Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Nus

Nus перевод на испанский

116 параллельный перевод
Hey Lus, aynasızlar!
- Nus, la poli.
Murasaki, Shakujoodake'de tekrar buluşacağız, tamam mı?
Murasaki-chan, nus vemos en Shakujoodake, ¿ fale?
Görüşmek üzere!
¡ Nus vemos!
BUN ve kreatinin seviyeniz yüksek, böbrek sorununuz var.
El NUS y creatinina son elevados, hay problemas renales.
Eğer kahve ile karıştırırsan en mağrur kadının bile cinsel arzusunu körüklüyor ve ömür boyu senin olmasını sağlıyor. "
Si las mez-clas con el ca-fé ex-ci-tan la Ve-nus de cual-quier mu-jer : es que bai-la a cen-tú-ria de por vi-da.
İsveçce konuşursam "Lee-nus" ;
Cuando hablo Suizo es "Lee-nus" ;
Öpüşme Standı projesinde Delta Nus Kappa Kappa Gammas ile ortaktı. Problemler.
Las Delta Nu se juntaron con los Kappa Kappa Gamma... en el proyecto Besos por Caridad y hubo problemas.
Sadece olduğun gibi... Ben de Gama Teta Delta'danım, genelde Alfa Nu'larla çıkarız.
Es que, verás, soy un Gamma Theta Delta y sólo salimos con Alfa Nus.
Alfa Nu'lar domuzlarla, fillerle ya da köpeklerle konuşmazlar.
Las Alfa Nus no hablan con puercos, elefantes ni dinosaurios.
Alfa Nu'lar saldırmadan, savaşmadan vazgeçmezler.
Las Alfa Nus son vulnerables pero no se rendirán sin una batalla.
Onlar Alfa Nu.
Son Alfa Nus.
Daha çok, sen kendine göndermişsin diyelim. Faturayı şimdi aldık.
- Mejor dicho te enviaste flores, nus caba de llegar la cuenta
Kızkardeşim ve ben, oyunculuk kariyerim başladığında kendi yollarımıza gittik.
Mi hermana y yo nus separamos desde que mi carrera empezo.
Hırçınus.
Combaticus.
Hırçınus'a boyun eğin.
Inclínate ante Combaticus.
La blonde aux seins nus'un değerinin ne olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes cuál es el valor estimado en el mercado de "La Rubia con los Pechos Desnudos"?
Eski öğrencisi.
Alum... Nus. Alum...
Saat 11 yönünde, antilop sürüsünün ortasında.
Ya son casi las 11. Justo en el centro de esa manada de ñus. ¿ Lo ves?
Ve orada ayrıca Güney Afrika antilopları, devekuşu, sığırcık kuşları, zebra ve zürafa bulunur.
Luego están los ñus y avestruces, los estorninos la cebra y la jirafa.
Dişi aslan çekilince sırtlanlar hayvanı yakalıyor.
Con las leonas fuera del camino las hienas matan a los ñus.
Bazı sürüler 800 bireylidir, yüksek çayırlarda antilop gibi otlarlar.
Algunos grupos son de hasta 800 miembros y siegan las altas praderas como manadas de ñus.
Antiloplar!
¡ Son ñus!
Bir antilop sürüsünü yakıp kavurabilirsin.
Achicharrar ñus en estampida.
- Yani, makineli tüfekle antilop mu avlıyorsun?
¿ Está cazando ñus con una metralleta?
Onlar, savanlardaki en hızlı antiloplardı.
Eran los ñus más veloces de la sabana.
Klasik antilop tuzağı.
Típica trampa de ñus.
Senin kükremen bir antilop sürüsünü durduruyor ama benimki çocukları güldürüyor.
Tu rugido detiene ñus, el mío hace reír a bebés.
Keşke öyle olsaydı. Ama antiloplar onu uçurumdan aşağı attı.
Ojalá pero unos ñus lo empujaron por un acantilado.
- Antiloplar.
- Los ñus.
- Antiloplar çıIdırdı.
- Supersecreto. - Los ñus enloquecieron.
Afrika antilopları yürüyüşe geçmiş.
Líneas de Ñus están marchando.
Tecrübelerinden, Afrika antiloplarının geleceğini bilen timsahlar, heyecanlı bir beklentiyle toplanıyorlar.
sus memorias les recuerdan que los Ñus están en camino y se reúnen a esperarlos.
Bazi surulerde 800 basi bulur, ve yuksek cayirlarda Guney Afrika antiloplari gibi otlarlar.
Algunos grupos son de hasta 800 miembros y siegan las altas praderas como manadas de ñus.
Doğu Afrika savanalarında neredeyse iki milyon Afrika Antilobu yaşar.
Sólo las sabanas del este de África sustentan casi dos millones de ñus.
"Aslanlar antilop, zebra ve bizonları yemeyi severler."
"El león disfruta de una dieta que incluye ñus, cebras y bufalos."
Tatlım, ona antilobu anlatsana.
Cariño, hablarle de los ñus.
Ko-nuş-ma!
No digas nada.
Kızgın bir antilop sürüsü uçak pistine doğru bizi kovalamaya başladı.
Una manada de ñus cabreados nos persiguió por el camino, no bromeo.
Her yıl bir milyondan fazla Afrika antilobu ve 200,000'den fazla zebra, Tanzanya ve Kenya çevresindeki 500 kilometrelik bir çemberde mevsimsel yağmurları kovalamak zorundadır.
Cada año, más de un millón de ñus y 200 mil cebras deben perseguir a las lluvias en una curva de 5 km alrededor de Tanzania y Kenia.
Afrika antiloplarının, birkaç dakikada ayağa kalkması gereken yarım milyon yavru doğurmak için sadece üç haftaları var.
Los ñus tienen escasas tres semanas para dar a luz a medio millón de terneros, quienes solo tienen minutos para ponerse de pie,
Aç gözler, en son doğan ve sekip oynamayı yeni öğrenen Afrika antiloplarından birine çevriliyor.
Ojos hambrientos se voltean a uno de los últimos ñus que nacieron y que apenas está aprendiendo a caminar.
İlk yılın sonunda her altı Afrika antilobu yavrusundan sadece biri hayatta kalacak.
Cinco de seis ñus jóvenes no pasarán su primer año.
Yıllık göç sırasında çeyrek milyon Afrika antilobu ölecek.
Un cuarto de millón de ñus morirán en su odisea anual.
Güneşin kavurduğu Serengeti'de, açlık yüzünden antiloplar yağmurun peşinde kuzeye doğru koşturuyor.
En el Serengueti ardiente, el hambre impulsa a los ñus hacia el norte, siguiendo a la lluvia.
Timsahlar, antilopların ne zaman ve nereden geçeceklerini artık ezberlemişler.
Los cocodrilos memorizaron cuándo y dónde intentarán cruzar los ñus.
Afrika antiloplarının göçü vahşetle açlığın kesiştiği bir kavşağa doğru ilerlerken... Kral kelebeklerinin göçü de bütün bir kıtayı kaplayacak şekilde yayılıyor.
Mientras la migración de ñus se reunió en un cruce de terror contra hambre, la migración de las monarca ya llenó un continente.
Afrika antilobu göçü tamamlandı.
La migración de los ñus ha llegado.
Onun planı aslanların antilopları öldürmesine izin vermek, sonrasında onların akşam yemeğini burunlarının dibinden çalmak.
Su plan consiste en dejar que los leones maten a los ñus, y robarles las comida delante de sus narices.
Birkaç saniye içinde antiloptan bir but doğrayıp hızlıca geri çekiliyorlar.
En cuestión de segundos, despiezan las patas de los ñus, y se retiran a la carrera.
Burayı istememizin nedeni büyük afrika antilop sürülerinin olması, aslanların avlanmasını istiyoruz, ama yağış biraz erken geldi, bu yüzden hayvanların çoğu ovada.
Lo ideal, la situación que queríamos tener por estos lares sería una gran manada de ñus, queríamos que los leones tuvieran su presa, pero las lluvias han llegado un poco antes, así que la mayoría de los animales están llenado los llanos.
Şu an tüm sahip olduğumuz, beş veya altı afrika antilobundan oluşan küçük gruplar.
Así que todo lo que tenemos son pequeños grupos de cinco o seis ñus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]