Precede перевод на испанский
344 параллельный перевод
Tam seni öpmeden önce.
Precede a esto.
Önünüze geçtiğim anda motorlarınızı açacaksınız ve kalkışa başladınız demektir.
Arranquen sus motores en cuanto el avión que los precede se ponga en posición.
Evliliğin hemen öncesi en hassas zamandır.
El tiempo que precede a un matrimonio es muy delicado, cariño.
Kalibrasyonları ondalık sisteme göre ayarlandıklarını gösteriyor. Her bölme kendisinden öncekinden 10 kat daha fazla akım kaydediyor.
Su calibración parece indicar... que están armados en serie decimal... cada división registra exactamente 10 veces más amperes... que la que la precede.
Nereye gitsem, önümde hep kuraklık var.
Donde quiera que voy, la sequía me precede.
Şöhretiniz sizi aştı Bay Dancer.
Su reputación le precede, Sr. Dancer.
Daha önce tanışma fırsatımız olmadı, ama bay Von Basıl'in namını duymuştum.
Nunca nos han presentado pero el nombre de von Basil le precede.
Bu fırtına öncesi sessizlikte.
Ésta es la calma que precede a la tormenta.
Bu önceden gelen ızdırabın huzuruydu.
Era el vigor que precede a la agonía.
ŞAFAK SALDlRlSlNDA SİNİR GAZl...
GAS NERVIOSO AÉREO PRECEDE ASALTO DE MADRUGADA
Öğrencilerine deyin ki, onu Celile'de göreceksiniz.
Id y decid a sus discípulos... que ha resucitado de entre los muertos y os precede en Galilea ; allí lo veréis.
"Accede", "concede", "intercede", "precede", "recede", "secede".
Secede.
"C"'den sonra gelirse, "exceed", "proceed", "succeed", "accede",... "concede", "intercede", "precede", "recede", "secede"'de olduğu gibi.
Secede.
Adınızı duymuştum.
Tu fama te precede
- Hoşgeldiniz! - Ününüz her tarafa yayılmış efendim.
Tu fama te precede
Kraliçe Viktorya, Kraliçe Viktorya'nın önünde, Kraliçe Viktorya 3.
En la primera valla, la reina Victoria precede a la reina Victoria.
Ününüz sizden önce geliyor.
Su reputación lo precede.
Yani, hepsinden önceki adınız.
Quiero decir, ¿ qué nombre precede a sus otros nombres?
Asa'nın ardında yürüyor, atından indi.
Lo precede el Samp, ha descendido de su caballo.
Sevgili dostum, ününüz sizden önce geldi.
Bien, mi querido amigo, su fama le precede.
Ününüz sizi aşıyor.
Su reputación le precede.
Ününüz sizden önde gidiyor.
Admitámoslo. Su reputación lo precede.
Kaba bir psikolog aşkın derecesinin yalnızca akabindeki yalnızlıkla ölçülebileceğini söylemiş.
Un psicólogo dice que la temperatura de un amor se pude juzgar sólo por la soledad que le precede.
Tekne meraklısı olarak nam saldığın kulağımıza geldi.
Su reputación como entusiasta de las embarcaciones lo precede, amigo.
Sıradan bir insana göre beden dilden önce gelir.
Para la persona media, el cuerpo precede al lenguaje. En mi caso, las palabras entraron primero.
Öncesinde bir ses çıkartıyor ki bu sayede onlardan kaçınabiliriz.
Hay un pequeño ruido que precede a cada una. Podemos evitarlas.
Tek hücreli yaşam formlarında, en azından organik olanlarında, hücre bölünmesinden önce bir dinlenme evresi vardır.
En los seres unicelulares al menos en los orgánicos a la división celular precede una fase de reposo.
Ününüz sizden önce geliyor.
Su fama les precede.
- Şöhretim benden önde gidiyor.
- Mi reputación me precede.
Ününüz sizi aşmış durumda.
Su reputación le precede.
Bizden önce yayılan ünümüz köle tacirleri olduğumuz.
Nos precede la reputación de los comerciantes de esclavos.
Nefessiz ve ışıksız kalındığında... çocukluğu öne çıkaran durumlar için.
Para el estado que precede a la infancia... cuando no teníamos... aliento... ni luz.
Hiçbirisi patlamadan önce değil.
Nada precede a la explosión.
Hiçbirisi patlamadan önce degil.
Nada precede a la explosión.
Alayınızın ünü sizden önce geldi.
La fama de su regimiento le precede.
Your fame, sir, has preceded you.
Su fama, señor, lo precede.
Eğitiminizin ünü çok konuşuluyor.
Su reputación como erudito lo precede, señor.
Ergenlik takıntılarınla alakası yok o halde?
Y esto no tendrá que ver con la crisis que precede a la pubertad?
Hüküm özel olarak HIV ve AIDS ayrımcılığı mevzuuna işaret etmemekle birlikle... " " Yalnızca sebebiyet verdiği bedensel sınırlamalardan değil aynı zamanda AIDS'i kuşatan önyargının biyolojik ölümden önce gelen sosyal ölüme mahkum etmesinden ötürü AIDS'in bir engel olarak kanunen korunduğu sonraki kararlarla kesin hükme bağlanmıştır. "
Aunque la decisión no se refería a discriminación por SIDA las resoluciones subsiguientes han determinado que el SIDA también discapacita debido a las limitaciones físicas y también porque el prejuicio hacia el SIDA impone una muerte social que precede- -
Bay Earp, ününüz sizden önde gidiyor.
Sr. Earp, su reputación lo precede.
"Bilgi zaferden önce gelir... Cehalet bozgundan önce gelir."
"El conocimiento precede a la victoria" la ignorancia precede a la derrota. "
Bir UZI kanlı canlı birinden üstün gelir, Çin de bile.
Bueno, un arma Uzi precede a un derrame de sangre, aun en China.
- Sıkıcı derslere katılmak zorunda değilim. - Bu babanın fikrimi?
Porque allá donde vamos nuestra fama nos precede.
Şöhretiniz sizden önce geliyor!
¡ Su reputación le precede!
Fırtına öncesi sessizlik.
La calma que precede a la tormenta.
Ama bence senden önce gelen her şeye isyan etmek çok sağlıklı bir şey.
Pero rebelarse contra lo que nos precede es un proceso mental saludable.
Aşkın habercisi olan ıslaklığı vajinanda hissediyor musun, Celestina?
¿ Sientes en la vagina, Celestina, la humedad que precede al amor?
Çoğunlukla beyaz adamın şeytani pis kokusu ondan önce gelir!
A menudo el maldito hedor del hombre blanco le precede.
Şöhretiniz heryerde yankılanıyor
Vuestra fama os precede.
- Şanım önümde yürür.
- Mi reputación me precede.
Aslanyürek'in önünde geliyor.
Precede al Corazón de León.