Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ R ] / Rogue

Rogue перевод на испанский

822 параллельный перевод
"İnsan Avı" ilk olarak, bir dergide "Muzip Adam" başlığıyla yayınlanmıştır.
La historia de "El hombre atrapado" apareció por primera vez bajo el título de "Rogue Male", como serie en la Revista Atlántica Mensual, en la que recibió extensos comentarios. Desde entonces, se ha publicado mundialmente en forma de novela.
Rogue Nehri'nin kıyısındaki o unutulmuş çiftlikten ve... çocuk yapmaktan başka şey bilmeyen bahtsız babamdan kurtulacaktım.
Creí que me alejaría de un árido rancho en el río Rogue... lejos de mi padre, que sólo tuvo hijos y mala suerte.
Ben, Yaramaz İki.
Aquí Rogue 2.
Üs birimine, ben Yaramaz İki.
Base Eco, aquí Rogue 2.
– Yaramaz 3.
– Rogue 3.
Arkandayım.
Allá voy, Líder Rogue.
Tamam Yaramaz 2.
Preparado, Rogue 2.
Beni lağımlardan alıp sokak yıkayıcısı yapması için tanrıya dua ettim. Peki yaptı mı?
Rogué a Dios para que me sacara de la alcantarilla y me hiciera barrendero. ¿ Lo hizo?
Evet, yakaladım, yani yalvardım gitmeleri için, ama ne gezer!
Les... rogué que se fueran, pero se quedaron.
Beni gönder diye yalvardım ama göndermedin.
Le rogué que me trasladara, pero no lo hizo.
Alyosha, benim ile gelmen için sana yalvarmıştım.
Aliosha, ¡ te rogué que vinieras conmigo!
Yapmamaları için yalvardım.
- Les rogué que no lo hicieran.
Loxi, kıyıda kalman için yalvarmıştım. Kıyıda kalamazdım.
Cuando la encontré a bordo, le rogué que regresara a la costa.
Ona defalarca içme suyunu kaynatmasını söylememe rağmen bunu yapmamıştı.
Una y otra vez, le rogué que hirviera el agua para tomar. Pero no lo hacía.
Richard boşanmak istediğini söylediğinde Ruth'a gidip Richard'ı bırakması için ona yalvardım.
Cuando Richard sugirió el divorcio fui a ver a Ruth y le rogué que renunciara a él
Gerçeği söylemesi için ona yalvardım, ama hikayesinde ısrar etti.
Le rogué que dijera la verdad, pero insistió en su historia.
Ama seni buraya çağırmamın asıl sebebi bu değil.
Pero no es esa la razón por la que le rogué que viniese esta tarde.
Bana bir elbise giydirmesi için hemşireye yalvardım.
Le rogué a la enfermera que me dejara ponerme un vestido.
Seni görmek için dua ettim.
Rogué que nos volviéramos a ver.
Rogue River mı?
¿ En el Rogue River?
Bu gezegene inmemeniz için yalvardım.
Le rogué que no aterrizara en este planeta.
Hayatım boyunca hiç yalvarmadım.
Nunca rogué en mi vida.
Yalvardım ve çırpındım.
Le rogué y forcejeé.
Onu gitmesi için zorladığımda gidebilirdi... ama o güvenliğimiz için bizimle kalmayı seçti.
Cuando pudo haber escapado y le rogué que se fuera... eligió quedarse para salvarnos a nosotros.
Birkaç hafta izin alıp tek başına Honolulu'ya gitmesi için yalvardım, gitmeyecek.
Le rogué que se tome unas vacaciones... y se vaya solo a Honolulú, pero no quiere.
Böyle sorular sormaman için dün gece yalvardım.
Te rogué anoche que no hicieras ese tipo de preguntas.
Siz yatıyorken, yüzünüze dokundum. Tanrıya "Bu çocuğun ölmesine izin verme." diye dua ettim.
Te toqué la cara mientras yacías y rogué a Dios :
Ben sana yalvarmadım mı?
¿ No te rogué yo?
Onlara yalvardım.
Les rogué.
Arkham'daki doktora gitmesi için ona yalvardım.
Le rogué que fuera al médico en Arkham.
Marşlarla savaşa gittikleri yıl. Evlenmemiz için yalvardım.
Cuando los muchachos empezaron a cantar, Le rogué a Tommy que me desposara.
Kadınlık gururuna tersti, ama yalvardım.
No era apropiado para una dama, pero le rogué,
Yardımına ihtiyacımız var. Size gezegenimden gidin demiştim.
Exigí y hasta rogué que abandonaran mi planeta.
O sesleri duyduğum zaman koro şefi Bay Edwards'tan gidip koroyu dağıtmasını istedim.
Cuando oí esos ruidos, rogué al Sr. Edwards que suspendiera el ensayo del coro.
Diane'dan kapıya bakmasını istedim.
Le rogué a Diane que fuera a abrir. - ¿ Por qué no fue usted?
Tam ayrılmak üzereyken, köydeki tamirciye tamir etmesini söylemiştim.
Antes de volver aquí le rogué a un técnico del pueblo que la reparara.
Ayrılmaları için dua ettim ayrıldıklarında da gülümsedim.
Rogué que muriera y sonreí un poco cuando sucedió.
Demek öyle? Üniversiteler arası güreş turnuvasını izlemek için yalvardım mı sana?
- ¿ Ah si, te rogué para ir a ver ese torneo de lucha intercolegial?
Batuşka'ya bu savaşı başlatmaması için yalvardım.
Rogué a Batushka que no empezara esta guerra.
O yeni elbiseyi giyebileyim diye, havanın güzel olması için bütün akşamı tanrıya dua ederek geçirmiştim.
Le rogué a Dios toda la noche por un día lindo, para poder usar el vestido nuevo.
Senden bunu rica etmiştim.
Te lo rogué.
Öyle değil miydi?
¿ No te lo rogué?
Çok şükür izini buldum, yoksa burada bir vahşi gibi ölecektim.
Rogué a Dios y encontré tu rastro, sino podría haber muerto.
Bunu size söylemek zorunda kalmayayım diye dualar ettim.
Señor, le rogué a Dios no tenerles que decir esto.
Onlara yalvardım.
Se lo rogué.
'Başarabilmek için Tanrı'ya dua ediyordum.'
" Y rogué a Dios que pudiera llegar.
Kendisiyle biraz yalnız kalmak için yalvardım.
Le rogué hablar con éI a solas.
Onunla evlenmek için birde yalvardım.
Y pensar que le rogué que se casara conmigo.
Partiden ayrılmak için daha ne olsun?
Te rogué que nos fuéramos de la fiesta.
Dün gece Prenses Farah'ın sağ salim sana ulaşabilmesi için dua ettim.
Rogué que la princesa Farah lo encontrara a salvo anoche.
Sonrasında, gemimi ve hayatımı kurtardığında, çok utandım, Peder, Tanrı'ya beni bağışlaması için gizlice yalvardım ve iyiliğini ödemeye çalışmak için kutsal bir yemin ettim.
cuando salvó mi barco y salvó mi vida, sentí tanta vergüenza, Padre, que en secreto rogué por el perdón de Dios, e hice el juramento sagrado de intentar compensárselo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]