Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Nobu

Nobu перевод на испанский

196 параллельный перевод
Onunla konuşmak istiyoruz, küçük Nobu.
Queremos hablar con él, pequeña Nobu.
Nobu, kaba olmana gerek yoktu.
Nobu, no debes ser mal educada.
- Nobu-san.
- Nobu-san.
- Nobu'yu asla onla evlendirmem.
- Nunca casaré a Nobu con él.
Nobu, yapabileceğim birşey var mı?
Nobu, te puedo ayudar con algo?
- Nobu!
- Nobu!
Sakichi, eğer Nobu'yu seviyorsan, onun için konuşmalısın.
Sakichi, si amas a Nobu, debes pedirla.
- Nobu-san, teşekkür ederim.
- Nobu-san, gracias.
Nobu gitti!
Nobu ha desaparecido!
Nobu, yaklaşma.
Nobu, no te acerques.
Nobu, Nobu...
Nobu, Nobu...
Nobu'mu geri ver, onu geri ver, Nobu, Nobu, onu geri ver!
Devuélvanme a mi Nobu, devuélvanmela, Nobu, Nobu, dénmela!
Nobu, ne oldu?
Querida Nobu, que sucedió?
Nobu-chan...
Nobu-chan...
"Nobu" yazıyor.
Dice "Nobu".
Burası Beverly Hills. Herkes dikkatli davranır.
Nobu, esto es Beverly Hills.
Nobu, gözünü ayırma.
Nobu, manten el ojo en él.
Senin için de Nobu.
Para ti también, Nobu.
Ben de mutluyum Nobu.
Estoy contenta también, Nobu.
Nobu.
Nobu
Nobu!
Nobu!
Kes şunu, Nobu!
Cortala, Nobu!
Nobu...
Nobu...
Sana Shuya dedim, Nobu gibi.
Yo te llamé Shuya, al igual que Nobu...
Nobu.
Nobu...
Ama Nobu'ya da yardım edemedim.
Pero tampoco pude ayudar a Nobu...
Yanında Nobu'nun Kitano'ya sapladığı bıçak vardı.
Cogió el cuchillo que Nobu había utilizado para apuñalar a Kitano de su mesa.
Ben, anneniz. Babanız bize Nobu'da yer ayırttırdı. Ve 5 : 30'da değil.
Papá consiguió reservaciones en "Nobu" y no a las 5. : 30.
Nobu'dan farkın yok. ( New York'da restoran ).
- Como en un restaurante caro.
New York'ta, Nobu, Ralf Lauren, Tiffany's takılıyor.
En Nueva York es noble, Ralph Lauren, Tiffany's.
SNN muhabiri Nobuhiro Sabasurisurijuwa ile canlı yayına bağlanıyoruz.
Vayamos con nuestro corresponsal de SNN Nobu Hirasama...
Nobu,
Nobu,
Öğle yemeği için Nobu'da yer ayırtmıştım.
Tengo una reserva para almorzar en Nobu.
Fred Segal'de indirim varmış, Bellki Nobu, bir yolculuk yaparız.
Fred Ziegel está de rebajas. Estaba pensando, ¿ por qué no nos vamos de compras?
O ve ortağı Nobu'ya eşlik edeceğiz.
Lo agasajaremos a él y a su compañero Nobu.
Nobu zorlu bir mücadele olabilir.
Encontrarás a Nobu como todo un desafío.
Başkan Iwamura. Müdür Nobu. Bu, benim yeni kız kardeşim, Sayuri.
Director Iwamura, Presidente Nobu ella es mi nueva hermana menor Sayuri.
Katıldığın ilk sumo güreşi mi, Sayuri? Nobu-san seni bu konuda eğitmeli.
Sayuri, ¿ esta es tu primera lucha de Sumo?
Ben bir güreşçiyi diğerinden ayırt edemem bile.
Nobu-san tendrá que enseñarte, yo no puedo diferenciar un luchador de otro.
Hadi hemen dikkatini Nobu'ya ver.
Rápido, llama la atención de Nobu.
Belki Nobu-san bana güreşin kurallarını anlatma inceliği gösterir.
Tal vez Nobu-san sería tan amable de explicarme las reglas del juego.
İlgimi Nobu'ya çevirmeye zorlandığımda benden çalınan zamanı.
Un momento robado, cuando fui obligada a llamar la atención de Nobu.
Nobu-san'la Tsunashima restoranında buluşacağız.
Nos encontraremos con Nobu-san en el restaurante Sunashima.
Doğru zamanda kimse görmeden Nobu'ya ver. Dikkatlice.
En el momento adecuado entrégaselo a Nobu, discretamente.
- Lütfen bizi bağışlayın.
- Por favor discúlpenos Nobu-san.
Nobu-san'ın kendinden başka biri olması arzulanamaz.
Nadie podría desear que Nobu-san fuese otro que Nobu-san.
Nobu-san, bu kadar duygusal olduğunu hiç bilmiyordum.
Nobu-san, no tenía ni idea de que fueras tan sentimental.
Nobu.
Tanley.
Herşey hazır.
Nobu. Es todo el paquete.
Şu Nobu denen adam.
Ese hombre Nobu...
Nobu ve Başkan iş ortakları.
¡ Sayuri!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]