Oreste перевод на испанский
52 параллельный перевод
- Harika! - Peki ya Oreste?
- ¿ Qué tal está Oreste?
Er Iacovacci Oreste.
Soldado Jacovacci Oreste.
Her zaman emrinizdeyim, Teğmenim.
"¡ Soldado Oreste Jacovacci ; siempre a sus órdenes!"
- Iacovacci Oreste.
¡ Jacovacci, Jacovacci Oreste!
- Oreste, at biraz.
- Sacalo Orestes.
Oreste, buradan tüymemiz lazım.
Oreste... Tenemos que mover el trasero.
Oreste.
Oreste.
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto Umberto, Luca, Pitero, Donato, Oreste, Francesco, Achille, Bruno.
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto... Umberto, Luca, Pietro, Donato, Francesco, Achille, Bruno...
Yıllarca Oreste ile haftasonları dağlarda yürüyüşe gittik.
Los sábados y domingos, desde hace años, Oreste y yo dábamos grandes paseos por la sierra.
Ah, merhaba Oreste.
- ¡ Hola, Oreste!
Oreste, fikrimi değiştirdim. Beni evime götür.
Oreste, he cambiado de idea, llévame... llévame a casa...
Bir an için Oreste'nin cesaretinden nefret ettim. Aşağılanmış gibi hissediyordum.
En aquel momento, vi a Oreste que me humillaba con su desenvoltura.
Yine yaptı yapacağını. Ama bu defa haddini aştı.
Oreste otra vez... y ella...
İnanılmaz. Beni istiyor, Oreste'yi değil.
y lo más increíble era que nunca hubiese preferido a Oreste.
Savaşa gitmiyorum ama Pazar günü Oreste ile dağa gidiyoruz, bu kesin.
Porque a la guerra no, pero a la sierra con Oreste sí que quería irme el domingo.
Oreste'ye Maria Rosa'yı ondan çaldığımı nasıl söyleyecektim?
Decirle a Oreste que le había robado a María Rosa.
Oreste! Telefonunu mu kapattırdın?
- ¿ Te cortaron el teléfono?
Kalan tek farklı eğlencem Oreste idi. Haftasonları ise gittikçe daha zor oluyordu.
La única evasión que me queda es Oreste, y se me va negando cada vez con mayor frecuencia.
Bu şekilde, ona karşı adil olmadığımı bildiğim halde Oreste'yi kaybettim. En eski ve yegane arkadaşım.
Y así, con la penosa sospecha de haber cometido una injusticia, perdí también a Oreste, el amigo de tantos años.
Dağları ve Oreste'yi düşünmekten kendimi alamıyorum.
Pienso con nostalgia en la sierra y en Oreste.
Yakınlarda Oreste'den haber aldın mı?
- ¿ Qué es de Oreste, no has vuelto a saber de él? - ¿ Eh?
Neyse, ikisi de cadı. Ertesi gün Oreste'yi aradım.
En un audaz desafío a las brujas, al día siguiente llamé a Oreste.
Boş mu? Bu akşam Oreste ile yemek yiyecektim.
Aquella noche había quedado con Oreste.
Nora, lrene'in Oreste'nin buluşacağı kız olduğunu sanıyordu. lrene de tam tersini.
Nora iba convencida de que Irene era para mi amigo. Al revés que Irene.
Önemli olan, ilk defa Oreste için bir kız getiriyordum.
Me excitaba la idea de que por primera vez le traía un levante a Oreste.
Her zamanki Oreste'ydi.
No había nada que hacer...
Sen ve Oreste. Siz ikiniz.
¿ Ud. y Oreste son...
Hayır. Ama her şeyi biliyordum. Oreste bana anlattı.
Su amiguito me ha contado lo suficiente.
ORESTES :
ORESTE :
Oreste tecritte. Görmemize izin yok.
Orestes está aislado, no puedo verlo.
- Oreste!
- ¡ Oreste!
Oreste! Oreste!
Oreste!
Oreste!
Oreste! Oreste!
Git buradan!
Vamos, dale vamos, Oreste!
Oreste'yi boşaltmak istiyorlar!
¡ Parad! ¡ Quieren echar a Oreste!
- Sevgiler Oreste.
- ¡ Saludos, Oreste.
Dikkat et Oreste, yoksa şeytan alır götürür seni.
Atento, Oreste, el diablo te persigue.
Orestes, beni şehre götür. Başka bir yer bulalım.
Oreste, llévame a la ciudad, habrá otros, además de este señor...
"Üzülerek izledim seni o korunç durumda " Acınası Oreste'nin peşinden her yere gitmeye hazır " Her seferinde deliliğimin akışını bölüyor
"Infelizmente te ví en ese estado abominable, listo para seguir al deplorable Oreste a cualquier lugar siempre interrumpiendo el flujo de mi locura y, finalmente, salvándome todos los días".
- Er Iacovacci Oreste.
Soldado Jacovacci Oreste.
Iacovacci Oreste!
Jacovacci Oreste.
- Iacovacci Oreste! - Burada.
¡ Jacovacci Oreste!
Oreste?
¿ Oreste?
Ben değilim.
- ¡ Oreste!
Oreste'ye devam etmesini,... daha sonra ona katılacağımı söyledim.
- ¡ Oreste!
Hey!
- ¡ Eh, Oreste!
Merhaba Oreste.
- Hola, Oreste.
Oreste'nin yanına onu da mı götürecektim?
¿ Me la llevaba a cenar con Oreste?
Oreste, seni inatçı keçi, defol, seni işe yaramaz şey!
Oreste, cabezón!
Haklısın Oreste.
Tiene razón.
Yerine sen gelmelisin, Oreste.
Debes ir, Oreste.