Safety перевод на испанский
33 параллельный перевод
There used to be bars of gold, safety-deposit boxes...
solía haber cajas de oro, cajas de seguridad.
- Kuzey Hollywood Lisesi, defans.
- Safety fuerte en el bachillerato.
- Defans demek.
- ¿ Safety fuerte?
"Safety Dance" isimli şarkıyı hatırlar mısın?
¿ Recuerdas el tema "Baile Seguro"?
Şimdi ellerinizi eğitimle karıştırılmış tarzlarıyla MC Emniyet ve Tedbir Topluluğu için kaldırın.
- Y ahora demos la bienvenida a grupo de rap M.C. Safety y al equipo de la precaucion
Ortaokuldaki yetenek yarışmasında "Safety Dance" teki cücenin çiçekli direk koreografisini ben canlandırmıştım.
Rehice la coreografía de la ronda del enano del video "El Baile Seguro" Mi show de la escuela.
Bu Dedektif Sutter, NTSB'den, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Masası ( National Transportation Safety Board. ) Bu, uh, Amita.
Este es el Inspector Sutter, del CSTN el Control de Seguridad del Transporte Nacional.
Pekala, Garrett sizi hız belirleyici arabaya götürecek.
De acuerdo, Garret llevará el safety car.
Garrett, hız belirleyici arabayı mahvetme.
Garret, no estrelles el safety car.
Takımın liberosu Fowler topu çalıyor ve sola doğru ilerliyor.
La pelota ha sido interceptada por el safety, Fowler, Y va por el lado izquierdo.
Silverio tarafından düşürülüyor. Bu bir "safety".
Ha sido derribado por Silverio para un safety.
Libero görev yerinde değil.
Oh, y el safety esta fuera de posición.
- Bana bak ve beni dinle. Atışı yapmadan önce zayıf taraftaki liberoya bak.
Cuando vayas a pasar miras al safety del lado débil.
O, iş hakkında konuşuyordu. Bense içimden "Safety Dance" şarkısını söylüyordum. Keşke söylemiyor olsaydım.
Estoy cantando "Safety Dance" en mi cabeza y realmente desearia que no.
Libero'nun boşta olduğu.
La posición del free safety.
Glaser mermilerinden bahsediyor.
Él está hablando de balas Glaser. ( Glaser Safety Slug : Es una empresa de munición )
Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa on beş yaşımdayken Safety Patrol Kampı'nda ranza arkadaşıma oral seks yaptırtmıştım.
Si te hace sentir mejor cuando tenía quince, en el campamento de seguridad escolar dejé que mi compañero de litera me la chupara.
Fenchurch Sokagı'ndaki otoparkın kamerasında Madura İş SağIığı ve Güvenliği şirketinin aracı görünüyor.
Las CCTV del aparcamiento de Fenchurch Street muestran una furgoneta. Es de "A C Maduro, Health And Safety", una pequeña empresa de suministros médicos.
AC Maduro Sağlık ve Güvenlik şirketinde ne kadardır çalışıyorsun?
¿ Cuánto hace que trabaja para AC Maduro Health Safety?
Katil Antoni Pricha'nın kimliğini çalmış ve sahte belgelerle AC Madura Sağlık ve Güvenlik Şirketinde iş bulmuş.
El asesino usurpó la identidad de Pricha y usó documentación falsa para obtener un trabajo en AC Maduro Health Safety.
- Defansta mı?
- ¿ De safety?
Ben oyun kurucunun demeye çalıştığı yapman gereken şey boşa çıkman, tamam mı?
Creo que lo que está intentando decir el QB1 es que tú marcas al free safety, ¿ de acuerdo?
Savunma topu kolaylıkla ele geçiriyor.
Oh! y el safety estaba esperando ahí en esa.
Bekleyin, şimdi başka bir hakem geldi ve oyunun tekrar başlamasını istedi.
Esperen, otro árbitro ha pitado un "safety".
Sırada "Safety Dance" ile Tara var.
El siguiente, Tara con "Safety Dance."
85 metre koşu, Taylot defansı zayıflatıyor, 9 metre daha ve touchdown.
93 yardas de impulso, Taylor venció al safety débil y anotó con 10 yardas.
Esas adam? Güçlü defansçıları, Darnell Bing.
Su jugador clave, el safety Darnell Bing.
Bu, In-Flight Safety'nin son albümündendi.
Eso fue lo último de "In-Flight Safety".
Kilometre başına az benzin, stil, güvenlik.
Es por eso que este coche tiene mucho sentido. Rendimiento de la gasolina, el estilo, safety- -
Defanssın.
Safety.
Güvenlik arabasının arkasında, değil mi?
Está detrás del safety car, ¿ no?
Tamam Boo, altıya kadar say. Rustoleum Federal Safety Purples.
Boo, cuenta seis latas de pintura en aerosol violeta.
As with the best MIA's officers, Ben was driven by the pursuit of justice over and above any concern he had for his own person or safety.
Como los mejores agentes de Homicidios, a Ben lo impulsaba la búsqueda de la justicia, más allá de cualquier preocupación que tuviera por su propia seguridad.