Petrol перевод на испанский
4,153 параллельный перевод
Petrol şirketi hala fabrika için yaptığımız teklifi değerlendiriyor.
Entonces, la compañía todavía está considerando nuestra propuesta para la planta.
Petrol kuleleri gibi yerlerden petrokimyasal atıkları alıp... işte...
Agarran desperdicios petroquímicos de las torres de perforación y, este...
- Petrol şirketi işte! - Hayır, geri dönüşüm!
- ¡ Relacionado al negocio del petróleo!
- Petrol şirketini burada istemiyorum!
- ¡ No quiero a las petroleras aquí!
Az önce petrol şirketinden Bay Anderson aradı.
El Sr. Anderson de la petrolera acaba de llamar.
Ya balığı suya geri atar, Paul'un aklını çelme işine son verir, petrol şirketindeki Anderson'a yoğunlaşırız... ya da önümüzdeki 5 yıl her gün 24 saat bu maskaralığı sürdürürüz. Ama sürekli yapmamız lazım.
Podemos devolver el pescado al mar, terminar con ese asunto de seducir a Paul, concentrarnos en Anderson de la petrolera... o mantener la pantomima durante 24 horas diarias por los próximos cinco años, pero tendrá que ser en todo momento.
Petrol şirketine ne diyeceğiz?
- ¿ Qué le diremos a la petrolera?
Sana yeni petrol kaynağı hakkındaki muhteşem fikrini söyledi mi?
¿ Te ha contado su brillante idea de crear un nuevo tipo de aceite?
Petrol mafyası her yıl benzin çalarak... Milyonlar elde eder.
La mafia del petróleo hace 1,000 crores por año, robando gasolina.
Ve bir gün birisi ticari olarak petrol çıkarmak için bir yol bulacaktır.
Y algún día, alguien va a encontrar una manera para sacar petroleo comercialmente.
Petrol sahalarında.
Los campos de petróleo.
Petrol sahaları 4,5 km2'lik at çiftliği.
Los campos de petróleo son 1.100 acres de mierda de caballo.
Deliliğini görüyorum ve kontrol altına almak istiyorum tıpkı bir petrol sızıntısı gibi.
Veo su locura y quiero contenerla, como una mancha de aceite.
Petrol değerlidir.
El aceite es valioso.
Muhalefetin sesi daha gür çıkmaya başladı. Petrol fiyatlarında % 50 artış oldu.
La oposición está enfurecida por... un aumento del 50 % del precio del petróleo.
Danimarka denizde petrol arayacak. Yada Grönland'dan başka bir yere bakmak zorunda.
Dinamarca deberá buscar petróleo en el mar, o Groenlandia buscará en otro lugar...
Ya Grönland'dan petrol çıkacak.
La extracción de petróleo en Groenlandia.
Petrol bağımsız hale geliyor. Neslimiz büyük bir sorunla karşı karşıya.
Ser independientes del petróleo es el mayor problema de nuestra generación.
Petrol git gide azalıyor.
No es suficiente reducir la demanda.
Kesin olan bir şey var : O da Danimarka Devleti yeni şirketlerin petrol kuyusu açmasına izin vermiyor.
No permitiremos que compañías danesas... perforen en busca de petróleo.
Grönland ve petrol endüstrisi ile.
Groenlandia y la industria petrolera.
Danimarka, ABD ve Grönland'dan oluşan konsorsiyum, petrol arayacak.
El consorcio, formado por Dinamarca,
Bunların hepsi, hükümetin petrol aramasıyla ilgili.
Se trata del cambio de actitud del gobierno.
Burası, Kuzey Doğu Grönland. Derin deniz altındaki yeni petrol alanı.
Aquí, al norte de Groenlandia, en las profundidades del mar, está el nuevo yacimiento petrolífero.
Anlaşma Danimarka'da yeni istihdamlar yaratacak. Ve bizi petrol devletlerinden kurtaracak.
El acuerdo creará nuevos puestos de trabajo en Dinamarca... y nos hará independientes de los inestables países petroleros.
Ama onlar bu petrol hiçbir yere gitmiyor vaadini için seçildiler. Ve onların argümanları vardı.
El problema es que durante la campaña electoral... dijeron exactamente lo contrario, que nunca harían exploraciones para buscar petróleo.
Çevre uzmanı Peter Hostrup, İklim ve Enerji Bakanı Løvschall ve Steen Birger Brask, Dan Petrol'den.
El experto en medio ambiente, Peter Hostrup, el ministro de Energía y responsable de problemas climático, Løvschall... y Steen Birger Brask, de Dan Oil.
Eleştirmenler onları Petrol Quartet tanıyorlar.
Cuatro hombres llamados por los críticos como el Cuarteto del petróleo.
Petrol anlaşması karşı olanlardan dolayı, Bugün yapılacak olan ralli birkaç fitneciler tarafından gölgelendi.
Hemos terminado. La manifestación pacífica de hoy contra el acuerdo petrolero... fue empañada por algunos desórdenes.
Cuma günü petrol anlaşması onaylayacak gibi görünüyor.
El viernes será ratificado el acuerdo petrolero...
Polis henüz bir şüpheli bulamadı. Ama Hostrup Petrol Dörtlüsü, işin içinde olabilir. Vurulma olayı halkın öfkesini iyice artırdı.
La policía no tiene sospechosos, pero como Hostrup... forma parte del Cuarteto del Petróleo, los disparos pueden estar relacionados... con la indignación pública contra el acuerdo... que será ratificado el viernes.
Hükümetin petrol kuyusu açmayı iptal etmesi gerekiyor.
Debemos hacer que el gobierno cancele la perforación.
Hayır, politikacılar ve petrol şirketleri bizi aldatıyorlar.
No, los políticos y las empresas petroleras nos están engañando.
CO2 anketler, gaz ve petrol yatakları...
Mediciones de dióxido de carbono, yacimientos de petróleo y gas...
Hayır buz, petrol erişimi kolaylaştıracaktır.
La ausencia de hielo dará un fácil acceso al petróleo.
Dan Petrol'den Steen Birger Brask ve bir de Greenpeace sözcüsü.
Steen Birger Brask de Dan Oil y un representante de Greenpeace.
Devletin petrol şirketinin % 76'sı maliye Bakanlığı'na aittir.
Bueno, el 76 % de la empresa estatal de petróleo... es propriedad del Ministerio de Economía.
Kuzey Denizi'nde Danimarka'nın 3 tane mevcut petrol rezervleri bulunuyor.
Son tres veces las reservas actuales de petróleo de Dinamarca en el Mar del Norte.
Hatırlatayım size, Amerikan dışişleri bakanı 2 gün içinde uçuyor. Petrol anlaşmasını onayladıktan sonra.
Déjenme recordales... que la Secretaria de Estado americana estará en dos días... ratificando el acuerdo petrolero.
- Bunun gibi : Ne kadar petrol buldunuz?
- Por ejemplo : ¿ Cuánto petróleo encontraron?
Danimarka petrol gelirlerinin bir parçasını mı?
¿ Una parte de los ingresos del petróleo de los daneses?
- Şiddeti mi? - Petrol aramamızdan kaynaklanıyor. Bir çocuk Kamboçya'da, Tayland'da, Hindistan'da yada Bangladeş'de de boğulabilir.
- Como resultado de la exploración de petróleo... una criatura... en Camboya, Tailandia, India y Bangladesh, se ahoga.
- Petrol sektöründe mi çalışıyordu?
- ¿ Está empleado en la industria petrolera?
Dan Petrol'de bir atış oldu.
Hubo un tiroteo en Dan Oil.
Bir koruma öldürdü ve Steen Birger Brask yaralandı. Dan Petrol'de ateş edildi bugün.
Un guardaespaldas fue muerto y Steen Birger Brask resultó herido... después del tiroteo de hoy en Dan Oil.
Bir korumayı öldürdü ve Steen Birger Brask'ı yaraladı. Bugün erken saatlerde, Dan Petrol'de bir atış yaptı.
Un guardaespaldas fue muerto y Steen Birger Brask resultó herido... después del tiroteo de hoy en Dan Oil.
Düzenli aralıklarla Nuuk petrol kasası çalışmalarında uzmanlaşmış.
Periódicamente estacionado en Nuuk, especializado... en estudios de depósitos de petróleo.
Grönland'daki petrol alanları, oldukça fazla miktarlarda petrol içeriyor.
El yacimiento de petróleo en Groenlandia contiene cantidades considerables.
Kuzey Denizi'nde 2 yada 3 tane mevcut petrol rezervleri var.
Equivalente a dos o tres veces de las reservas de petróleo en el Mar del Norte.
Petrol şirketi için çalışmak istemiyorum.
No quiero trabajarle a los de la petrolera.
Merison Petrol'deki durumu hatırlıyor musun?
¿ Te acuerdas de aquella situación en Merison Oil?