Pickle перевод на испанский
102 параллельный перевод
"Cyclone City", "Dream Angel", "Hell-bent for Texas" "Love on a Pogo Stick", "Moth and Rust", "Earthrise" "Crème de la Crème", "Tall Man from Tennessee" "Chicken at the Wheel", "Sea Dog" "Invasion of the Pickle People" "Odyssey of Pain", "The Pagan Plunder" ve onun en son, en büyük fantezi sinema filmi "Gece Rüzgarı".
Ciudad Ciclón, Angel de Ensueño, Decidido a ir a Texas Amor a los Saltos, Polilla y Moho, Elevación Terrestre Crème de la Crème, El Alto de Tennessee Gallina al Volante, Lobo de Mar La Invasión de la Gente en Salmuera Odisea del Dolor, El Botín Pagano y su última y más espectacular obra cinematográfica Viento Nocturno.
- Pyrex Pickle Blowfish.
- Pyrex Pickles Pescaditos.
Afacan ve Kaplumbağa, benim iki... dans partnerim.
Pickle y Snapper, mis dos... bailarines.
Turşu mu istiyorsun?
¿ Quieres un pickle?
Sana vereceğim!
Yo te daré un pickle!
Turşu inancı mı?
¿ Una convicción contra el pickle?
Ben turşuyu gerçekten çok seviyorum.
Puedo ser absolutamente amable por un buen Pickle.
Turşu, Marie.
Pickle, Marie.
Hareketli süzgeci sayesinde parmakların ıslanmadan içinden turşu alabiliyorsun.
Tiene un filtro fácil de sacar para que tomes un pickle sin mojarte los dedos.
Merhaba. Benim adım Pickle.
Oye, me llamo Pepino.
Pickle'a gidelim.
Ánimo, amigo. Vayamos a casa de pepino.
- Pickle, Margarita yapabilir miyiz?
Eh, Pepino, ¿ Te importa si nos preparamos unas margaritas?
Pickle öldü.
Pepino... muerto.
Benim için kusar mısın Pickle?
Vamos, Pepino. Vomita.
Tekrar depresyona girerse bize faydası olur. Pickle iyileşti ve yanımıza taşındı.
Pepino se recuperó y se mudó con nosotros.
Hey çocuklar, hangi kelimenin komik olduğunu biliyor musunuz?
Oye, ¿ saben cual es una palabra graciosa? "Pickle weasel".
Afacan çakal.
"Pickle weasel".
Okuyordum. Bunların hepsi Pickle için mi?
Estaba leyendo. ¿ Todo eso es para...?
Jennifer'a onu Pickle Pan'e arabayla götüreceğime söz vermiştim.
¡ Le prometí a Jennifer llevarla al Pickle Pan!
Turşunun nesi güzel biliyor musun?
¿ Sabes qué tiene de genial el pickle? Es como una comida y una bebida.
"Sampson Pickle annesine döndü gözü yaşlı bir şekilde... ( Herkes )" kaybetmeden neye sahip olduğunu anlamazsın! " dedi
"Sampson Pickle miró a su mamá con una lágrima en los ojos y dijo... "'Nadie sabe lo que tiene hasta que lo pierde! "'
Angel Dumott Schunard kendini 10 galon plastik turşu kavanozu ile kaplayarak Paris'ten en yeni sonbahar modasını sergileyecektir.
Ángel Dumott Schunard modelará con lo más reciente de París mientras es acompañada por 30 kilos de pickle.
Turşum, bu çok salak ve ahmak bir davranış.
Pickle, eso es algo tan estúpido.
Turşum, neden öyle dedin ki?
Pickle, ¿ por qué dirías eso?
- Haftaya görüşürüz turşucuğum.
Nos vemos la semana que viene, Picklecito. Sólo Pickle, por favor.
Haftaya görüşürüz, Sadece Turşu.
Nos vemos la semana que viene, sólo Pickle.
Bilmem turşum.
No lo sé, Pickle.
Hey, Koel! Sana taze Hint hurması turşusu aldım.
Oye Koel, hay un poco de pickle de tamarindo fresco para ti.
Pidenin içinde ne var?
- Queso, un pickle y aceitunas.
O zaman, kendi turşudan hapishanesinde tutuklu gibi olur.
se convertirá en un prisionero de su propia pickle-prisión.
Turşu saldırısı, hadi fırlatın!
¡ Pickle ataque vamos a hacerlo!
Evime geldin ve eğer meşhur mango turşumdan yemeden gidersen çok şey kaçırırsın.
Hiciste todo el recorrido hasta mi casa y si te vas sin probar mis famosos mangos en pickle te estas perdiendo algo muy bueno.
Adına "Çırpılmış Turşu" deriz ve gençlere satarız.
La llamaremos "Pickle Whip" y vendámosela a los adolescentes ".
- Çırpılmış Turşu kampanyası.
- La campaña de Pickle Whip.
Manşet :
un montón de Pickle Whip. El lema :
Kudretli Turşu, sıra dışı kayak yapmaktan hoşlanıyor.
A Power Pickle le encanta el patinaje extremo.
Kudretli... Turşu.
"Power" Pickle.
Hey, umarım bana kızmadın, sıra dışı turşu fikrinin gerçekten iyi olduğunu düşünmüştüm,...
Espero que no haya resentimientos porque creí que lo de tu pickle extremo era realmente genial...
Eğer Kudretli Turşu'yu umursadığımı düşünüyorsan, kesinlikle yanılıyorsun, tamam mı?
Si crees que me importa lo de Power Pickle estás sumamente equivocado, ¿ sí?
Beni Çırpılmış Turşu kampanyasının başına getirdikten hemen sonra sordu.
Me lo pidió después de ponerme a cargo de la campaña Pickle Whip.
Wesley bu Çırpılmış Turşu işinden ne kazanacak?
¿ Y qué saca Wesley de todo esto de Pickle Whip?
Az önce hepimiz Çırpılmış Turşu'nun yeni yüzüne merhaba dedik.
Acabamos de saludar a la nueva cara de Pickle Whip.
Selam Pickle. Aşağıdaki sorunu çözdün mü?
Pickles, ¿ solucionaste el problema?
Pickle, Murderface'e o adam hakkında az önce anlattıklarını anlatsana.
Oye, Pickle, dile a Murderface lo que me contaste sobre ese tipo.
- Pickle, döndün!
- Pickle, ¡ volviste!
- Pickle?
- ¿ Pickle?
Hatırlamıyor musun küçük bir çocukken dişin yerinden sökülürdü... ve yenisi çıkardı, sen de eskisini yastığın altına koyardın böylece eski Nord... tanrısı Diş Toplayıcı Othar onu alıp yerine Pickle-Nickle koyardı?
¿ No recuerdas que de niño se te caían los dientes y volvían a crecer, y ponías el viejo debajo de la almohada para que el dios nórdico Othar, el Coleccionista de Dientes, te dejase dinero?
Beni her iki saniyede bir azarlıyorsun, yapamıyorum. Daha sonra bira içmek istersen aklında olsun. Pickle'ın odasına gidiyorum.
Voy al cuarto de Pepino, por si quieres tomarte una cerveza.
Afacan çakal.
( Pickle weasel : ramera, ninfomana, prostituta, etc )
Kudretli Turşu.
Power Pickle.
"Kudretli Turşu."
Power Pickle.