Permiso перевод на испанский
19,116 параллельный перевод
- İngiliz Hükümeti mi?
Pero ¿ con el permiso del gobierno británico?
Sonuç olarak Bechuanaland'daki amcamla bir görüşme yapmak istiyorum ve bu nedenle seyahat için izninizi talep ediyorum.
En consecuencia me gustaría reunirme con mi tío en Bechuanalandia. Por eso le pido permiso para viajar.
İngiltere Uluslar Topluluğu Dairesi'nden Bay Roberts'ın yetkisiyle iki gün önce amcanızla görüştüğünüzü duydum Bay Khama.
Creo que hace dos días, Sr. Khama, se reunió con su tío con permiso del Sr. Roberts de la Oficina de la Mancomunidad.
Neyse ki iznine ihtiyacım yok, yeni tanıştığım adam.
Menos mal que no necesito tu permiso, recién conocido.
Dinle, yarın makalem için bir korucuyla girme iznim var.
Tengo permiso para entrar mañana con el guarda parque para mi artículo.
Bunun hakkında yazmak için senden izin istiyorum.
Quiero tu permiso para escribir sobre el tema.
- Geçen gün bana izin verdin.
Me diste permiso, el otro día.
Gazeteci olsan bile izin geri alındı.
Si es que en verdad eres periodista, te revoco el permiso.
Binbaşı Turner ne olursa olsun sizin tarafınızdan ziyaret edilmek istemediğini belirtti.
La mayor Turner solicitó que por ningún motivo se le concediera permiso para visitarla.
İzin ister gibi mi duruyorum?
¿ Crees que te estoy pidiendo permiso?
Bir saniye, efendim.
Permiso, señor.
Affedersiniz!
¡ Permiso!
Henüz dava çözülmeden, sizin Dubrovnik'e seyahatinizi ayarladık.
Antes de que se resuelva el caso, tenemos permiso para que usted viaje.
- Dünyanın en hızlı insanı olmak nasıl bir his?
¿ Qué se siente ser el humano más rápido? Con permiso.
- Ne... - Affedersiniz.
Con permiso.
80 kişi için lisans verebilirim.
Les puedo expedir un permiso para 80 personas.
Aksi takdirde mekanı gece 1'de kapatacağız, lisansınız da iptal edilecek.
Si no, el lugar se cerrará a la una y perderá el permiso.
Lisansınız gider ve mekanı 1'de kapatırız.
Pierde el permiso y el lugar cierra a la una.
Affedersiniz.
Con permiso.
İzninizle.
Con permiso.
Adamımdan yeşil ışık bekliyorum.
Solo falta que mi jefe me dé el permiso.
Cebelitarık'ta V bölümünde yürütülen kapsamlı bir güvenlik araştırmasının ardından Marianne Beauséjour'un İngiltere'ye geçişi onaylandı.
Después de una investigación exhaustiva realizada por... la sección V en Gibraltar... a Marianne Beausejour... se le ha concedido permiso para viajar a Inglaterra.
Ağacı almaya iznimiz var mı yok mu söyle bana.
Tenemos, o no tenemos permiso para llevarnos el árbol, dímelo.
Alma söylemek istediğin 1500 kilometreden fazla yolu... iznimiz, olmayan bir ağacı almak için geldiğimiz mi yani, öyle mi?
Alma, ¿ me estás diciendo que hemos venido hasta aquí, a más de 1.500 kilómetros, con un camión de 40 toneladas a por este monstruo de árbol sin permiso?
Coventry bombalandığında izindeydi.
Estaba de permiso en casa cuando bombardearon Coventry.
Bırak geleyim!
- Con permiso!
Afedersiniz, afedersiniz. Ne?
Con permiso.
Bükreş'in habercisi sensen... -... tamamlanmış bilgiyi görmek için PRIVAC izninin olması gerekir, değil mi?
Si eres el mensajero de Bucarest, debes tener permiso para acceder a inteligencia privada, ¿ no?
- Bize yalan söyleme izni verilmez.
Pero eso no nos da permiso de mentir.
Ülkede geçirdiği 1 yıllık geçici ilticanın ardından Edward Snowden, Rusya'da üç yıllık oturma izni aldı.
Después de más de un año de asilo temporal en el país, Edward Snowden ha recibido... un permiso de residencia de tres años en Rusia.
Affedersiniz. Affedersiniz.
Con permiso.
Şehir müzikleri çalsın, kutlamalar başlasın! 00 : 33 : 37,240 - - 00 : 33 : 43,240 # gkhann4 #
¡ Solicito permiso para que inicie la Celebración en honor a la ciudad!
Tamam, onun için senden izin aldım.
Está bien, con su permiso.
Ona ben izin vermiştim.
Le di mi permiso.
Kusura bakmayın.
¿ Me das permiso?
Affedersiniz. Geliyorum.
Permiso, debo pasar.
- Geliyorum.
- Con permiso.
- İzin almadan taksiyi almış olman bir çeşit yalan sayılır mı? - Evet.
¿ Llevarse cosas sin permiso, como un taxi es un tipo de mentira?
İlk suç, arabası olan bir arkadaşı tarafından ekilen delikanlının babasının taksisini izinsiz alıp Manhattan'da bir partiye gitmesi.
Delito uno : Cuando el amigo le falla con el auto un joven se lleva el taxi de su papá sin permiso para ir a una fiesta en Manhattan.
Ama kasa sahiplerinin ya da herhangi bir izin olmadan emanet kasalarını açabilme yetkinizin olmasına sevinemedim.
No tan complacidos de escuchar que Ud. puede abrir las cajas de seguridad sin las llaves o el permiso del propietario.
Baylar, iznim olmadan kimse gidemez!
¡ Oficiales, nadie sale sin mi permiso!
- Affedersiniz.
Con permiso.
- İzine ihtiyacım olduğunu bilmiyordum.
No sabía que necesitaba permiso.
Hanımefendiler buyurun lütfen.
Damas con su permiso.
Ben müsaadenizi isteyeyim.
Con permiso.
Biraz müsaadenizi isteyeceğim.
Con permiso.
Şuna bakın.
Permiso, permiso.
Pardon, çekilin.
Perdón. Con permiso. Abran paso.
Size bununla ilgli yardımcı olamayacağım için üzgünüm.
Mi director me da permiso, puedo salir de la escuela.
- Müsadenizle.
- Con permiso.
Güneş ve ay Amri'de doğmayacak. 46 00 : 07 : 03,200 - - 00 : 07 : 06,960 Hadi ama, gurur duymalısın, bunun yerine onu azarlıyorsun.
Como si sin el permiso de Sarman el sol y la luna no salieran en Amri.