Ruslan перевод на испанский
67 параллельный перевод
Nizhny Alkun'dan Ruslan Shamaev ailesinin mevcudiyetini kontrol etmeni... ve bunu bir saat içinde bana bildirmeni istiyorum.
Ruslan Shamaev. de Nizhny Alkun. Compruebe su identidad e informe.
Ruslan, bizim sert olduğumuzu anlamıştı o zamanlar özellikle, Landrover'ı nehre ittiğimizde.
Ruslan creyó en nosotros, sobre todo cuando nos deshicimos del Land Rover.
Ruslan bizi dar patika yollardan dağın Gürcü tarafına götürdü hiç gözetlenmeyen yere.
Ruslan nos llevó por unos caminos de cabras desde el lado georgiano que está totalmente desguarnecido.
Kitapta nasılsa, filmde de aynı şekilde anlattı John Çoban Ruslan Schamajev'i zorbaca dövdüler ve siz ona öyle basitçe bir silah verdiniz?
En su libro y película, John dice que pegabas al pastor checheno y entonces le diste las armas.
Ruslan!
¡ Ruslan!
Karşı tarafa, ifade vermiş ama onun yerine cesur Çoban Ruslan Shamaev oraya gitti ve detaylı biçimde, ona nasıl işkence ettiğimi anlattı nasıl sinsi bir biçimde Çeçen kadın ve çocukları öldürdüğümü...
Dio las pruebas allí. Pero el valiente pastor Shamaev apareció y contó cómo le torturé cómo cínicamente maté mujeres y niños chechenos.
Bu Ruslan,
- El es Ruslan - Volodia - Gioconda
Albay Ruslan Chernovshev.
El Coronel Ruselin Chernovshev.
Ruslan.
Ruslan.
Nasıl sinirleneceğini biliyordu, ama Ruslan, burada olmanı istiyor.
Sabía lo disgustado que estarías, pero te quiere aquí, Ruslan.
Kızın çok sevinecek Ruslan.
Tu hija se alegrará mucho, Ruslan.
Dikkatli ol Ruslan. Olur mu?
Ten cuidado. ¿ De acuerdo?
Ruslan mı?
¿ Ruslan?
Ruslan olmalısın... -... kurnazca kitaplar yazan adam.
Ud. debe de ser Ruslan, el tipo que escribe esas novelas sórdidas.
Ruslan, nihayet tanıştığıma sevindim.
Ruslan, me alegra conocerte por fin.
Çocukluğunda Ruslan'ın sana gönderdiği hikayeleri hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas esos cuentos que te enviaba Ruslan cuando eras pequeña?
Giderken Ruslan'ı da oteline bırakabiliriz.
Podemos dejar a Ruslan en su hotel.
Tehlikeli bir adamsın Ruslan.
Es un hombre peligroso.
Demek avukat, isim falan kullanmayacağız diyor Los Angeles'lı Ruslan.
El abogado dice que no debemos usar ningún nombre... Ruslan, de Los Ángeles.
Lütfen, Ruslan.
Por favor, Ruslan.
Benim hatırladığım Ruslan işte bu.
Ése es el Ruslan que recuerdo.
Ruslan'dan.
Sobre Ruslan.
Ruslan'ın elinde bir yüzük kutusu vardı.
Ruslan llevaba una cajita con un anillo.
Ruslan ne halt ederse, haberim olsun.
Quiero saber todo lo que hace Ruslan.
Ona manyak gibi aşıktım Ruslan.
La amaba, carajo.
Ruslan senin keş arkadaşının üstünü aramıştır. Ne bulmuştur?
Ruslan habrá registrado a tu amigo muerto. ¿ Qué es lo que encontraría?
Ruslan arka odada.
Ruslan está en la parte de atrás.
Peki ya bu herif, Ruslan?
¿ Y ese tal Ruslan?
Kitap mı yazıyorsun, Ruslan?
¿ Escribe novelas? MEDIO ACRE DEL HADES
Goldstein, Ruslan'ı bir sebeple, sadece bir sebeple çıkardı - böylelikle, Mikhail onu öldürebilecekti, biz de buna razı geliyoruz.
Goldstein sacó a Ruslan de aquí por una sola razón : para que Mikhail termine de matarlo, y nosotros le seguimos el juego.
Bu durumda, sen ceset sayılarını takip etmeyeceksin, ben de Ruslan'ın üzerine oynayacağım.
Por si acaso no estás llevando la cuenta del número de muertos, yo apuesto por Ruslan.
- Sence, Ruslan'a tuzak mı kurdu? - Bilmiyorum.
- ¿ Crees que le tendió una trampa a Ruslan?
Bunu Ruslan'a sormalıyız belki de.
- Tal vez deberíamos preguntárselo a Ruslan.
Lanie'nin ; Ruslan'daki yüzüğün değerli olduğunu söylediğini o odada sadece dört kişi duydu.
Sólo 4 personas oyeron a Lanie decir que el anillo de Ruslan era valioso.
- Ruslan nasıl yapar sanıyorsun? Silahla peşime düşerse, arabayı arkaya çek.
- ¿ Crees que Ruslan me mataría limpiamente?
Ruslan'ın kızı - nerede o?
La hija de Ruslan. ¿ Dónde está?
Ben Ruslan.
Soy Ruslan.
Ruslan orada bile.
Ruslan ya está ahí.
Evet, Dedektif Norden, Ben Ruslan.
Sí, detective Norden. Soy Ruslan.
Çık ortaya Ruslan.
¡ Déjate ver!
Ruslan'ı gören var mı?
Alguien vio Ruslan?
Ruslan!
Ruslan!
- Ruslan'ı gördün mü?
- Usted vio Ruslan?
Adı Ruslan Denisov.
Su nombre es Ruslan Denisov.
Ruslan'a biraz fazla olduğunu söyledim ama çok duygusal olabiliyor şiddetinden ve şiddetinin saçmalığından bahsetmiyorum.
Le dije a Ruslan que estaba de más, pero puede ser bastante melodramático, por no mencionar violento y enteramente irracional.
Ama sonraları, Ruslan sözlerini tutmamaya başladı.
Pero últimamente, Ruslan ha estado rompiendo promesas.
Öfkesi, bana ve ortaklarıma mal oldu, Ruslan'ın değerinden fazla bu da.
Su temperamento nos ha costado mis a compañeros y a mí considerablemente más de lo que vale.
Ama Ruslan Denisov ile pazarlık yapmayacaksınız ve benimle de pazarlık yapmayacaksınız.
Pero no negociaréis con Ruslan Denisov, y no negociaréis conmigo.
Senden değil, Ruslan'dan.
No contigo... con Ruslan.
Ruslan Shamayev!
- ¡ Ruslan Shamaev!
Ruslan, ne olmuş anlat bana.
Dime lo que ocurrió.