Rock перевод на испанский
8,143 параллельный перевод
Rock operanın intikamı olarak - yeniden başlama şansımı yok ettin.
Destruiste mi oportunidad de volver a trabajar para vengarte por lo que le hice a tu ópera de rock.
Karakter oyuncusu Margo Martindale'la bağımlılık yapan bir oyun oynamamı sağlayıp rock operamı mahvettin. Bunları bu şekilde söyleyince biraz gülünç durdu. Ama yine de önemsediğim bir şeydi ve yaptığın şey beni çok incitti.
Arruinaste mi ópera rock al usar a la actriz Margo Martindale para engañarme y hacerme volver a jugar ese juego adictivo, y al decirlo todo junto suena ridículo, pero era algo que me importaba y lo que hiciste me lastimó.
Silah mı yoksa süpürge mi tuttuğumuzu öğrenmek için birbirimize ateş ediyoruz, değil mi? Rock operanı, canlı yayınını sabote ettim diye bana hâlâ kızgın olduğun için değil.
Para ser más claros, nos dispararemos para determinar si lo que tenemos es un arma o una escoba, no porque sigues enojado por el sabotaje a tu ópera rock y al sueño de tu vida.
Peki ya Rock Hudson esprileri?
¿ Qué me decís sobre Rock Hudson?
Muhtemelen üzerinde çalışmakta olduğum Rock Operası'nı bitiremeyeceğim.
Probablemente nunca acabe la rock ópera en la que estoy trabajando.
Ne zamandan beri bir Rock Opera üzerinde çalışıyorsun?
¿ Desde cuándo trabajas en una rock ópera?
Çok şey öğrendik ve güldük de
Una rock ópera después Aprendimos mucho Y nos echamos unas risas
Şimdi burada anlaman gerekiyor ki, bir liman şehri olarak Liverpool'un Amerikan kültürüne benzersiz bir erişimi vardı.
Vale, tienes que entender que como ciudad portuaria, Liverpool tenía un acceso único a todos los aspectos de la cultura americana, especialmente la música Blues y su rebelde sobrino, el Rock and Roll.
Evet o, bir de ayrıca salak rock operanda sana yardımcı olmak istiyorum.
Sí, pero también quería... ayudarte con esa tontería de rock ópera.
Senin rock operandansa bunun gerçekleşmiş olmasını isterdim.
Preferiría que eso pasara antes que tu rock ópera.
Elinde hit bir rock operası olmak üzere.
Tienes entre tus manos una exitosa rock ópera.
Virgil Van Cleef rock opera dünyasının bir numaralı ismi.
Virgil Van Cleef es el mayor nombre en el mundo del rock ópera.
Son yirmi senede yapılmış en güzel rock operalarını... -... düşün.
Mira, piensa en todas las rock óperas de los últimos 20 años.
Rock operaya evrilebilecek bir şeyin kusmuğu henüz.
Es un vómito que puede convertirse en una rock ópera.
Rock opera mı?
¿ Rock ópera?
Hey, Van Cleef, Todd benim oturma oda kanepemin dışındaki kocaman dünya için veya bu uçuk rock opera dünyası için hazır olmayabilir ama biliyor musun, o iyi bir arkadaş.
Hey, Van Cleef, igual Todd no está listo para el estrellato en el mundo del rock ópera o el mundo más allá del sofá de mi salón, ¿ pero sabes qué? Es un buen amigo.
Demek ki bir sebepleri var ki buna "rock opera eğlencesi" değil "rock opera işi" diyorlar.
Supongo que eso es por lo que no lo llaman "la divertida rock ópera". Lo llaman "el negocio de la rock ópera".
"Rock müzik, 80'lerde genç olmak ve hayvanat bahçesi satın almakla ilgili bir gençlik hikayesi."
¿ "La llegada de una nueva era en la historia de la música rock, ser un adolescente en los 80 y comprar zoos"?
Senin paralı, sınırsız kaynağı ve isteği olan bir rock yıldızı olduğunu biliyordu.
Sabía que eras una estrella del rock con dinero con recursos sin fin. Y motivación.
1992. Rock Creek Park yolu.
1992 Rock Creek Parkway.
Hey. burada bir rock star var.
Ahí está la estrella del rock.
Kimse punk rockın 17.yüzyılın ölü bestecisinden kopyalandığını söylemiyor.
Vaya. Bueno, nada dice punk como estafar a un compositor muerto del siglo XVII, así que...
Bir kaç bardak Pinot Grigios'tan sonra Chris Rock'a dönüşüyorum.
Pero después de unos Pinot Grigios, me convertí en Chris Rock.
O turuncu küçük filler rock yıldızı ve benim ilk markam.
Ese pequeño elefante naranja es genial, y mi primer gran renombre.
Ayrıca progresif rock koleksiyonum da var.
Tambien tengo una larga colección de prog rock.
Alternatif rock coverları yapıyoruz.
Hacemos versiones de rock alternativo.
Birazdan Paula Cole çalmaya başlayacak. Çok minnettarım.
Se viene un rock del bueno.
Fong, rock yıldızısın.
Fong, eres increíble.
Gladyatör "Rock'n Run" kayıtları mı yine?
Gladiador rock'n plazo inscripciones de nuevo?
"Rock'n run!"
Carrera Rock'n!
Baba, "Rock'n Run" sen de yapmalısın.
Papá, que debe hacer la carrera rock'n
"Rock'n Run" etkinliğine mi katılıyorsunuz?
Ustedes están entrando en funcionamiento rock'n?
Neden bana bu "rock'n run" sadistler ve steroidciler içinmiş söylemedin?
¿ Por qué nadie me diga esto carrera rock'n es para sádicos en los esteroides?
"Rock'n Run" bu şekilde kazanılır.
Así es como se gana el Rock'n Run
Geçen yıl ekipte kim ikinci olmuştu?
¿ Quién es el segundo lugar de la comisaría finisher en Rock'n Run del año pasado?
- Rock'n Run.
- Rock'n Run
Diğer Rock'n Runner'cılar böyle mi düşünüyor zannediyorsun?
¿ Crees que eso es lo que el resto de la Los corredores Rock'n están pensando en este momento?
Evet, harika. Sadece Rock'n Run için küçük bir antrenman yapıyordum.
Sí, gran Simplemente, eh, hacer una poca capacitación para el Rock'n Run
Eğer "Rock'n Run" sırasında ölüp kalırsan onu cenazene getiririm ona göre.
Y si se le cae muerto durante el Rock'n Run, Voy a llevarla a su funeral
Rock'n Run!
Rock'n Run!
"Rock'n Run!"
Rock'n Run!
Çocukar hatırlıyor musunuz, Rock'n Run şeysi yapacaktım?
Hey, chicos, ¿ Recuerdas que te dije que era va a hacer que Rock'n Run cosa?
İşin aslı, Rock'n Run kahramanıyım.
El punto es, yo soy el héroe de Rock'n Run
Rock'n Run ne demek?
¿ Qué significa Rock'n Run?
Resmen yıldız oldun.
Eres oficialmente una estrella del rock.
Cumartesi One Direction konseri varmış gidelim mi?
One D tocan en el Hard Rock... el sábado por la noche. ¿ Te apuntas?
Bu gerçekten Marvel Comics'i diğer tüm çizgi romanlardan farklı kılıyordu ve kattığı anlam sanki bir Rock'n Roll patlaması gibiydi.
Eso es lo que realmente diferenció a Marvel Comics del resto de las historietas y lo hizo... casi una explosión de rock'n'roll.
Bu, çizgi romanların yeniden keşfedildiği ve çizerlerin birer rock yıldızı olarak görüldüğü bir çağdı.
Esto fue una era de redescubrimiento de las historietas con el artista como estrella de rock.
Stan her zaman sanki çizim odasında resimlerle Rock'n Roll yapıyor gibiydi çizim odasına gittiğimde ışıklar kapalıydı kabinler de toplanmış ve köşeye istiflenmişti ve onları para kazanmak için satıyorlardı.
Sabes, Stan siempre se había hecho esta imagen... "la oficina está rocanroleando", y cuando aparecí en la oficina, las luces estaban apagadas y los cubículos estaban apilados en la esquina y los estaban vendiendo para hacer dinero.
- Rock on, bro!
¡ Dale, bro!
Yani Rock'ın Kralı bu işin bitiş şeklinde pek bir fark yaratamayacak.
Ha olvidado cargar la escopeta, así que el Rey del Rock no va a influir en cómo va a terminar esto.