Olduk перевод на испанский
7,183 параллельный перевод
İfşa olduk. Lanet olsun!
Hemos sido descubiertos. ¡ Mierda!
Olamaz, iki boyutlu olduk.
Oh no. Somos de dos dimensiones.
Olamaz, biçimsiz olduk.
Oh no, ya no somos figurativos.
Artık almış olduk.
Bueno, ahora tenemos.
Beraber olduk.
Dormimos juntos
Artık bir ekip olduk.
Ahora somos un equipo.
Belki de refleks bir davranıştır ve biz buna tanık olduk.
Quizás esto es un comportamiento emergente y lo estamos presenciando.
Kuman gibi olduk.
Somos como tus esposas hermanas.
Müptelası olduk.
Logramos entrar.
Bu bir testti ve ikimiz de başarısız olduk.
Bueno, esto fue una prueba y ambos fallamos.
Sanırım artık ticari dost olduk.
Este es el principio de una amistad de negocios.
Tesadüfen, babalarımızın aynı kişi olduğu gerçeğinde hem fikir olduk.
Llegamos a la conclusión de que tu padre y el mío son el mismo tipo.
Tüh be berabere olduk.
Madre mía, no lo sé. - Fue un empate. - Sí, ¡ y el empate lo gana el corredor!
Evlendiğimizden beri, en fazla bu kadar birlikte olduk.
Estás aquí conmigo por un tiempo más largo que cualquier momento desde que estuvimos casados.
Rezil olduk. Devam et.
Qué vergüenza. ¡ Sigue!
Böylece seçebileceğini görmüş olduk.
- La forma en que veo que se puede elegir.
Bu trajedinin etkisiyle Jenni ve ben, aşık olduk.
La dureza de la tragedia - Jenni y yo, nos enamoramos.
2008'deki zorlu fiyaskodan sonra, çok yakın dost olduk. Bu sebeple ona bir şans vermemek tırmanışla yakaladığımız takım ruhuna pek uymuyordu.
Nos volvimos muy unidos después de la expedición en 2008... así que no darle esa oportunidad - no representaba ese trabajo de equipo que ganamos en el ascenso.
Leydim, siz bir yönetici ve savaşçı olarak bu dünyaya geldiniz... biz de bunu görme şerefine nail olduk.
Señora, usted es un hombre de Estado nacido y un guerrero y tuvimos el privilegio de presenciarlo.
Şimdi biz pislik olduk.
Somos unos imbéciles.
Şimdi daha büyük pislik olduk.
Ahora me siento peor.
Hadi ama, fazla duygusal olduk.
Esto se está poniendo demasiado sentimental.
Buradayken onunla tanışma fırsatım oldu. Çok iyi anlaştık, hemen arkadaş olduk.
Tuve la oportunidad de conocerla y nos hicimos amigos enseguida.
Beni bilirsin, görüldüğümüze emin olduk ve bunu saygıdeğer bir şekilde yaptık.
Bueno, ya me conoces. Nos aseguramos de que fuéramos vistos... y lo mantuvimos respetable.
- Başarısız olduk!
- ¡ Espera! - ¡ Fallamos!
Jimmy, sana kavuştuğumuz için çok memnun olduk.
Ahora Jimmy,
İyi bir takım olduk.
Hagamos un buen equipo.
Yüzüğü çalarak teklifi pratikte engellemiş olduk.
Al robar el anillo, arruinamos la propuesta de matrimonio.
Şimdi, Seville'ler mi olduk yani?
¿ Esto significa que somos... Seville?
Şimdi, biz hasta olduk, iyi olduk, insanlara saygı duyduk.
Ahora, hemos sido pacientes, hemos sido buenos, hemos sido respetuosos para con otros.
- Bugün çok boktan şeylere tanık olduk.
Hoy estamos presenciando demasiado morbo.
Klas, güzel biriydi. Beraber olduk.
Tenía clase, era hermosa Nos enganchamos.
- Âşık olduk.
- Nos enamoramos.
Sonra aniden yatmak için tartan pijamaları giyen ve daha "misyoner pozisyonu" demeden iyi geceler yatış pozisyonuna geçen bebeler olduk.
Y de repente, vaya, lo bajamos a PG-13 usando pijamas para dormir voltéandonos antes de poder decir "posición misionera".
Kendi ülkemizde mülteci olduk.
Refugiados en nuestro propio país.
Demek şimdi böyle olduk Amber Valentine?
¿ Ahora vamos con eso, Amber Valentine?
Tamam 5 olduk.
Llevamos cinco.
"Jaws" tan, o büyük deneyimden geri döndükten sonra birlikte takılmaya başladık ve arkadaş olduk.
Y volví de hacer Tiburón, volví de esa experiencia y empezamos a vernos, y nos hicimos amigos.
Birbirimize fena halde aşık olduk.
Nos enamoramos.
Bir de şimdi bak, Kabil'in cephane kralları olduk!
Míranos ahora. ¡ Los malditos reyes de municiones de Kabul!
Birlikte yaşamamız bir deneme olmalıydı, Ve söylemek zorundayım, biz başarısız olduk.
Se supone que vivir juntos es una prueba, y tengo que decirte que estamos fallándola.
Biz bu büyü için var olduk.
Hemos nacido para hacer esta magia.
Seni düşünerek buraya geldiğimi biliyorsun belki, belki bir şeyler olduk.
Yo había venido pensando que quizá, quizá teníamos algo.
Mahkeme salonundaydık ve olanlara şahit olduk. Adaletin gülünç ve ürkütücü bir şekilde engellendiğini gördük.
Estábamos en la sala de audiencias y vimos lo que pasó y.... y la... parodia... espantosa... la obstrucción de la justicia que ocurrió.
Kör olduk.
Estamos ciegos.
Ağaç olduk burada.
Llevo esperando diez minutos.
Shinichi, başarısız olduk.
¡ Shinichi, hemos fallado!
Son devriyemizde anlaşmandan haberdar olduk.
Descubrimos tu negocio en nuestro último permiso.
Çok harika bir takım olduk.
Hacemos un gran equipo.
Evet, dünyadaki en iyi takım olduk.
Sí, somos el mejor equipo de la historia.
İptal olduk.
Nos cancelaron.
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
oldukça hoş 16
oldukça etkileyici 25
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
oldukça hoş 16
oldukça etkileyici 25