Sana bir şey söyleyeyim mi перевод на испанский
351 параллельный перевод
Sonuna kadar gitmek istiyorum ama bunu takım hâlinde yapmak istiyorum Neeko'nun yaptığı gibi. - Sana bir şey söyleyeyim mi?
Quiero llegar hasta el final, pero quiero que lo hagamos como equipo, parecido a como lo está haciendo Neeko.
Ve sana bir şey söyleyeyim mi, Otero?
Y te diré algo, Otero.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Müller?
Déjeme decirle algo, Müller.
Yedek piyade birliğini Charlevaux'ya gönderin. Sana bir şey söyleyeyim mi binbaşı?
Mueva la infantería de reserva a Charlevaux esta noche Mayor Fringz.
Sana bir şey söyleyeyim mi? Sen de haritanda da en az şu Pindar kadar kaçıksınız. Çünkü kaçmak için...
Tu y tu mapa, estas tan loco como él y su Pindar.Para escapar...
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Pero déjeme decirle algo.
Baba sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Sabes una cosa?
Uçak kazası geçirdin. Hendekte uyudun. Sana bir şey söyleyeyim mi?
Tuviste un accidente, dormiste a la intemperie y, ¿ sabes qué?
Sana bir şey söyleyeyim mi bayım?
Deje que le diga algo, señor.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Quieres saber una cosa?
Sana bir şey söyleyeyim mi Paul?
¿ Quieres saber lo que pienso, Paul?
Sana bir şey söyleyeyim mi, 65 yaşındayım, hala kadınlarda gözüm var.
Óyeme, aún siento atracción por las mujeres, a mis 65 años.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Öyle sert biri gibi durmuyor.
Pues tengo que decir una cosa, no se mata buscando.
Sana bir şey söyleyeyim mi İsa Peygamber buraya gelip, vaaz vermekten korkmazdı.
Pues le diré una cosa : Jesús no temería entrar aquí ni en ningún tugurio con su evangelio.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Dov Landau?
¿ Puedo decirte una cosa, Dov Landau?
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Bueno, te diré una cosa.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Bueno, déjame decirte algo.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Fred, tatlım?
Te diré una cosa, Fred, cariño...
Sana bir şey söyleyeyim mi, Çırak?
¿ Sabes una cosa, Honcho?
Sana bir şey söyleyeyim mi. Sen benim yerime hatırla.
Hagamos una cosa, recuérdalo tú por mí.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Te diré algo.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Déjame decirte algo.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Pero deja que te diga algo.
Sana bir şey söyleyeyim mi, bu adam senin Marie ile düzüşüyor.
Pues sí, ahora está follándose a tu Marie.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Sabes...?
Şimdi sana bir şey söyleyeyim mi?
- De nada. ¿ Te cuento algo? Mi esposa se llamaba Helen.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Stace?
Oye, Stacey.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Âzem.
Te diré una cosa, Azem.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Quieres que sea sincera?
Sana bir şey söyleyeyim mi? O kadın kendini...
Déjame decirte una cosa.
- Reuben sana bir şey söyleyeyim mi!
- Voy a decirte una cosa.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Y sabes que, Jon?
4 numara koğuşumun numarası. Koğuşumun ya. Sana bir şey söyleyeyim mi?
- El cuatro es el número de mi dormitorio en la prisión.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Virginia?
¿ Sabe, Virgínia?
- Sana bir şey söyleyeyim mi?
- Una pregunta...
- Güneş mi yanlış tarafta yani? Hey Jack. Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ El sol está en el lugar equivocado?
Sana ilginç bir şey söyleyeyim mi?
¿ Quieres oír algo gracioso?
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Sabes una cosa?
Pidotte, sana benimle ilgili bir şey söyleyeyim.
Espere, quiero decirle algo de mi.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
¿ Sabes algo...?
Sana komik bir şey söyleyeyim mi?
¿ y sabes qué es gracioso?
Sana iyi bir şey söyleyeyim mi?
Te diré una cosa...
- Bir şey söyleyeyim mi sana?
- ¿ Puedo decirte una cosa?
Bir şey söyleyeyim mi sana?
¿ Sabes una cosa?
- Çok erken değildir ümit ederim. - Çok erken mi? Sana bir şey söyleyeyim.
- Espero no llegar demasiado temprano.
Sana bir şey söyleyeyim... uzun süredir büyü çalışmadım.
Déjame decirte algo. Hace mucho tiempo que no empleo mi magia.
Sana kardeşim hakkında bilmediğin bir şey söyleyeyim.
Déjame decirte algo que no sabes sobre mi hermana.
- Sana komik bir şey söyleyeyim mi?
- ¿ Te digo algo divertido? - ¿ Qué?
Nereye gideceğimi sana söyleyeyim - doğru ofisime gidip, beni kaçıran Mafya patronu ve bu konuda bir şey yapmayan, baş müfettiş hakkındaki haberi yazacağım.
Le diré adónde voy a ir : directamente a mi despacho a preparar un reportaje sobre el mafioso que me secuestró y el jefe de policía que se negó a hacer nada al respecto.
Babi, sana bir şey söyleyeyim mi? - Kimseye itimadım yok.
Babis, te advierto algo...
Sana bir şey daha söyleyeyim mi?
Y otra cosa. cariño.