Otel перевод на испанский
9,141 параллельный перевод
İkincisiyse bu otel politikamıza aykırı. Yani...
Y segundo, eso va contra nuestra política.
Bu otel çok sağlam.
El hotel es impenetrable.
şimdi otel yöneticisine gidiyoruz.
Vamos a ir ante la administradora del hotel ahora mismo.
Otel hizmetlisi ona yardım etti.
La camarera del hotel le ayudó.
Otel yöneticisine kardeşini anlatırsan seni affeder.
Si le dices a la administradora del hotel lo de tu hermano, probablemente te perdone.
Otel yöneticisi ve partneri.
La administradora del hotel y su compañero.
- Otel nerede biliyor musunuz?
- ¿ Sabe dónde queda?
Şuna otel diyelim daha iyi olur.
Señor, yo preferiría llamarlo un hotel.
- Otel mi burası?
¿ Esto es un hotel?
- Otel olduğunu bilirsen evet.
Es un hotel si se sabe que es un hotel.
Palace Otel'e hoş geldiniz.
Bienvenidos al Palace Hotel.
Bir otel almadan önce oteldeki tüm sistemlerin düzgün bir şekilde çalıştığından emin olurum ve söylediğim için kusura bakmayın ama Bay Bhatia VIP misafiri yangın alarmından 10 dakika sonra kurtarıldı.
Antes de comprar cualquier nuevo hotel, Me aseguro..... Que todo de los sistemas de el hotel este trabajando correctamente. Y me siento mucho que decir, El Sr. Bhatia que un invitado VVIP fue rescatado 10 minutos después sonó la alarma.
Bütün otel işleri endüstrisi böyle prensiplerle zenginleşir ve buna inanmanıza sevindim.
Toda la industria hotelera negocio prospera en estos principios. Y me alegro de que usted cree en eso.
Imperial Otel, cayır cayır yakan büyüleyici eşsiz Rahini'yi sahneye sunar.
- Hotel Imperial presenta en el escenario'el chisporrotear, la encantadora, Rohini!
Otel dergisi için.
Para la revista hotel.
Otel dergimiz için.
Para nuestra revista hotel.
Bu otel artık size ait.
Este hotel ahora le pertenece a usted.
Otel kameralarından bir şey çıkmadı.
En las cámaras del hotel, nada.
Otel falan.
Un hotel, algo.
Sontag Otel - Seul, 1911
Hotel Sontag, Seúl, 1911
Otel Mirabeau.
En el hotel Mirabeau.
Bu adamla gidip Şangay'daki Otel Mirabeau'da Kim Won-bong ile buluşun.
Id con este tío y reuníos con Kim Won-bong en el hotel Mirabeau, en Shanghái.
Yarın sabah saat 10'da Otel Mirabeau'da Kim Won-bong ile buluşacaklar.
Mañana a las 10 se reunirán con Kim Won-bong en el hotel Mirabeau.
Otel Mirabeau'daki tutuklama başarısız oldu.
Fracaso en el arresto en el Hotel Mirabeau.
Efendim yarın gidip otel çalışanlarını sorguya çekeyim mi?
Señor, ¿ quiere que vaya al hotel e interrogue a los empleados?
Burası bir otel değil, biliyorum efendim.
Yo sé que no es un hotel, señora.
Bir aylığına New Orleans'ta bir otel'de kalacağım.
- Estaré en un hotel por un mes.
Biliyor musun burası otel olarak da kullanılıyor.
- Por Dios.
Otel ve...
Este hotel. Hay muchas chicas desnudas en la pared.
Philly'deyim dedim ve otel odası tuttum.
Le dije que estaba en Filadelfia, y paro en el Gansevoort.
Napa. Yeni bir otel açmaya çalışıyordum ve kendi başıma, babam olmadan.
En Napa, yo estaba... estaba intentando abrir un nuevo hotel, y... mío propio, sin mi padre.
Tarihlerden birisinin Napa'daki otel sitemde olması gerekiyor.
Pero una de las citas debe ser en mi hotel en Napa.
Garantili imza ve otel isminin sözlü bahsini istiyorum.
Quiero una grabación garantizada de los letreros y una mención verbal del nombre del hotel.
Her türlü otel odasından bin kat iyidir.
Y mejor que un hotel.
3 yıl içinde, son nefesimi verdiğim zaman otel lobilerinde bahşiş toplayacağım.
En tres años, cuando mis ojos ya no sirvan, voy a tocar por propinas en un vestíbulo de hotel.
Jane ortadan kaybolmadan bir gün önce, Vandemeyer adında biri Paris'teki Otel du Marbre'de kaldı.
Alguien llamado Vandemeyer se alojó en el Hotel du Marbre, en París, el día antes de que Jane desapareciera.
Sans Souci Otel, Cromer.
El Hotel Sans Souci, en Cromer.
- Sans Souci Otel, Cromer.
El Hotel Sans Souci, en Cromer.
Otel listesinde oda boş görünüyor, fahişemizin içeri girmek için hizmetçi kartı kullandığını düşünüyoruz.
El hotel tiene la habitación como vacía pensamos que la prostituta utilizó la llave de la mucama.
- Otel güvenlik videosu?
¿ El video de seguridad del hotel?
Otel gibi.
Igual que un hotel.
Eric beni buzulun üzerindeki bir çadıra götürdü. Şimdi de buzun içinde saklanacak bir yer vahşi doğanın, kuzey ışıklarının âşıkları için buzulun bizzat içine oyulmuş bir otel inşa ediyoruz.
Eric me llevó al glaciar en una tienda de campaña... y ahora estamos construyendo un escondite en el hielo, un hotel excavado en el propio glaciar, donde los amantes de la naturaleza, amantes de las luces del norte,
Planlamanın her aşamasında raporunun Buzul Otel projesinin geliştirilmesine izin verilmesinde kaçınılmaz sonuç olacağına dair bana güvence verdin.
Me aseguraste en cada etapa de planificación que es una conclusión inevitable que tu informe permitirá el desarrollo del proyecto del Glacier Hotel.
Buzul Otel projesi için rapor son onayı verecek mi yoksa vermeyecek mi?
¿ dará el informe la aprobación final para el proyecto del Glacier Hotel o no?
- Senin için bir otel odasında sıralamak için gidiyorum.
- Te daré una habitación.
Yürü, gel hadi! Hildur'ın Buzul Otel'i.
El hotel Glaciar de Hildur.
Valiyi, Şerifi ve çok kârlı bir Buzul Otel'i içeren bir komplo mu yoksa ilaçlarını almayıp bir yabancının evinde psikotik atak geçiren zavallı bir piç mi?
¿ Una conspiración que involucra la gobernadora y al sheriff y a un muy lucrativo Hotel Glaciar, o a un pobre desgraciado al que se le ha acabado la medicación y tiene un brote psicótico en la casa de un extraño?
Keys'de en sevdiğimiz otel burası.
Este es nuestro hotel favorito en los Cayos.
Yani bebek büyütmek ya da otel yönetmek ya da başka bir şey hakkında ne biliyordum?
¿ Qué sabía sobre criar bebés y dirigir un hotel o algo parecido?
Güzel bir otel bulurum.
Encontraré un buen hotel.
Şimdi de buzun içinde saklanacak bir yer vahşi doğanın, kuzey ışıklarının âşıkları için buzulun bizzat içine oyulmuş bir otel inşa ediyoruz.
Y ahora construimos un escondite en el hielo.