Reddetti перевод на испанский
2,341 параллельный перевод
Gelmeyi reddetti, ama incelikle.
- No, lo rechazó con gracia.
Sonu batı bu lambayı reddetti.
Los occidentales rechazaron la bombilla.
- Aday Seo sözleşmemi açıkça reddetti.
- La Candidata Seo, ella... rechazó de plano mi convención.
- Reddetti. - Albay yoldaş bizim orada...
- Camarada Coronel, estamos aquí...
- Hangi sebeple? - Kendisi reddetti.
- ¿ Por qué razón se negó?
Fakat reddetti, aynı sebebi söyleyerek.
Pero él se negó, afirmando la misma razón.
Derdim o değil. 1941'de tekrar onu transfer etmeyi önerdim, fakat yine reddetti.
En 1941, de nuevo, propuse el traslado a Kotov, él se negó.
Seni reddetti.
¡ Te rechazó!
Reddetti.
La rechazó.
Sınır askerlerinin lideri Van Jackson, Meksika uyuşturucu karteliyle bağlantıları olduğuyla ilgili iddialara yorum yapmayı reddetti.
El líder de los Vigilantes, Van Jackson, rehusó hacer comentarios... Acerca de su conexión con los carteles mexicanos de la droga.
Billy Beane, ilginç bir seçim yaptı, bursunu reddetti.
Tiene versatilidad y velocidad.
Baban bana ödeme yapmayı reddetti.
Su padre se negó a pagar.
Bay Winch bizimle gelmeyi reddetti.
¿ Monsieur Winch no lo acompañó?
Senin görüşün mantıksız değil ama mahkeme bu tezi reddetti.
Su versión no es inverosímil, pero el tribunal ha rechazado esta tesis.
Kızım gelmeyi reddetti, Ben, onu yeteri kadar ikna edemedim.
Mi hija rechaza venir. No la he criado lo suficientemente bien.
Hatırlamıyor musun? Yuxiang nasıl beni reddetti?
¿ No recuerdas cómo me arrebataste a Yuxiang?
Sayısız teklif aldı, hepsini de reddetti.
Ha tenido miles de ofertas y las ha rechazado.
Daha önce beş hizmetçi beni reddetti.
Cinco criadas me han dicho ya que no.
Bir noktadan sonra Peter Ward olduğuna inanmayı reddetti.
En cierto punto, simplemente se rehusó a creer que era Peter Ward.
İsminin hastane kimliklerinde görünmesini reddetti. Bu yüzden onları çiğnedi ve yeni bir isim uydurdu.
No quería que su nombre apareciera en las tarjetas de identificación del hospital así que se las comía e inventó un nuevo nombre.
Medvedev yeni barış önergesini reddetti.
Medvedev ha rechazado las nuevas propuestas de paz.
Müdür Bey'le görüşmeyi niçin reddetti?
¿ Por qué se negó a ver al director?
Ama son bir Belçikalı çiftlik sahibi, Jean Van Brunt isminde biri, temaslarımıza karşılık vermeyi reddetti ve arazisi burada.
Pero un belga dueño de plantacion, un tal Jean Van Brunt, se negó a responder a nuestras comunicaciones, y su propiedad está aquí.
Ve hastane yönetimi buna bakmayı bile reddetti.
- Y el hospital no quería ni mirar. - Lo siento...
Mahkeme 1, 2 ve 3. üretim belgelerini reddetti.
El tribunal rechaza la solicitud de documentos un, dos y tres.
Thompson Şırıngaları, kârlı olmasına rağmen plastik şırıngaya geçmeyi reddetti çünkü plastikler steril edilemiyordu.
Agujas Thompson se negó a cambiar por jeringas de plástico... aunque ganaban mucho dinero... porque las agujas de plástico no se pueden esterilizar.
Oğlunu reddetti.
Desheredó a su hijo.
Yabancı, mahkeme emrindeki suçlamalarla ilgili olarak sorulan sorulara cevap vermeyi reddetti ve ona sunulan fırsatları kullanmadı.
Esta extranjera se negó a responder preguntas sobre los cargos a pesar de las oportunidades brindadas.
Sana gereksiz ufaklık dedi ve seninle buluşmayı bile reddetti.
Te llamó un hombre quisquilloso y se negó a conocerte.
Ona tanıdığım fırsatları reddetti.
Metió la pata muchas veces. Es un patán.
Onu reddetti çünkü o zaten bakire değildi.
Pero él la rechazó porque estaba rehymenated ya, ¿ eh?
Bugün öğle yemeğini al demeyi unuttu ve mesaj attığımda, okula getirmeyi reddetti.
Hoy no me ha recordado que me traiga la comida, y entonces cuando le mando un mensaje, se niega a traérmela al colegio.
Paisley, Jenny'den gelen arkadaşlık isteğini reddetti.
Paisley ignoró una solicitud de Jenny para ser su amiga.
Reddetti, ama başka neden dolayı orada olsun ki?
Ella lo negó, pero, ¿ por qué estaba ahí?
Beni reddetti.
Me rechazó.
Az önce karım aramamı reddetti.
Mi propia mujer acaba de rechazar mi llamada.
Evet, denedim.Chet'in çocukları almayı reddetti.
Lo intenté. Los hijos de Chet no quieren aceptarlo.
Bir kez daha karanlık güçler insan eşitliği isteğimizi reddetti.
Una vez más los poderes actuales han rechazado nuestro pedido por igualdad humana.
- İçtiğini reddetti.
- Eso lo negó.
- Neden teklifinizi reddetti?
¿ Y por qué la rechazó?
Aslında bunun hakkında bir rapor yazmıştım, ama komutanım Saddam'a iletmeyi reddetti.
De hecho, escribí un reporte sobre ello, pero mi comandante se rehusó a dárselo a Saddam.
Anlatın bana. Diğer kurban mahkemede ifade vermeyi reddetti.
La otra víctima desistió de testificar.
KFC'deki akıl almaz saldırı ve darptan yakalandıktan sonra ailem beni evlatlıktan reddetti.
Sí, mis padres me desheredaron cuando me agarraron por asalto agravado y agresión en el Kentucky Fried Chicken.
Pinot Noir içmeyi reddetti, çünkü Fransızca'da "siyah penis" anlamına geldiğini sandı.
Se negó a beber el Pinot Noir porque pensó que quería decir "pene de negro" en Francés.
Bir kişi reddetti.
Hubo un voto en contra.
Vücudum karaciğerini reddetti ve şimdi de Garfield Sendromuna yakalandım.
Mi cuerpo rechazó tu higado y ahora tengo Sindrome de Garfield.
Aksi halde, yemek Zahire uzağa alınacaktır, Ziyaretçi ayrıcalıkları reddetti......ve sert Iabor uyguladı.
Si no, se bajarán las raciones de alimentos, negarán privilegios de visita y harán trabajos forzados.
Yıllık ders programını iptal etmeyi reddetti.
- 3.
Belki Bay Blythe, Bay Drum'ın kredi talebini reddetti.
Quizás el Sr. Bly le negó un préstamo a Drum.
- O ise teklifimi reddetti.
- No aceptó.
Paul bir işi reddetti.
Paul rechazó el trabajo.