Nuna перевод на испанский
136 параллельный перевод
Ona hiçbir kötülük yapmadım, biliyorsun.
Nuna le he hecho nada malo que yo sepa.
Onu asla yok edemezsiniz.
Nuna podrían matarlo.
Eğer hazırsanız, kaçıklar, ağız kemerlerinizi takın... ve kusmuk torbalarınıza sarılın.
si estan listos, tontuelos, abrochen sus cinturones... y agarren nuna bolsa para vomito.
Hiçbir zaman annemi, babamı, köpeğimi tanıyamadım.
Nuna conocí a mi madre, a mi padre, a mi perro.
Hayır... Hiçbir kem göz, bizim mutluluğumuzu şimdiye kadar bozamadı.
No... puede llegar nuna la maldad...
Hiç okumadım ki.
Nuna leí eso.
Daha önce hiçbir kıza dövüşmek için meydan okumamıştım...
Nuna he retado a una mujer a pelear...
- Sıra ne zaman size gelir, bilinmez.
Nuna se sabe cuando te tocará.
Yeter! Gay mafya yok. Var olmadı.
No hay mafia gay y nuna existió.
Hiç bir beyaz görmemişlerdi Hayatım tehlikedeydi, ama —
Nuna habían visto un hombre blanco, y mi vida corría peligro...
İncirlik'teki Kanıtlanmış Güç Operasyonu'nuna katılmıştın.
Serviste en un grupo de operaciones especiales en Incerlick, ¿ verdad?
Ben bunları pek önemsemedim, en azından o zaman.
Nuna le vi ninguna utilidad. Pero eso era hasta ahora.
Nuna, beni hatırladın mı?
¿ No te acuerdas de mí?
Nuna, gerçekten iyi koşuyorsun
Nuna, corres mucho.
Nuna, benim adım Tae-sung
Nuna, me llamo Tae-sung.
Nuna!
¡ Nuna!
Abla, o serseriyi nerden tanıyorsun?
Nuna, ¿ cómo es que conoces a ese imbécil, Tae-sung?
Nuna, benim Tae-sung Beni şimdiden unutmadın değil mi?
Nuna, soy yo, Tae-sung. ¿ No te habrás olvidado ya de mi, no?
- Nuna, afiyet olsun...
- Nuna, que te aproveche la pizza...
Nuna, sonra görüşürüz
Nuna, nos veremos la próxima vez.
Nuna'mı alıp gideceğim siz de kendi işinize bakın tamam mı?
Solo vengo a por Nuna. Asi que porque no seguís a lo vuestro, ¿ eh?
Benim yanımda olduğun için teşekkür ederim.
Gracias por ponerte de mi parte, Nuna.
- Tamam, nuna
- Vale Nuna
Nuna, bana yemek ısmarla
Nuna, invítame a cenar.
- Nuna... - Evet.
- Nuna - ¿ Si?
- Nuna.
- Nuna
Nuna... Geldin...
Nuna... has venido...
- Nuna - Bak şu haline!
- Nuna - ¡ Mírate!
- Nuna!
- ¡ Nuna!
- Han-kyung, Han-kyung
- Nuna, Nuna
Olmaz, Han-kyung.
No le creas, Nuna.
Hae-won, sana Han-kyung'ı asla vermem.
Hae-won, no te voy a dar a mi Nuna.
Senin Han-kyun'un mu?
¿ A tu Nuna?
O senin Han-kyung'un değil.
Ella no es tu Nuna.
Senin kız arkadaşın olmasından önce benim Han-kyung'um du.
Antes era tu novia. Ahora es mi Nuna.
Han-kyung Hae-won mu ben mi?
Nuna, ¿ Hae-won o yo?
Han-kyung benden çok hoşlanıyor.
Le gusto mucho a Nuna.
- Öyle mi abla?
- Oh, ¿ es por Nuna?
Gerçekten de, nuna!
¡ Claro que lo estás, Nuna!
Han-kyung çok kötüsün.
Nuna... que mala eres.
Seni görmek istiyorum, nuna.
Quiero verte, Nuna.
Han-kyung, benim Tae-sung Beni hatırlamadın mı?
Nuna, soy Tae-sung. ¿ No te acueras de mí?
Han-kyung nefes al öyle konuş.
Nuna, respira mientras hablas.
Han-kyung acıdı.
Nuna... ¡ duele!
Han-kyung!
¡ Nuna!
Nunam la burada kalıyorum.
Me quedo con Nuna.
- Tamam, mı nuna?
- ¿ Verdad, Nuna?
Han-kyung!
¡ Nuna! ¡ Ábre la boca!
Han-kyung ile biraz daha oynayacağız.
Nuna y yo vamos a jugar un poco más.
Sana'abla'demekten ve karşımda böyle durmandan nefret ediyorum.
Odio llamarte "Nuna" y ¡ que estés ahí en frente mia!
Han-kyung gidelim.
Nuna... vamos.