Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ P ] / Papel

Papel перевод на испанский

22,845 параллельный перевод
Usain için canını feda eder ve bence çok önemli bir rolü var.
Daría la vida por Usain, y juega un papel muy importante.
Onun hayatında bizim görevimiz onu en iyi fiziksel durumuyla şampiyonaya sokmak ve bunları yapınca o altın madalyayı alacak yüce, kendinden emin, mental olarak güçlü bir atlet oluyor.
Nuestro papel en su vida es llevarlo en la mejor condición física al campeonato, y una vez que hacemos eso, es un atleta de altísimo nivel, seguro y mentalmente fuerte que ganará el oro.
Kağıt hamuru için küçük bir şeyim var.
Tengo algo especial con el papel maché.
Bir boklar karalamadım, kayıt altına aldım.
No es que lo fuera escribiendo en un papel.
Süper su silahlarınız, aptal ipin, tüfekli tabancan ve hepsinin dedesi olan bir Joey Gladstone tasarımı tuvalet kağıdı yaprağı üfleyici.
Están las Superempapadoras, la espuma de carnaval, los rifles babosos y sin duda la mejor de todas : un arma sopladora con papel de váter diseñada por Joey Gladstone.
Kırtasiye malzemesi. Kırtasiye malzemesini kim almış ki?
Papel. ¿ Quién regala papel?
Bütün kırtasiye dükkanlarını soyduğundan beri kurtarıcı hediyesi kırtasiye malzemeleri oldu.
Es lo que regala desde que la despidieron de la papelería por robar papel.
Tuvalet kağıdı bitmiş ve burada durum ciddi.
Se ha acabado todo el papel... Y tengo algún problemilla.
Tommy, tuvalet kağıdını bitirince yerine yenisini koymalısın.
Tommy, si usas el último trozo de papel, deberías sustituir el rollo.
Bana hâlâ 20 papel borçlusun.
Y aún me debes los 20 dólares.
- Karımmış gibi davranacaksın.
- Harás el papel de mi esposa.
Onu imzala, sonra da onunla 52 çek.
Fírmalo, pero luego consigue ese otro papel, ¿ sí?
Üstüne boşalmış olabilirim.
Puede que haya eyaculado en el papel. Perdón.
Star Sinema Prodüksiyonun yeni filmi için harika olurdunuz.
Sería perfecta para el papel central en una nueva producción de Stark Pictures.
Biliyor musun Gitty bazı insanla kağıt tabaktaki soğuk dışkı oldukları halde kendilerini gümüş tabaktaki sıcak bok sanıyor.
Ya sabes, Gitty... Algunas personas piensan que son mierda caliente en un plato de plata... cuando realmente, sólo son mierda fría en un plato de papel.
Kağıt, makas... çek!
Piedra, papel... ¡ tijeras!
Dedi ki sadece Mashiro Satonaka rolünde oynayabilirmiş o zaman
Decía que solo podía hacer el papel de Mashiro Satonaka.
Her neyse, bir oyunda başrolü kaptı ve büyük bir mesele vardı, çünkü birinci sınıflar başrol olamıyordu....... ve onun burnu çok havadaydı.
Consiguió el papel principal en la obra y era importante porque nadie de primero había conseguido nunca ese papel. Y el cabrón... se volvió un creído.
Bu "WE"'de tekrar eden bir rol.
Es un papel recurrente en un programa de WE.
Sadece ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ve bu çok garip.
Es que... no sé cuál es mi papel es, y eso es raro.
Yapacak bir şeyinin olmaması zordur.
Es un poco duro no tener un papel.
- Senin yapacak şeylerin var Gareth.
Usted tiene un papel, Gareth.
Tek yapmam gereken bir iş bulmak böylece biletler için kağıt alabilirim.
Debo hallar empleo para comprar el papel para imprimir las entradas.
Yani anlayışlı sevgili rolünü oynamamı mı istiyorsun?
¿ Y quieres que yo haga el papel del novio comprensivo?
Aynı zamanda Tybalt'un rolü de onda yeterince erkek olmadığını düşünüyorsanız yerinizde olsam arkamı kollardım.
También tendrá el papel de Teobaldo. Si creen que no es lo bastante fuerte, yo me cuidaría las espaldas.
Rolünün içine gir.
Ponte en el papel.
Ayrıca Bijou Tiyatrosu'ndaki büyük gösteride Juliet'in Romeo'su olarak dans edeceğim.
Yo haré el papel de Romeo y ella el de Julieta... en el estreno en el Teatro Bijou.
- Folyo şapkalar sizce çok mu garip?
¿ Crees que los sombreros de papel de aluminio son raros?
Kurban rolünü oynayabilmeni sağlayan bir kayıt.
Una grabación que le permitió asumir el papel de víctima.
Bırak ya, hepsi birer havalı duvar kağıdı.
Oh, por favor, esos trajeados son como el papel de pared.
Kötü bir rüya gördüğünde onu bir kağıda yazıp bu kutunun içine koy.
Cuando tengas una pesadilla, anótala en un pedazo de papel y colócala en una caja.
Yaprakları elek gibi olur. Güneşi hissedemezler.
Las hojas parecerán papel de seda y no les dará bastante el sol.
Yani, şu kağıt parçasından, paradan değil.
Me importa más este papel que el dinero.
Taş, kağıt, makas!
¡ Piedra, papel o tijera!
Bu yüzden neden bu kağıda yaptıkların için özür dilemiyorsun? Ben yırtmadım ki.
¿ Por qué no te disculpas... por lo que le hiciste a este pedazo de papel?
Öyle bi yırttı ki hem de
Él rompió toda esta hoja de papel.
Bir de akıllı evlat rolünü oynayışını görmek için.
Y para verte interpretar el papel de buen hijo.
Tuvalet kağıdım da bitti.
Y no me queda papel higiénico.
Tuvalet kağıdı!
Papel higiénico.
Ama burası lanet bir deneysel tiyatro yani nehir sudan kağıttan falan değil.
Pero es teatro avant-garde. El río no es de agua, ni de papel maché, ni de nada de eso.
Beyaz sayfalı not defterleri istiyorum, sarı olmasın ve Flair kalemlerinden.
Quiero papel blanco, no amarillo, y bolígrafos Flair.
Aksini gösteren tek bir belge yok.
No hay ningún papel que diga que sí.
Kağıt üzerinde, iki amaca hizmet ediyorlar.
Sobre el papel, se supone que tienen dos funciones...
Üyelerin ismini, neyin peşinde olduklarını ve Whitney Frost'un bunlarla ne alakası olduğunu bilmek istiyorum.
Necesito los nombres de los miembros, necesito saber que están tramando, y quiero saber qué papel juega Whitney Frost en todo eso.
Bana kâğıt kalem getir, ben de kapsama çemberimi yaratmak için...
Deme un boli y papel y le escribiré las fórmulas que - usé para crear mi unidad contenedora.
Kağıtta yazanlar dışında bir şey söyleme.
- Solo apegate a lo que dice el papel.
Bir kâğıda "Kovuldun" yazıp masama bıraksan senin için daha kolay olur mu?
¿ Sería más fácil si tú... escribieras "Estás despedida" en un papel, y lo dejas en mi mesa?
- Biraz daha kağıt lâzım olacak.
Bueno, voy a necesitar un poco más de papel
Sen onun yerine geç.
Dounia, harás su papel.
Başroldeyim, turneye çıkıyorum.
El papel principal, me voy de gira.
Annem onlardan ve mutfak havlularından almanı söylüyor.
Mamá dice de comprar esos, y papel de cocina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]