Sporcu musun Neto?
- ¿ Practicas deportes, Neto?
- Neto.
- Neto.
Neto, soyadın?
¿ Neto qué?
Wilson Souza Neto.
Wilson Souza Neto.
Gel, Neto gel. Haydi.
Ven conmigo, Neto.
Bu taraftan Neto.
Por este lado, Neto.
Neto geldi. O benim arkadaşım.
Neto está aquí, es mi amigo.
Neto, doktor burada.
Neto, el médico aquí.
- Net
Y si al final del año no estás contento, compraré tu parte... y podrás regresar al acogedor 2 % que te da tu banco. Neto.