Sinsi перевод на испанский
1,676 параллельный перевод
Vince, bir daha böyle sinsi sinsi gelme.
No vuelvas hacer eso
Evlat, kedi gibi sinsi sinsi yürüyorsun herhalde.
Eres sigiloso como un gato.
Bob kulübede kaldı ve sinsi sinsi odaları dolaştı.
Bob permaneció en la casa migrando sigilosamente de estancia en estancia.
- Sinsi piç!
- ¡ Cabrón!
- Madalyonu aldın, seni sinsi!
- Te llevaste el relicario, patán.
Seni sinsi köpek, yıllarca porsuk ayaklarına yatmışsın meğer.
Astuto, simulando durante todos estos años.
Sinsi, kalleş bir suikast. Tam da insanların Führer'e gözleri kapalı güvendiği bir sırada.
Un terrible y malicioso asesinato, llevado a cabo por el hombre en el que el Führer confía ciegamente.
Sinsi davranmak en adi ihanet biçimidir!
Hacer esto a escondidas es la peor forma de engañar!
Sinsi, Julia.
Muy sutil, Julia.
Bu çok sinsi bir hastalık, Lars.
Es una enfermedad complicada, Lars.
Lanet olsun, seni sinsi dolandırıcı.
Dios santo, ese tramposo hijo de perra.
Parsonların kızıyla sinsi oyunu oynayana kadar, değil mi?
Algo sucedió con la hija de Parsons... ¿ no?
İnsanlar yaklaştığımı fark etmeden onları öldürebilecek kadar sinsi bir piç olduğumu anladım.
Yo pense que era bueno para ocultarme y matar personas, antes de que sepan que estaba ahi.
Temel olarak kara dul- - kendi köşesinde, sinsi- -
retraída, sigilosa...
Bankaya gittim, ama o sinsi yalancılar neyimiz varsa almış.
fui al banco, pero esos mentirosos tomaron todo lo que teníamos.
Bence, o sinsi eski karısının fikri bu.
Será todo obra de ella. Pequeño gatito pícaro.
- Sürekli sinsi sinsi dolaşıyorsun.
Siempre al acecho!
Sinsi şerefsizler, değil mi?
Son unos malditos astutos, ¿ verdad?
# Sinsi gözler yuvalarından fırlamış
# Los ojos furtivos espían por los agujeros... #
Manrico hakkında bir pasaja benziyor "sinsi, dönek, heyecanlı, iyi konuşan, biraz bilge."
Y además parece una descripción de Manrico. Dice : "Engañoso, inconstante, mucha elocuencia, poca sabiduría..."
Ve o sinsi herif de, Fasto'nun iş birlikçisi.
Y esa comadreja está confabulado con Fasto.
Hatta iyiden de iyisin, seni gidi sinsi velet.
Todo más que bien, Sam, viejo perro.
- Sinsi garaj kızı.
- La chica del garaje.
Birisi de sinsi Susan olmuş.
Y alguien se comporta solapadamente.
Oh, günaydın, sinsi.
Oh, buenos días, cariño.
Sinsi atak!
¡ Ah! Ataque sigiloso.
Sokka, sinsi ataklar eğer bağırıp durusan işe yaramaz.
Sokka, los ataques sigilosos no funcionan si gritas tan alto.
Arlen, az sinsi değilsin yani.
Oh, Arlen, que muchacho tan artero.
Sen ne kadar sinsi bir insansın.
Que persona tan furtiva eres
- Sinsi? - Kendimi korudum.
- Instinto de conservación.
Ama bana Rizza ve sinsi Pete'le bovlinge gideceğini söyledi.
Pero me dijo que iba a ir a jugar boliche con Rizzo y Sneaky Pete.
Fakat Rizzo ve sinsi Pete'le çörekçide karşılaştım, ki onlar bu haftasonu Boston'a Charlie Branson Film Festivali'ni izlemeye gidiyorlar.
Solo que me encontré con Rizzo y Sneaky Pete en la tienda de donuts, y ellos van para Boston este fin de semana para el festival de cine de Charles Bronson.
Josh sinsi planlar yapamaz.
No, Josh no podría inventar un plan artero como ese.
Şu hâline bak, sinsi bakışların ve alaycı gülümsemenle, Bakire Meryem gibisin.
Mírate, la virgen Maria con sus jodidas pequeñas muecas y gestos
Sinsi saldırı.
Ataque sorpresa.
Teröristlerin sinsi eylemlerinden sonra dünyanın her yerine... savaş gemilerimizi gönderdik. En azından büyük köpekleri kıstırdık. Şimdi ne olacak?
Tenemos tropas en todo el mundo, buscando a los terroristas que las escabulleron, pero al menos derrotamos a los más poderosos.
Tüyler ürperterek sinsi sinsi dolaşan adamı görüyor musun?
Mira, hay un conserje escalofriante que merodea por ahí.
Malone sinsi bir yılandır, Gene.
Malone es una serpiente retorcida, Gene.
Sinsi bir hareket.
Es muy artero.
Kim bu ve niye sinsi sinsi dolaşıyor?
¿ Quién es ese tipo y por qué está merodeando?
Buradayım çünkü elimdeki görüntülerde Jason'ın dün gece annenler kapattıktan sonra restoranın orada sinsi sinsi dolaşırken görüntüsü var.
Vine porque tengo una cinta de vigilancia con Jason merodeando el restaurante de tus padres.
Köpek Balıklarının ne sinsi olduklarını anladın.
Tú sabes que los Sharks son como serpientes.
Evet. Hem de ne sinsi.
Sí, serpientes de mar.
- Sen çok sinsi bir garsonsun Zack. Bu kadar acele etme.
Sólo eres un camarero tramposo, Zach.
O sinsi yılan bu binaya nasıl girebilmiş?
¿ Cómo entró esa serpiente aquí?
- Seni sinsi herif.
Serás perro.
Seni kahrolası sinsi herif.
Es un martirio.
Sinsi sinsi ne yapıyorsun?
¿ Espiando a escondidas?
Sinsi korkaklar!
- ¡ Maldito cobarde!
Küçük sinsi domuz.
Sinvergüenza.
- Sizi sinsi -
- Pequeño tramposo- -