Sheffield перевод на испанский
194 параллельный перевод
Warren Sheffield, bu akşam 18 : 30'da, Rose'u şehirlerarası arayacak.
Warren Sheffield telefoneará a Rose a las 6 : 30.
Hele ki, bu erkek, maalesef, Warren Sheffield ise.
Que, desgraciadamente, es Warren Sheffield.
Warren Sheffield, Rose'a New York'dan telefon edecek.
Warren Sheffield va a llamar a Rose por teléfono desde Nueva York.
Warren Sheffield'e karşı hiçbir şey hissetmiyorum.
No me afecta en absoluto nada sobre Warren Sheffield.
Warren Sheffield şehirlerarası arıyordu, evlenme teklif etmek için.
Era Warren Sheffield que telefoneaba para pedírselo.
Somurtuyorsun çünkü Warren Sheffield seni davet etmedi.
Estás enfadada porque Warren Sheffield no te lo pidió.
- Warren Sheffield hariç.
- Menos a Warren Sheffield.
Cebelitarık'ta Force H, Renown, Sheffield ve Ark Royal var.
Aquí en Gibraltar, tenemos a la Fuerza H. El Renown, el Sheffield y el Ark Royal.
Bunu Renown'la Sheffield yapamaz.
El Renown y el Sheffield no podrán.
Sheffield, amiral gemisinden ayrılmış komutanım. Bismarck'a yaklaşması ve onu takip etmesi emredilmiş.
El Sheffield recibió la orden de acercarse al Bismarck y seguirlo solapadamente.
Tüm uçakları Sheffield'a dikkat etmeleri için uyarın.
Envié un mensaje a todos los aviones. "Estén atentos al Sheffield".
Saldırdığımız geminin Sheffield olduğu bildirildi.
Es el Sheffield. Nos acaban de informar desde el portaaviones.
Sheffield'dan mesaj var.
- Señor, mensaje del Sheffield.
Ben yokken, Annie denen o kızı sen mi alıp gittin?
¿ Te largaste con una joven de Sheffield llamada Annie cuando me distraje?
- Sevgilimi Sheffield'a götüreceğim.
- No puedo. Voy con mi novia a Sheffield.
O... Evet şehir dışında. Sheffield'da kız kardeşinin yanına gitti.
Salió... se fue a Sheffield, a lo de su hermana.
Sabah da Sheffield'a gidiyorum.
Voy a Sheffield por la mañana.
- Sheffield mı?
¿ Sheffield?
Bu hafta, Sheffield, Yorkshire'dan Kadınlar Birliğini izleyeceğiz.
Esta semana, la cofradía "Mujeres de pueblo", de Sheffield en Yorkshire.
Sheffield'in gelmesine ne kadar kaldı?
Cuánto tiempo nos queda para acabar el turno aquí?
Platform 13'den kalkan Express... Rugby, Leicester, Loughborough... Nottingham ve Shefield'da duracak.
El expreso que saldrá por la plataforma 13 hará paradas en Rugby Leicester Loughborough Nottingham y Sheffield.
Sheffield erteleme kararı aldıracağını söyledi, biliyor musun?
¿ Sabes al menos que Sheffield puede conseguirte un aplazamiento?
Sheffield'a söyle, bu işe burnunu sokmasın.
Dile tú a Sheffield que no meta las narices.
Sheffield 5 Mart, Cumartesi
Sheffield. Sábado 5 de Marzo.
Sheffield
Sheffield
Sheffield gibi kentsel bir bölgede... savaş döneminde yönetici olacak kişi belirlenmiş durumdadır.
En una zona urbana como Sheffield, ya se designó un controlador para tiempo de guerra.
Bay CJ Sutton, Sheffield şehri yöneticisi. ... acil durum planlarının gözden geçirilmesi halkın yersiz panik ve endişeye kapılmaması...
CJ Sutton, Intendente de Sheffield... revisar las acciones del plan de emergencia que no cause alarma pública...
Doncaster'a 8, Sheffield'a 27 km mesafede.
5 millas de Doncaster 17 millas de Sheffield
Sheffield'ta endüstrimiz falan yok.
¿ Qué industria? ¡ No tenemos industria en Sheffield!
Saldırıdan 1 saat 25 dakika sonra... radyoaktif serpintinin ilk tozu Sheffield'a düştü.
La primera ola de polvo radioactivo cae sobre Sheffield. Han pasado una hora y 25 minutos desde el ataque.
Rüzgar onları Sheffield'a taşıdı.
El viento lo trajo a Sheffield
İngiliz sağlık hizmetlerinin barış dönemindeki tüm kaynakları... savaştan hiç zarar görmemiş olsaydı bile, Sheffield'a düşen tek bombanın yarattığı... etkilerle baş etmeye yetmezdi.
La totalidad de servicios médicos de Gran Bretaña, incluso si hubieran sobrevivido, no serían capaces de atender ni siquiera los heridos por la única bomba de Sheffield.
Sheffield'tan 32 km. uzakta.
A 20 millas de Sheffield.
Lord Rosebury Sheffield, Cultler's Field'de yemek davetini kabul etti. Hiç çaba harcamıyorsun, Watson.
Lord Rosebury ha aceptado una invitación para cenar en el banquete de Cutler en Sheffield.
Hanımlar Sheffield's markasından çok memnun.
Usted sabe, las damas son realmente felices con Sheffield.
Tanrı biliyor ki ondaki zeka bu bölgedeki en büyük gelmiş geçmiş en büyük zekadır kendisi bu çıvarda satranç ustalarını yenmenden bırakmamış olup yendiklerinin listesine
A quien el todo poderoso no lo bendijo con el don del habla... Es el indiscutibe campeon del condado, y respetado entre los ajedrecistas de la comunidad y de todo el pueblo en un radio de 160 Km, incluyendo Sheffield.
"Nottingham Forest ve Liverpool " arasında, Sheffield'deki Hillsborough sahasında oynanan yarı final maçı.
[TV]'Semi-final'entre el Nottingham Forest y el Liverpool'en el estadio de Hillsborough en Sheffield.
Sheffield'a hoş geldiniz!
¡ Bienvenidos a Sheffield!
Tüm bunlar Sheffield'ın ana endüstrisi üstüne kurulu. Çelik.
Todo esto se ha construido con la industria principal de Sheffield, el acero.
Sheffield, şehir planlamasında da önde gidiyor.
Sheffield marca la pauta del urbanismo.
Çelik sayesinde..... Sheffield gerçekten de ilerleyen bir şehir oldu!
Gracias al acero, ¡ Sheffield es realmente una ciudad en desarrollo!
Ufaklıkla koca adam, malları ortada zıplaya zıplaya Sheffield'ta geziniyor.
¡ El Gordo y el Flaco pavoneándose por Sheffield con sus lirios colgando!
Sheffield'in alay konusu oluruz.
Todo Sheffield se reiría de nosotros.
Mekan kapandığında Sheffield'daki herkes zaten bilecek.
Al final, todo Sheffield lo sabrá, lo hagamos o no.
Sheffield.
Sheffield.
Sheffield'ta üretilmiş kutsal mızrak.
Con "Hecho en Sheffield" en ella.
Güzel bir yer Sheffield Gishford'ta.
Bonito sitio. La "Gishford" en Sheffield.
- Sheffield'de ne yapıyorsun?
- Ah, Sheffield. - ¿ Qué haces en Sheffield?
- Metro Sheffield'a gitmiyor ki.
- El metro no llega a Sheffield.
- Sheffield.
!
BLACK SWAN BAR, SHEFFIELD. 4 TEMMUZ 1976. Birçok düşmanımız olduğu için birbirimize müttefik olmalıydık.
Había que estar unidos porque teníamos muchos enemigos.