Sarı saçlı перевод на испанский
445 параллельный перевод
Açık sarı saçlı hemşirelerden ve kurşun yaralarından sıkıldın mı?
Cansé de enfermeras-blanqueadores rubia y heridas de bala, ¿ eh?
"Şüpheli sarı saçlı biri."
El culpable tiene el pelo ralo y rubio.
Sarı saçlı olduğunu okudum. Reinhold da sarı saçlı. Bilmiyorum.
Sólo leí sobre el pelo rubio y yo... pensé en Reinhold.
Yarın sabah tekrar suya indireceğiz sonra da sarı saçlı küçük kızı da alıp geri döneceğim.
Zarparemos de nuevo por la mañana ¿ quiere que pasemos a recoger a la rubia?
Sarı saçlı, mavi gözlü benim tipimde ve yabancı bir aksanla konuştuğunu söyledi.
Dijo que tenía el pelo rubio, ojos azules, mi figura, y un leve acento extranjero.
Açık sarı saçlı, lal rengi dudaklı ve ilahi bir görüntüye sahip biri.
De flexibles cabellos rubios y forma divina.
Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan.
Uno delgado con la nariz muy larga y el pelo rubio.
Sarı saçlı...
Cabello amarillo...
Karım sarı saçlı.
Mi mujer es rubia.
"Sarı saçlı güzellik sembolü lanetli dağın gölgesini aydınlatıyor..."
"Una figura de transparente belleza... ante la alargada sombra de la montaña maldita". Ya vale.
Hastanede resepsiyonist, sarı saçlı, mavi gözlü, çıplakken 47 kilo, pijamalarıyla uyur, birinci sınıf bir aşçı ve o soru sormaz!
Es recepcionista en el hospital. Es rubia, ojos azules. Pesa 48 kg. Duerme con pijama.
Özellikle benim gibi güzel ve sarı saçlı ise.
Especialmente si es algo bonita, y rubia.
70 Kg., sarı saçlı, mavi gözlü.
6', 160 libras. Cabello rubio, ojos azules.
Beyaz, Amerikalı erkek, 32 yaşında ve genç görünümlü 70 Kg., sarı saçlı, mavi gözlü.
Americano, varón, tez blanca. 32 años, aparenta menos. 6', 160 libras.
Beyaz, bir amerikalı erkek 32 yaşında, genç görünümlü 70 kg., sarı saçlı ve mavi gözlü Steve Lacey.
Steve Lacey.
Görevli kızın kim olduğunu tanımamış ama kırmızı elbiseli, örgülü sarı saçlı bir kız olduğunu söyledi.
El guarda no pudo dar el nombre de la niña. Pero dijo que era rubia, con trenzas, y traje rojo.
- Sarı saçlı olanı.
- El del pelo rubio.
- Sarı saçlı mı?
- ¿ Pelo rubio?
- Tüccar. - Sarı saçlı, uzun boylu adam mı?
- ¿ Es alto, de pelo rubio?
Sarı saçlı, açık tenli.
Complexión delgada.
Sarı saçlı.
Cabello rubio.
Mavi gözlü, sarı saçlı...
Ojos azules, pelo dorado...
Ve sarı saçlı güzel bir dula aşık oldu.
Otra vez fue una viuda guapa y rubia.
Hazar Denizi yakınlarındaki soluk sarı saçlı diskçilerden biriyle güneşli bir yere yerleşebilirim.
No lo sé. Instalarme en un lugar soleado del Caspio con una de sus lanzadoras de disco rubias.
Her neyse, sarı saçlı adam ve karısı Çayır Eyaletler'den çıkıp geldiler.
- No me digas. El rubio y su mujer llegaron de los Estados de la Planicie.
Poltroni, 1,80 boylarında, 80 kilo ağırlığında, mavi gözlü ve sarı saçlı.
Poltroni mide 1.88 m, pesa 80 kilos, tiene ojos azules y pelo rubio.
Sarı saçlı ve mavi gözlü bir kadınla birlikte olabilir. Üzerlerinde...
Podría ir acompañado de la mujer, rubia de ojos azules, que lleva...
" ve sarı saçlı partneri Bonnie Parker...
" y su rubia acompañante, Bonnie Parker,
- Sarı saçlı bir kız gördün mü?
- ¿ Ha visto a una muchacha de pelo rubio?
Affedersiniz, şu taraftan geçen sarı saçlı ve burasına kadar gelen gri yağmurluklu bir kız gördünüz mü? Tabii.
Disculpe, no ha visto a una chica pasar por aquí en esa dirección de pelo rubio y con un impermeable gris.
Sarı saçlı ve gri yağmurluklu bir kız gördünüz mü?
¿ Ha visto a una chica rubia y con un impermeable gris?
Sarı saçlı, şapkasız, kahverengi paltolu.
Ha embarcado. Es rubio, sin sombrero, con un abrigo beige. ¿ Puede...?
Sarı saçlı bir kadın erken çiçek verir
Una rubia está a punto de florecer
- Sarı saçlı zenci. Kahrolası...
Es una negra con cabello rubio.
Uzun sarı saçlı orta yapılı, yaklaşık 70 kilogram ağırlığında ten rengi solgundu.
Pelo rubio largo de tamaño mediano, como de 150 lbs. Tez clara.
"bu gün sarışın bir Amerikalı, yarın ise siyah saçlı bir Rus..."
siempre alguien distinto...
Sarı saçlı küçük bir kız.
Una niña rubia.
Kızıl saçlı oldum, esmer oldum, sarışın oldum ama ne fayda!
- He sido pelirroja, morena, rubia. Pero no he logrado nada.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
Recuerdo que bailé con un chico alto, oscuro... con el pelo rizado... y con uno bajito con pecas... y con un rubio muy gordo que me cantaba al oído.
Kuzgun saçlı, sarışın Isolde'm. Benim tatlı, nazik Iphigenia'm.
Mi rubia Yseult de cabellos negros, mi dulce Ifigenia.
Bunu giyen adam en az 1,75 m boyunda... sarı dalgalı saçlı, yaklaşık 78-80 kg ayakkabı numarası 40.
El hombre que vestía esto mide como un metro setenta, es rubio, pelo rizado, pesa unos noventa kilos, y calza un cuarenta y tres.
Sarı saçlıydı.
Lo era.
Ve o büyük bir sakala sahipti, kızıl saçlı ve sarışındı.
Y tenía una gran barba, pelirroja y rubia.
Bahse girerim, uzun, sarı ve dalgalı saçlıydınız.
Seguro que su cabello era largo, rubio y ondulado.
Bir senatör, bir menajer ve dalgalı saçlı bir sarışın.
Un senador, un agente y una cosa rubia con rizos.
Bir gece sarışın, diğer gece kızıl saçlı.
Una noche, una rubia, otra noche, una morena.
Genelde tabanca taşımaz. Sarı saçlı.
Hombre alto.
Orada kızıl saçlı bir biri vardı..... ağzı sarımsak kokan bir yahudiydi.
"Ella acabó en la calle por un chulo pelirrojo". "Él era un judío que olía a ajo".
Agostino sarışın, dağınık saçlıydı.
Agostino era rubio, de pelo fino.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
¡ Esa rubia, Marnie, con la que te has casado tan deprisa y ese apresurado viaje de novios! No tuve que oírte decir que no quieres ir a la cárcel para saber que estás metido en líos.
Emin olduğum birkaç şey var, ama bir tanesi, bu batan dünyada emin olduğum şey benim ortaklığım, kromozomsal ortaklığım "sarı gözlü", "mavi saçlı" doğan oğlumuz için.
Hay pocas cosas que sé con seguridad, pero de lo que sí... estoy seguro, en este mundo ruin... es de la participación de mis cromosomas... en la creación de nuestro hijo rubio de ojos azules.