Ogden перевод на испанский
370 параллельный перевод
Arkadasïnïzïn adï da Ç Charles Ogden Roper.
Y el nombre de su amigo es Charles Ogden Roper.
FBI'ìn Roper'ìn hayatìnì çok iyi bilmesi gerekiyordu.
El FBI tenía que saberlo todo sobre la vida de Charles Ogden Roper.
Ben Red Nichols. Ogden, Utah'tan.
Soy Red Nichols de Ogden, Utah.
- Ogden, Utah. Neden?
- Ogden, Utah. ¿ Porqué?
Ogden, Utah'lı.
- Es de Ogden, Utah.
Oh, kardeşim... Bahse girerim Ogden'deki inekler sana bayılıyordur.
Oh, hermano... apuesto que las vacas de Ogden lo amarían.
Bir parça gerçek bir bilgiyle seni bilgilendirmek isterim ki... Ogden, Utah'daki gelmiş geçmiş ikinci büyük kornet sanatçısı...
Me gustaría informarle de una información... que era el segundo-mejor-cornetista...
- Bendenizim.
-... en Ogden, Utah.
- Kuzey Ogden mi Güney Ogden mi?
- North Ogden o South Ogden?
Hazır konumuz itiraflardan açılmışken, sana söylemem gerek... Ogden'de benden başka kimse, bana Red demez.
Ya que estamos en tren de confesiones te diré que nadie en Ogden me llama Red, excepto yo.
Hiç Ogden, Utah'da bir kilise festivaline gitmiş miydin?
¿ Alguna vez has estado en un festival de iglesia en Ogden, Utah?
Ogden, benim Harvey!
¡ Ogden, soy Harvey!
Ogden hala mı bu konuşma?
Ogden, ¿ Todavía con ese discurso?
"Dünya'nın en zengin petrol üreticisinin oğlu, multi-milyoner Ogden Mears yeni Dışişleri Bakanı olacak."
"Ogden Mears, multimillionario, hijo del petrolero más rico del mundo... será el nuevo Secretario de Estado."
- Ogden, sevgili oğlum. Seni en son gördüğümde kundaktaydın.
Ogden, mi querido niño, no te veía desde que usabas pantalón corto.
Tam olarak iyileşmiş olmamanız çok kötü.
Bueno Ogden, qué lástima que no estés bien.
Ogden, işte arkadaşlarım.
Ogden, estas son mis amigas.
Henüz iyileşmemiş olmanız ne büyük talihsizlik, Ogden.
Qué lástima que justo ahora tengas gripe Ogden.
İçgüdülerin çok zayıf sevgilim, servet sahibi olan diğeri ; Ogden Mears.
Tienes pobres instintos querida, es el otro, Ogden Mears, el que tiene el dinero.
Bay Ogden mi?
¿ El Sr. Ogden?
- Bay Ogden, uyudunuz mu? - Evet, sorun nedir?
- Sr. Ogden, ¿ está usted dormido?
Günaydın, Ogden.
Buenos Ogden.
Ben Ogden.
Es Ogden. Apúrese.
Bayanlar ve Baylar, sizlere Ekselansları Ogden Mears'ı takdim ederim.
Damas y caballeros, les presento a Su Excelencia, Ogden Mears.
- Ogden, seninle konuşmak istiyorum.
- Ogden, necesito hablarte.
Şimdi Ogden, bu konuyu herhangi bir sıkıntıya neden olmadan çözmeye çalışalım.
Bueno, bueno, Ogden. Tomemos esto sin amarguras.
Ogden senin pasaportunun ya da vizenin olmadığını söylüyor.
Ahora, Ogden me dice que UD. No tiene ni Pasaporte ni visa.
Ogden, bala çok sinek gelir. O yüzden...
Ogden, puedes atrapar más moscas con miel... que con...
Natascha, eğer Ogden Kaptan'a gidecek olursa, Kaptan senden çok ona inanacaktır ve sen de hapse atılacaksın.
Bien, escuche "Natisha." Si Ogden va con el Capitán... él le va a creer más a él que a UD.
Ogden, gerçekten tuhaf bir insanla uğraşıyorsun.
Ogden, estás tratando con un carácter difícil.
Acele hareket etme, Ogden.
No hagas nada precipitado, Ogden.
Ogden?
¿ Ogden?
- Günaydın, Ogden.
- Bueno, buenos días Ogden.
Biliyorum ki Ogden de aynısını diliyor.
Sé que Ogden también.
- Ogden çok öfkelenecek.
- Ogden se pondría furioso.
Ben Ogden'i bulacağım.
- Quédate aquí.
- Beni yalnız bırakma!
Yo buscaré a Ogden.
Ogden'i bilemiyorum ama bu benim için yepyeni bir deneyim.
No sé si Ogden... pero esta es una nueva experiencia para mí.
Eğer sana anlatırsam, bunu Ogden'e söylemeyeceğine söz ver.
Si te cuento, prométeme que no le dirás a Ogden.
Büyükelçi Bay Ogden Mears'ın karısı Bayan Martha Mears eşini karşılamak üzere bu akşam Honolulu'da olacaktır.
La señora Martha Mears, esposa del Embajador Ogden Mears... esperará la llegada de su esposo en Honolulu esta tarde.
Bay Harvey siz sağdıçsınız ; Bay Ogden, siz de şahit.
Sr. Harvey, usted es el cedente.
Gerekli evrakları daha sonra doldururuz.
Sr. Ogden, el testigo. Llenaremos los formularios más tarde.
Size Ogden Mears'ı takdim edeyim.
Este es el Sr. Ogden Mears...
Ogden.
Ogden.
Ogden, yapmamalısın.
Ogden, usted no debería.
- Ben Ogden.
- Es Ogden.
Ogden!
¡ Ogden!
- Ama Ogden!
- ¡ Pero Ogden!
Ogden'a aldırmayın.
No debería hacer caso de Ogden.
Ogden, bir şey yapmadan önce...
Ogden, antes de que hagas algo...
Ogden mi?
¿ Ogden?