Puse перевод на испанский
11,692 параллельный перевод
Clara, kronokilidi Rigsy'ye verdiğimde Gölge ile bir anlaşma yaptım.
Clara, hice un contrato con la Sombra cuando puse el cronobloqueo en Rigsy.
- Saçımı yeni kestirdim.
Me corté el pelo, me puse mi mejor traje.
Sonra ay ışığında çılgınca dans etti. Başını mengeneye sıkıştırıp elektrikli testereyle kestim.
Le corté la cabeza con una pala, entonces ella hizo este baile loco bajo la luna, y puse la cabeza en una placa, y la corté con una motosierra.
Onu o hücreye koyup açlıktan ölmesini izledim.
Lo puse en esa celda y lo dejé morir de hambre.
İnanın ki, ben de riske ettiğim her şeyin yükünü kesinlikle hissediyorum Milus.
Y confía que, de hecho, siento el peso de todo lo que puse en riesgo, Milus.
Odasına o kitabı koydum ki iyi olduğunu bileyim.
Puse ese libro en su habitación para saber que estaba bien.
Grand Central'ı ilk duyduğumda gergindim. Konuşmalarımızdan sonra...
Cuando me enteré de lo de Grand Central me puse nervioso... por lo que habíamos hablado.
- Tüm parçaları bir araya getirdim.
Tan solo puse todos los elementos... - Es bonito.
Kötü niyetli CD'yi iş bilgisayarıma taktım.
Puse un CD malicioso en la computadora de mi trabajo.
Şifreyi zamanında giremediğimi düşündün. Ama Gideon görmeden saklamak zorundaydım.
Pensaste que no puse el código a tiempo pero tuve que ocultarlo rápidamente antes que Gideon lo viera.
Dün biyolojik örneği numune torbaya koydum diye bana patladı.
El otro día, me gritó... solo porque puse una muestra biológica en una bolsa de espécimen transparente.
Biraz da zencefil koydum. Bu da kan damarlarını temizliyor.
y entonces puse algo de jengibre tambien para limpiar el flujo sanguineo.
Tadı geliyor. Evet, biraz sıcak.
Si, puse algo de calor ahi dentro.
Ayrıca biraz da veba otu ekledim.
Puse un poco de ruibarbo allí, también.
- Biliyorum, evet. - Kara büyü falan yapmadım.
No puse nada de Vudu o nada de eso.
Kesmedim. Bankada biriktirdim.
Puse dinero en el banco.
- Ona elimi bile sürmedim.
- Nunca le puse una mano encima.
Tamam, ben bir köpek buldum ve hasta odalarından birine koydum.
Está bien. Encontré a un perro y le puse en una habitación.
Ben doğru insanlara Sherlock u övdüm yaptığı iyi şeyler hakkında konuştum Ama biliyorsun şube zor bir yıl geçirdi
Puse en una buena palabra con todas las personas adecuadas, les habló de todo lo bueno que Sherlock ha hecho, pero, uh, el departamento ha tenido un año difícil.
Ölen emlakçının kocasını Julio'yla 1 nolu sorgu odasına aldım.
Puse al esposo de la vendedora en la sala uno con Julio.
- Ben direkt çalışmaya başladım.
Me puse a trabajar directamente.
Öyle. Aranmaları isteğini çıkardım.
Puse una orden contra ellos.
Ve yolda ilerledikçe... ben... Öfkelendim...
Y en el camino, yo solo... me puse molesto.
Şansımızı fazla zorladım ve Thanos dünyamızı yok etti.
Los puse en esta situación y Thanos destruyó nuestro mundo.
Çok hastalanmıştım.
Me puse muy enfermo para conducir.
Sıra sende hadi.
Tú mueves, yo la puse allí.
Noel hediyesi almak için New York'a gittiğimde çözüm önerisi sunan bir adamla iletişime geçtim.
Sí... Cuando estuve en Nueva York y compré regalos de Navidad... Me puse en contacto con un hombre... que me sugirió una solución.
Çünkü ben işim için her şeyi ikinci plana koydum.
Porque yo puse todo lo segundo a mi trabajo.
Uyuşmuştum ve internette beni düzeltmeleri için bir reklam paylaşmıştım. Herhangi birilerine yani.
Estaba deprimido y puse un anuncio en línea, diciendo que cualquiera podía venir.
Konuşma sırasında Ward'un telefonuna iz bıraktım.
Durante la llamada, puse un localizador en el teléfono de Ward.
John Garrett Hydra'ya inanmamın tek nedeni.
John Garrett es la única razón por la que puse mi fe en Hydra.
Büyük buluşum olan küçülebilen inorganik materyal sayesinde bir insanı da küçültmek mümkün olabilir mi diye düşündüm.
Y gracias a mi novedoso material inorgánico que se encoge... me puse a pensar. ¿ Será posible encoger a una persona?
Sonra ben "hadi canım" çektim. Sırrını çok iyi sakladığım için gerilmiştim tabii kardeşim.
Y ahí pensé : "¡ Joder!" y me puse nervioso porque sé tu secreto, amigo.
Levyeyi bulaşık makinesinden geçirip ocağın altına koydum.
Puse la barra en el lavaplatos y después en el fogón.
Sanırım oturma odasındaki garip lambanın yanına koymuştum.
Creo que la puse en esa rara lámpara en la sala.
Bu denizci kamasını alıp onun kafasına doğru tuttum ve onunla alay ettim.
Yo tomé su alfanje y lo puse en su cabeza y me burlé.
- Ona biraz müzik dinlettim ve hoşuna gitti.
- Le puse música y le gustó. - ¿ Qué le pusiste?
- Epey gülmüşsündür. - Ben tutsaktım ve sana güvendim.
- Estaba atrapado... y puse mi fe en ti.
Eski bir dostuma kötü örnek oldum.
Puse un mal ejemplo para un viejo amigo.
Adamlarımı yönetmek için miğferi taktığımda, hiçbir şey yapmadı.
Cuando lo puse a reunir a mis hombres, no hizo nada.
Arabasına GPS takmıştım.
Le puse un rastreador GPS en su auto.
Bir şeker kutusuna koyup gizlice Carmen'e verdim.
Y los puse en una caja de chocolates para dárselos a Carmen.
Doktor olacaktım ama Esther bu işe girişince ona yardım ettim. Ve ben bu işi yapmaya istekli olduğumu söyleyince bana yarısını vereceğini söyledi.
Iba a ser médico, pero lo puse en espera... mientras Esther construía su compañía, y cuando dije que quería hacerlo, me dijo que conseguiría la mitad.
Hayatımı erteledim.
Puse mi vida en espera.
En son şöyle kaldı ;
Y yo me puse...
Birkaç içki ısmarladım, ve sonunda telefonunu aldım.
- Sí. Le puse un par de copas, boom, conseguí su número.
Tanrım, paten giymeyeli uzun olmuş.
Dios, ha pasado mucho tiempo desde que me puse patines.
Zamansal bir alana sınırsız bir vakum koydum ve bir dünya ortaya çıktı.
Puse un vacío ilimitado dentro de un campo temporal hasta que se formó un mundo.
Bak. Dörtgen bir uzay boşluğunu modifiyeli bir zamansal alana koydum. Böylece bir gezegeninde, zeki yaşam formu oluştu.
Puse un vacío espacialmente teselado dentro de un campo temporal modificado hasta que un planeta desarrolló vida inteligente.
Ben de eşyalarımı depoya koydum.
También puse mis cosas en un almacén.
İçine kereviz sapı koydum, ciğerleri temizliyormuş.
Puse un poco de apio ahi.