Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Novela

Novela перевод на испанский

3,320 параллельный перевод
Ryder bana yardım etti, bende romanımı bitirdim.
Ryder me ayudó y acabamos mi novela.
-... fikirlerini belirtti.
- hoy, sobre mi novela.
Ee, Lennox, romanın ne hakkında, bize anlatsana?
Lennox, dinos, ¿ de qué va tu novela?
Mark Twain'in romanlarındaki gibi olayların bu noktaya gelmesine yeterince tepki veremedim diye mi?
¿ Por qué no reaccioné bien al enterarme... que soy un personaje de una novela de Mark Twain?
İlkokulda bir roman okumuştum aynısı da oldu.
Leí una novela cuando estaba en primaria, y era exactamente igual.
İlkokulda roman mı okudun?
Leíste una novela en primaria.
Derrick Storm çizgi romani yeni geldi.
Nos acaba de llegar su novela gráfica de Derrick Storm.
Bir roman yazdım.
Escribí una novela.
Romanının noktalama işaretleri iyi gözüküyor ve yazı tipini beğendim.
Tu novela parece estar, muy bien puntuada, y me gustó la fuente.
Dan hepimizi bir araya topladı çünkü hepimiz hakkında bir roman yazmış ve önce bizim öğrendiğimizden emin olmak istemiş.
Dan nos reunió a todos porque escribió una novela sobre nosotros, y quería asegurarse de que éramos los primeros en saberlo.
Bak, o buna bir roman diyor olabilir ama aslında ne kadar küçük bir hayal dünyası olduğunu biliyorum.
Mira, él quizás pueda llamar a esto novela, pero se la poca imaginación que él tiene.
Şehirde Serena'yı baz alan bir karakterin olduğu bir romandan bahsediliyor.
Bueno, hay una novela por la ciudad con un personaje basado en Serena.
Romanımda seni yarım karakter yaptığım için üzgünüm ama sizler daha beterleri için affedildiniz.
Siento haberte convertido en medio personaje en mi novela, pero has perdonado a personas por mucho más que esto.
Ama sonuçta bu bir roman.
Pero es una novela.
Açıkçası, romanı direk son taslak olarak göndermelisin.
Los personajes, la voz, todo. Honestamente, deberías transferir la novela directamente al proyecto final.
Onu, kitabının üst tabaka bir yazar tarafından senaryolaştırılacağına ikna ettim sadece.
Well, simplemente le convencí el y su novela estarán mejor servidas por un guionista de primer nivel
Humphrey, dışlanmış olmak hakkında tam bir roman yazdın.
Humphrey, has escrito una novela entera sobre ser un marginado.
Herşeyi söyleyen romanını veya Kalıcı olan dışlanmış halini suçlayabilirsin Ama ikimizde biliyoruz ki Blair bunu umursamaz.
Puedes echarle la culpa a tu novela o a tu perenne estado como extraño, pero los dos sabemos que Blair no se preocupa por nada de eso.
İkinci sınıf roman mı?
¿ Una novela de estudiante de segundo año?
Simitçiye gidip kuyrukta en sevdigim romani okuyan ve tüm hafta dilime dolanan sarkiyi fisildayan kizi görüp söyle derdim kendi kendime :
Iria al sitio de las rosquillas, veria a una chica guapa enfrente leyendo mi novela favorita, silbando la cancion que habia tenido metida en la cabeza toda la semana y pensaria,
Sen büyük Amerikan romanını incelerken ( - benzer : yeşilçam filmleri - ) ben gerçeklere bakıyorum.
Mientras estabas escribiendo la gran novela americana, yo estuve comprobando hechos.
Molly Fletcher bir roman için yazdığım bir karakter.
Molly Fletcher es el personaje de una novela que estoy escribiendo.
Scott Mitchell Rosenberg in çizgi romanına dayanılarak, ve vizyon sahibi yönetmen, Jon Favreau tarafından yönetilen...
Basada en la novela gráfica de Scott Mitchell Rosenberg y dirigida por el visionario director Jon Favreau...
Derrick Storm çizgi romanı yeni geldi.
Acabamos de recibir la novela gráfica de Derrick Storm.
Hikaye hikayedir.
Novela corta.
Kulağa sanki sonsuz yaşam sırrını elde etmek için araştırmacısını öldüren milyoner playboyu anlatan bir Robert Ludlum romanı gibi geliyor.
Suena como una novela de Robert Ludlum donde un mujeriego millonario mata a un investigador para conseguir la fórmula de la vida eterna.
Ama yine de fazla karıştırmazdım
Pero ni la novela ni mi madre jamás revelaron exactamente el valioso objeto que le robaron ese día.
Sıkıcıysa öyle kenara atabileceğin bir roman değil bu.
No es una novela que puede dejar a un lado si lo aburre.
Neden bir roman yazmıyorsun?
Escribe una novela.
Pekâlâ, yeni roman, yeni roman, yeni roman...
De acuerdo, veamos, nueva novela...
Görünüşe göre, kitabını kendi başına yayınlamak için paraya ihtiyacı var.
Aparentemente, necesita el dinero para publicar su novela.
Bu ikinci el romantizmden sıkıldım artık.
Ya he tenido suficiente de esta novela de segunda mano ¿ ok?
Bilmesem siz çocukların,.. ... gelecek Marilyn Milner romanını yazdığınızı söylerdim.
Si no lo hubiese visto, diría que ustedes estaban escribiendo la próxima novela de Marilyn Milner.
Şimdi bir sonrakinin üzerinde çalışıyoruz.
Ahora estamos con la próxima novela.
Bir John Le Carre romanındaki soğuk savaş zamanı kullanılan kutular gibi. Ama Tanya bankaya gidip görünme riskine giremezdi.
Es cómo un buzón en la Guerra Fría en una novela de John Le Carré, sólo que Tanya no podía arriesgarse a hacer las entregas.
Çocukluğun "Acı Bir Hayat Öyküsü" romanına mı dayanıyor?
¿ Tu infancia se basó en la novela Push de Sapphire?
Bu film, 2005'te bir işitme engelliler okulunda yaşanmış gerçek olaylara dayanmaktadır.
[Esta película es la adaptación de una novela... ] [ sobre un caso real que sucedió en una escuela para sordos en 2005.] El clima de hoy será de medio nublado a nublado.
Trixy, dart tahtasını çalıp çalmadığını merak ediyor.
Trixy quiere saber - Si le robaste su diana - ¿ Qúe? - Luego escribo un capítulo de mi novela erótica
Violet, iç karartıcı bir Rus'un romanını okuyordu ben ateşi körüklüyordum sen de koltukta bir bebeği sallıyordun.
Violet estaba leyendo alguna depresiva novela rusa y yo estaba avivando el fuego y tú estabas en el sofá acunando a un bebé.
Bazılarımız şekerli yiyecekler tarafından cezbediliriz bazılarımız üzgün bir surat tarafından bazılarımızsa harika bir romanla cezbediliriz.
Algunos somos tentados por algo dulce. Otros, por una cara triste. Y hasta otros por la fuerza de una gran novela.
O senin romanını getirmemi söyledi.
Me dijo que le llevara tu novela.
Neredeyse roman gibi.
Bien, es.. es como una novela, casi.
Suç çocuk fantastik romanı yazıyor.
Debemos escribir una novela fantástica para niños.
Joseph Heller'ın romanı "Madde 22" nin Henry uyarlamasını Mike Nichols yönetmiştir ve muhteşem bir taşlamadır.
La adaptación de Henry de la novela de Joseph Heller Trampa 22 dirigida por Mike Nichols, es una de las mejores películas satíricas.
Buck Henry'nin "Aşk Mevsimi" uyarlaması da bir hicivdir.
El tono satírico de esas películas fue establecido por la adaptación de Buck Henry de la novela El graduado.
Albümü baştan sona dinlemek güzel bir kitabı okumak gibi.
es como leer una buena novela.
Biliyor musunuz, bu benim Chad Flenderman romanımın girişine çok benziyor.
Sabes, esto suena bastante como la premisa de mi última novela de Chad Flenderman,
O da en az senin kadar kitaplarına değer veriyordu ayrıca şu ana kadarki en başarılı kitabını yazmış olduğunu duysaydı çok sevinirdi.
Le importaban tus libros tanto como a ti y hubiese estado encantada de saber que has escrito posiblemente tu más exitosa novela hasta ahora.
- Scribner kış sonuna doğru yeni bir roman yayınlamak istiyor.
Scribner quiere publicar una novela al finalizar el invierno.
Küçük kızların doğum günü partisi de nereden çıktı?
¿ La sesión de fotos de novela romántica fue lo suficientemente brutal, pero, ¿ un cumpleaños de niña pequeña?
Mary Shelley'nin orijinal romanında canavar sık sık konuşur.
En la novela de Mary Shelley, el monstruo habla bastante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]