Rezil перевод на испанский
5,207 параллельный перевод
Seni rezil edeceğim!
Voy a exponerte.
Ben onu herkese rezil edeceğim!
Se mostrará de la misma manera.
Şerefsiz, yalancı, rezil insan...
¡ Bastardo, mentiroso, capitalista!
Sana isim verdiği gibi pekâlâ ismini rezil de edebilir.
Recuerda que quien te nombra... Puede maldecirte también.
"Sana öfkelenenlerin hepsi utanacak, rezil olacak." "Sana karşı çıkanlar hiçe sayılıp yok olacak."
Todos los que se enojaron contigo serán avergonzados y humillados no serán nada.
Lütfen burada, Polonya'da rezil olmayayım.
No me humilles aquí en Polonia, por favor.
Çok basit bir işin vardı ama rezil ettin.
Usted tuvo un trabajo sencillo y usted jodido.
Neden herkesin önünde beni rezil ediyorsun anne?
¿ Por qué me estás avergonzando delante de todos mamá?
Çok güzel bir resmi vardı ama adam onu rezil etti.
Coge una obra de arte y la convierte en una burla.
Tanrıya şükür gerçek ismim Katie değil. Ve dünya karşısında 100 % görünmezim. Yoksa şu an hayatım rezil olmuştu.
Gracias a Dios mi nombre verdadero no es Katie y soy 100 % invisible para el mundo, o estaría tan humillada por mi vida ahora mismo que probablemente me quitaría la vida.
Rezil rüsva haldesin.
Eres una desgracia.
"Benim korkunç biri, rezil bir katil olduğumu düşünebilirsin... "... ama değilim.
Pueden pensar que soy un horrible asesino enfermo, pero no lo soy.
Tamam, rezil oynuyor.
De acuerdo, es pésimo.
- Rezil olurduk.
- Pésimos.
Evet, yani... Ön gösterimler rezil geçti denebilir. Bir performansı da öfke patlaması veya ereksiyon patlaması olmadan atlatamadık.
Sí, bueno los preestrenos fueron un desastre.
Bizi rezil ettiniz.
Nos has deshonrado.
Ot içer misiniz? - Beni gerçekten rezil ettin.
¿ Fuma hierba?
Sizinle daha rezil bir şekilde tanışmak için bir şeyler hazırlayabilirdim.
Hubiera preparado una forma más vergonzosa para conocerte.
- Rezil miydi? - Öyleydi.
- ¿ Era mierdosa?
O yüzden... üçünüz bunda, bütününde tam anlamıyla rezil bir deneyimde...
Así que... por los tres, en lo que fue, en conjunto, una experiencia de mierda... Lo siento. Mantén ese pensamiento.
Diyeceğini unutma. "Rezil bir deneyim" kısmındaydın.
Estabas en "una experiencia de mierda". ¿ Hola?
Ağlayınca gerçekten rezil görünüyorsun.
Luces totalmente ridículo cuando lloras.
Çantayı bize yollarsan rezil filmlerini alıp buradan gidebilirsin.
Lanza el bolso, y podrás tomar tus sucias películas e irte.
Bu adama hem rezil filmleri için hem de Bay Paul'u öldürdüğü için şantaj yapacağız.
Chantajearemos a ese hijo de perra, por los discos y por el asesinato del Sr. Paul.
Söyle gitsin. Bütün o rezil olay mahalli yok olur gider, tamam mı?
Haz, eso y esta escena del crimen, desaparece.
- Sarı sarı rezil delikanlı.
Amarillo-amarillo, él es un hombre sucio.
- Rezil delikanlı mı?
¿ Hombre sucio?
Ben bir alkoliğim, rezil bir sarhoşum.
Soy alcohólico. Soy un maldito borracho.
Sonra da patronumun arabasını çalarak beni rezil ettin.
Y luego me humillas al robar el auto de mi jefe.
Rezil hükümetimiz eşcinselliğe göz yumuyor boşanmaya da, kürtaja da.
Nuestro gobierno sucio condona la sodomía. El divorcio, el aborto.
- O rezil şerefinin aileden önce...
Si crees que tu maldito honor está primero que...
O rezil kitabin daha fazla kopyasi mi?
¿ Más copias de ese horrible libro?
Rezil bir adam.
Un hombre deplorable.
- Tamam, rezil oldum.
Así, cruel.
Seni kızının önünde azarlayacak ya da rezil edecek değilim.
No se me ocurriría avergonzarte para hacerte ver mal frente a tu hija.
Bu rezil vergi kaçakçısı adalarına.
Islotes de mierda para evadir impuestos.
Artık çok rezil şeyler hayal etmeye başladığımıza göre sahneye birilerini davet etmenin vakti geldi.
Y ahora que todos tenemos en mente un fondo muy turbio creo que es momento de que alguien suba al escenario.
Şu an rezil hissetmeni anlıyorum.
Y sé que ahora mismo te sientes fatal.
Ama yine de kasabayı kaybetmenin sana kişisel olarak vereceği etkiyi düşünmek, alay konusu olman, rezil olman Connor Lang'in büyükelçilik koltuğunda şansını kaybetmen o kibirli suratındaki kibirli gülümsemenin sonsuza dek kaybolması, işte o güzel olurdu.
Sin embargo, ver lo que ese triste hecho te afectaría personalmente, la humillación y desgracia, perder tu oportunidad de alcanzar la silla del embajador Connor Lang, el borrado permanente de esa sonrisa de tu cara de presumido.
Annesi de tam rezil.
Y su madre una chiflada total.
Evet, hangi koşul altında olursa olsun yeniden içeri girmek rezil olay.
Sí, reintegrarse es muy difícil... bajo cualquier circunstancia.
Gemi gitti, kaptanla tayfa uzak birer anı oldu bu rezil kerhane dışında elde avuçta bir şey yok ama o da nasıl bir ekonomi mucizesiyse, bir türlü kâr yapamıyor.
Nave robada. El Capitán y la tripulación son un recuerdo. No tengo pertenencias.
Rezil içgüdülerini gururlarını, açgözlülüklerini, şüphelerini saymazsak sadece mantıkla bakarsak buna kim hayır der?
En ausencia de sus peores instintos, su orgullo, su codicia, sus sospechas a la luz de la razón pura ¿ quién dice no a esto?
Yoksa sadece beni rezil etmek mi?
¿ O solo querías avergonzarme?
Kuşkusuz, bir çok ipucuna saçmalıklarından ulaşıyordun ama sis perdesi kalkınca, çok ihtiyaç duyduğum ve rezil ailemden geri kalan şeyi bana getirdin ve kötü bir şeye son verdin.
Claro, estabas metiendo a la mayoría de tus clientes potenciales directamente en tus juegos, pero una vez que el humo se disipó, me trajiste y lo que queda de mi familia de mierda necesitada y seriamente clausurada.
Rezil bir şey bu.
Eso es realmente jodido.
Kendini rezil etmek için kostüme bile ihtiyacı yok.
No necesita estar disfrazado para quedar en ridículo.
Yalnız Madam Kali'yi rezil ettiğini söylemeliyim.
Sin embargo, ella avergonzó a Madame Kali, debo decir.
Rezil bücür herif.
Hombrecillo ridículo.
Rezil haldeyim.
Doy un poco de pena.
- Rezil filmlerin yönetmenliğini yaptı.
- Películas de mierda.