Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Nueve

Nueve перевод на испанский

15,830 параллельный перевод
İkiniz, 9 dakikanız var.
- Sí. Ustedes dos tienen nueve minutos.
Ama 9 iş arkadaşının kilitli bir odadan kurtulmak için bulmaca çözmeye zorlanması...
Pero nueve compañeros de trabajo obligados a pensar en cómo salir de una habitación cerrada...
9-8'te bir boru patlamış, bina kullanılmaz hâle gelmiş.
Ha estallado una tubería en la nueve-ocho... dejando el edificio inhabitable.
- Geldiler. - 9-8 eziklerinden nefret ediyorum ya.
Odio a esos pringados de la nueve-ocho.
Öyleydim dostum. Staten'daki tüm kötü adamları içeri tıkınca ben 9-8'e çıkardılar.
Lo estaba, amigo, pero detuve a todos los malos... de Staten, así que me trasladaron a la nueve-ocho.
9-8 ekibini pencere engelliyor.
Pero miren, las cosas de la nueve-ocho están bloqueando las ventanas.
Bunun anlamı dondurucu soğukta çalışmak zorunda kalacağız ve 9-8'ten misafirlerimizi tekrardan başka bir yere yerleşmek zorunda kalacak.
Y tendremos que trabajar con un frío congelante... y nuestros invitados de la nueve-ocho... deben volver a ser trasladados.
Ben? Pimento'ya 9-9'a döndüğü için hoş geldin demek adına en iyi şeyi buldum.
He dado con la mejor forma... de darle la bienvenida a Pimento a la Nueve-Nueve.
9-9'a hoş geldiniz.
Bienvenidos a la Nueve-Nueve.
Dokuz.
Nueve.
Dokuz ay. Dokuz ay boyunca Jose Feliciano için karanlıkta oturdum. Tamam mı?
Nueve meses. sentado en la oscuridad, para conseguir a José Feliciano.
Anthony, bu kutsal boru chanunpa. dokuz nesil önce oyulmuş.
Anthony, esta pipa sagrada la chanunpa, fue tallada hace nueve generaciones.
Bir keresinde, yani 9 yıl önce yenmiştik.
Les ganamos una vez, hace nueve años.
Dokuz sene!
Nueve años.
- Dokuz mu?
¿ Nueve?
Adam saat 9'a kadar İstanbul'a ulaşırsan 200 dolar daha alırsın demişti.
Me dijo que me daría otros 200 dólares si llegaba antes de las nueve en punto.
Dokuz saat falan uyumustu.
Después durmió nueve horas.
- Dokuz...
- Nueve...
Senin gibi kibar şekilde yetiştirilen genç bir hanımın altmış dokuz ifadesine pek aşina olduğunu sanmıyorum!
Bueno, no creo que una joven con cuidado criados como usted podría estar familiarizado con el término de sesenta y nueve?
Altmış dokuzun ne olduğundan haberim var.
Ah, ya sé lo que es sesenta y nueve.
Altmış dokuzun bekleyebileceğine razı olduğunu sanmama rağmen bu konuda oldukça ısrarlıydı.
Ah, bueno, ella era bastante insistente en ello, aunque creo que hubiera conformado con los seis. Los nueve podría ir pasar.
- Dokuz kuyruklu kırbacımı getirdim.
Hola. ¿ Qué es...? - Traje mi gato de nueve colas.
Dokuz hafta boyunca her salı ve perşembe.
Todos los martes y jueves durante nueve semanas.
Sonra ise dokuzuncu hanımımla tanıştım.
Oh, entonces conocí a la esposa número nueve.
Dokuz hanım.
Nueve esposas.
Sekiz gibi görünüyor, belki dokuzdur.
Parecen ocho, puede que nueve.
Ama insan iletişimi Otto'nun hep uğraştığı konulardan biri ve dokuz yaşına kadar kendi icat ettiği dil ile sadece seninle konuşmuş.
Pero la conexión humana es algo que Otto siempre se ha rehusado, ya que habló solo contigo hasta que tuvo nueve años y solo por medio de ese lenguaje que inventó.
Dokuz yaşına kadar onun için ben konuştum.
Hablé por él hasta que tuvo nueve años.
İki artı iki dokuz.
Dos más dos es nueve.
Yetmiş-dokuz ve Columbus.
Setenta y nueve y Columbus.
Dokuz on tane.
Nueve o diez.
Yoksa dokuz başka cinayetin kayıtları mı?
¿ O son un registro de nueve asesinatos más?
Kırk dokuz yıl.
Cuarenta y nueve años...
- Esme Manucharian, dokuz yıl.
Esme Manucharian, nueve años.
59 oy bizim için yeterli değil.
Cincuenta y nueve no sirve.
Bu ülkede, haftada dokuz kadın eşi tarafından vurularak öldürülüyor
Hanover, Nuevo Hampshire Por semana, nueve mujeres mueren por disparos de sus parejas.
Lütfen herkes dokuzuncu sekmeyi açsın.
Todos vayan a la Etiqueta Nueve, por favor.
Benimkinde bir şey yok.
No tengo nada en la Etiqueta Nueve.
Saldırıda dokuz kişi ölmüş ama bombacılardan biri kurtulmuş.
- Nueve personas murieron en el acto, pero uno de los atacantes sobrevivió.
Dokuz yıllık üniversite eğitimi, üç diploma ve iki yıl Quantico'dan sonra nasıl böyle bir ahmağa düştüm?
¿ cómo nueve años de Universidad, tres títulos, y dos años en Quántico me han vuelto tal tonta? No es una tonta.
O zamanlar dokuz aylık hamileydim.
Yo tenía nueve meses de embarazo en ese momento.
9 ayın onun içinden yeni bir erkek çıkması için yeterli olduğunu söylemiştim.
Te dije que en nueve meses sería un hombre nuevo.
Dokuz, on, bekle...
Nueve, diez. Espera.
Duruşma saat 09.00'da.
La audiencia es a las nueve.
- Acele etme.
Tómate tu tiempo. Bueno, es de nueve metros.
23, 22, 21, 20, 19, 18, 17, 16, 15, 14, 13, 12, 11, 10, 9,
MOMENTO EN SILENCIO POR LAS 26 VIDAS PERDIDAS EN EL NEWTOWN SCHOOL DISPAROS... 23... 22 21... 20 19... 18 17... 16... 15 14... 13... 12 11... 10... nueve ocho... siete seis... cinco cuatro... tres dos... uno...
Sekiz, dokuz yaşlarında olduğum için gözümü aralayıp bakardım.
Tenía ocho o nueve años, así que decidí espiar.
Dokuz, sekiz, yedi, altı, beş...
Nueve, ocho, siete, seis, cinco...
Silmek için 7'ye, kaydetmek için 9'a basın.
Borrar, marque siete. Guardar, marque nueve.
9-8'leri haklayın!
Toma nueve-ocho.
Yani, bu benim son dokuz aydır yaptığım şeydi.
Es lo que he hecho los últimos nueve meses.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]