Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ P ] / Punkın

Punkın перевод на испанский

197 параллельный перевод
Nasıl çalınacağını bilmene gerek yok, punk olman yeter.
Solo precisas ser un punk, nosotros podemos hacer eso.
- Siz punk mısınız?
Lo lamento. Está bien.
Punk Rock yıldızlarınızı çok seviyorum.
Me gustan los cantantes de punk rock ingleses.
Bana Punk'ın babası diyorlar.
Me llaman el abuelo del punk.
Araba cilasının keyfini çıkar, arsız çocuk.
Disfruta tu cera para auto, punk.
Elinizde onunla dolaşırdınız.
Se llamaba un "punk".
- Şimdi seni belleyeceğim seni küçük çılgın
- Ahora Te desvestiré pequeño punk.
Punk! - Nasılsın?
- ¿ Cómo estás?
Bir ayaklanma hareketinden daha fazla olmamalı... Eğer mavi saç boyası almak için bu kadar çok zaman harcamasaydın... Ve puNk kıyafetler almaya gitmeseydin?
¿ No sería mejor como acto de rebelión... si no te pasaras tanto tiempo comprando tinte azul para el pelo... o buscando ropa punky?
Harika, sanki herifler pankın tanrısı gibiler.
Joder, esos tíos son como los padrinos del punk. ¿ Lo sabías?
Beverly Hills'deki bir havuzun dibini arar gibi attın kendini hem de.
Te tiraste. Cómo si buscaras el fondo de la piscina en Beverly Hills, punk de mierda.
Kore meşrubatlarını destekle serseri!
Tienes que tomar bebidas Koreanas, punk.
( nihilistik ; nihilizim, hiççilik ) haykırışın toplu ele geçirişidir.
El punk es protesta nihilista... contra la toma de posesión corporativa del rock and roll.
Sen gerçekten bir pankın beni yenebileceğini mi düşündün?
¿ Crees que un chico punk realmente podía vencerme?
- Hadi salak. Beni hatırladın mı serseri?
- Vamos, estúpido. ¿ Te acuerdas de mí, punk?
Dediğine göre o boksör kılıklı punk üç yeni Mercedes'in anahtarını alacakmış.
El miserable que parece boxeador recogerá las llaves... de tres Mercedes nuevos hoy.
Mick ve Paul gerçekten saçlarını falan boyuyorlardı ve punk ile ilgili her şeyi yapıyorlardı.
Mick y Paul eran de verdad... Se tiñeron el pelo e hicieron todo lo que asociamos con el punk.
Punk rock'ı pazarlamak için kafalarını siperlerinden çıkarmış insanlar gibiydiler harbiden de.
Eran gente que arriesgaría el cuello con tal de publicar cosas sobre punk rock.
Her kamyon şoförü, inşaatçı, büyükannen ve amcan punk rock'ın gelmekte olduğunu biliyordu.
Los camioneros, los albañiles y tu abuela y tu tío, sabían que existía el punk.
MEKÂNI KÜL ETMEK, THE RAINBOW'DA CANLI PERFORMANS Punk rock gruplarının The Rainbow'da çaldığı duyulmamış bir şeydi.
Jamás un grupo de punk rock había tocado en The Rainbow.
Pekala anladın mı, pankçı çocuk?
¿ Puedes hacerlo... punk?
Belki bu gece punk kulübünde şansın yaver gider.
Quizá esta noche tengas suerte en el club punk.
Ülkelerinden sınır dışı edilmiş bir punk rock grubunu temsil ediyor.
Él representa a la banda que están extraditando.
bir anda pank rock yıldızı olurum sahnelerin ve ekranların ve asla
de repente soy esta estrella del punk del escenario y la pantalla y yo nunca
bir anda pank rock yıldızı olurum sahnelerin ve ekranların ve asla
Suddenly I'm this punk rock star Of stage and screen And I ain't never
Bazı punk şarkılarını da severim.
Me gusta un poco el punk, tambien.
- Sen bir hastasın.
- Eres un punk.
O punk kıçınızı sakinleştirseniz iyi olur!
¡ Más vale que te calmes, patán!
Şu punk beyaz çocuk kafasını o zencinin k.ıçına o kadar sokmuş ki... anlayamazsın bile.
Ese pendejo blanco le chupa tanto el culo al negro... que no se entiende lo que dice.
Ukala yabancı kızın nerede Witter?
¿ Dónde está tu amiguita punk?
Punk rock'u olduğundan daha beter yapamazdın.
El rock punk no se puede echar a perder.
Bütün "punk" ve "garage" plaklarını biliyor. "Sensiz Olmaz" daki plakçı gibi.
Números de catálogos. Está loco. Parece sacado de High Fidelity.
- Kapat kusmuklu ağzını, serseri!
Cierra tu boca, punk!
Görünüşe göre Serseri Roket'in bir sonraki konseri parmaklıkların ardında olacak..
Parece que el proximo Tour de Punk Rocket sera detras de las rejas!
Pekala! Şarkının sesinin çok yüksek olduğunu söylemeden önce, izin verin... herkese Serseri Roket'i yenip günü kurtardığımı hatırlatayım!
Ok, antes de que cualquiere me moleste de que tengo la música muy fuerte dejenme recordarles que Yo fui el que vencí a Punk Rocket!
Dee Dee Ramone, gelecek vaadeden New York punk grubunu bıraktığını söyledi.
Dee Dee Ramone dice que dejó al legendario grupo punk de Nueva York.
Punk'ın bütün felsefesi budur.
Y toda la filosofía del punk :
Burası punk-rock gurubu olan Basit Planın şehrin ortasında son kliplerini çektikleri yer.
Estamos aquí, en vivo. Simple Plan está filmando su nuevo video.
Punk'ın adını kirletiyor.
Le da mala reputación a los punks.
Biliyor musun, başvuruları almak için sabahın yedisinde burada olmak senin için çok boktan bir şey olacak.
Realmente es punk estar haciendo inventarios a las 7 : 00 a.m.
Snowboard genelde punk rock dinleyen çocukların çıkıp dağıtmak istedikleri bir spordu. Saldırgan olabilecek ve kendilerini ifade edebileceklerdi.
El snowboard era básicamente un grupo de roqueros punk que quería arremeter... ser agresivos y simplemente tratar de expresarse.
"Roma Tatili" ni hatırladın mı? Kırogory Peck ve Audrey Hepburun.
recuerdasr "Vacaciones en Roma?" Gregory Punk y Audrey Heartburn.
Yine başladın Kırogory Peck demeye!
Y dale con Gregory punk!
Punk falan hep fasarya. Bu dünyanın değil,
¡ No pertenece a este mundo!
Saçını pembeye boyadı. Bu onun "Punk Görünümü" ydü.
Fué su etapa Punk
Got tarzını benimseyenlerin yarasa beslediğini sanırdım. Ya da tam tersini.
Creí que los Punk tenían murciélagos como mascotas.
Bir amigo kızın punk'tan hoşlandığını görmek beni şaşırttı.
Honestamente, solo estoy sorprendida de que a una porrista le guste el Punk.
Anladığım kadarıyla, Shaw rahatsızın biriymiş.
" En lo que a mi concierne, Shaw era un punk.
Birçok punk-rock şarkısının sözlerinin kendisine durmaksızın öğütlediği gibi : Harold Crick hayatını yaşıyordu.
eso que las inexorables letras de numerosas canciones de punk-rock le decían : Harold Crick vivió su vida.
Ben aslında... kötü bir yerde büyümüş, başını belaya sokmuş bir çocuktum.
Diablos... simplemente un niño del punk, crecido en el lado malo del camino.
Hardcore, Amerika'nın Punk'a verdiği cevaptır.
Hardcore fue la respuesta EE. UU. al Punk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]