Sitio перевод на испанский
40,294 параллельный перевод
Orayı seviyoruz.
Nos gusta ese sitio.
Yeni bir saklanma mekanı bulmam gerekecek.
Dios. Voy a tener que encontrar otro sitio para esconderme.
Burası anne saklanması için güzel bir yere benziyor.
Este parece un buen sitio para el escondite de mamá.
İyileşmek için cehennem gibi bir yer olmalı.
Menudo sitio para reclutar.
Sır saklamasıyla övünen bir yere benziyor.
Es la clase de sitio que se enorgullece de su anonimato.
Beş farklı olayda yaşı küçük kızlara eğilimi olan erkekleri kandırmak için meşhur randevulaşma sitesi TrueRomantix'i kullandı.
En cinco ocasiones diferentes usó el sitio web popular de citas TrueRomantix para atraer hombres con inclinación por las chicas menores de edad.
Genç kadın oltasına düşen birisini bulunca siteye girebilmek için yaşını yanlış gösterdiğini söylüyor.
Cuando la joven engancha a un pretendiente revela que falseó su edad para poder acceder al sitio.
İlişkiye girmek için TrueRomantix'i kullanan abonelerinin de olduğu gibi.
Como también los suscriptores de TrueRomantix que usan su sitio para tener aventuras.
Mahremiyeti koruma konusunda daha katı olan diğer siteye kaçarlar.
Se irán a otro sitio con protecciones más estrictas de la privacidad.
O yerden nefret ediyorum.
Odias ese sitio.
Avcımızın avcısı onu başka bir randevu sitesinde kandırmış olabilir.
Quizá nuestro agresor de agresores lo atrajo a otro sitio de citas.
O aptal sitede benim hiç hesabım olmadı.
Nunca tuve una cuenta en ese sitio ridículo.
Ayrıca bir sürpriz de var. Tamamen farklı bir sitede dokuzuncu bir sahte isim bağlantısı.
Pero también había una sorpresa... un enlace a un noveno perfil falso en un sitio web completamente diferente.
Bu anne, üç yavrusunu, yiyecek bulabilecekleri bir yere götürüyor.
La madre lleva a sus tres jovencitos a un sitio donde puedan encontrar comida.
Daha önce gittiğim hiçbir yerde hayvanlar buradakinden fazla ekipmanın peşine düşüp onları parçalamıyordu.
La verdad, no había estado en ningún sitio donde los animales la tomaran con el equipo y lo destruyeran tanto como aquí.
Buraya ait olduğumu kanıtlamak için çok çalışmam gerekti.
He tenido que demostrar que este es mi sitio cada día.
Çok açık bir şekilde Travolta'yı oynayan Shapiro'yum.
Solía serlo. No me llevó a ningún sitio. Sigo siendo el mismo.
Sanırım doğru zamanda doğru yerdeydik.
Supongo que estábamos en el sitio adecuado en el momento adecuado.
Methvin, Hammer'la anlaşma yapıp Bonnie ve Clyde'a tuzak kurmuştu. Ama buradan çok uzaktaydı.
Y luego Methvin hace un trato con Hamer para conducir a Bonnie y Clyde a una trampa en un sitio para nada cerca de aquí.
Anne saklanma yeri için burası güzel bir yere benziyor.
Este parece un buen sitio para mi escondite.
Ölüp gideceğim burada.
Voy a morir en este puto sitio.
Olurdum ama adam son zamanlarda benim yerime park ediyor.
Lo haría, pero últimamente ha estado aparcando en mi sitio.
Buraya başka birisi erişimi var mı?
¿ Alguien más tiene acceso a este sitio?
Ben yeri her gün açıp kapatıyorum.
Yo mismo abro y cierro este sitio.
Eğer birisi başarılı olma şansını incitmek isterse, Joaquin'i öldürmek başlamak için iyi bir yerdi.
Si alguien quería dañar sus oportunidades de triunfar, matar a Joaquin era un buen sitio donde empezar.
Du Jour görevlerini ben teslim ediyorum Beş dakikalık gözlemsel komedi Açık Mic gece Joke Deli adlı bir yerde.
Su tarea del día es que presente cinco minutos de comedia de observación en la noche de aficionados de un sitio llamado The Joke Hole.
Bakkaliye için alışveriş yapmak istediğiniz bir yer değil.
No es un sitio adonde quieras ir a comprar víveres.
Yani, yedekleme noktasına ulaşmamız lazım.
Tenemos que recuperar el sitio alternativo.
Sana bir takı martında olduklarını söyledi. Up Bronx, ancak bu yer bir kale gibi kurulmuştur.
Le contó que ocurrían en una joyería en el Bronx, pero ese sitio está protegido como una fortaleza.
Başka bir parka çeksem ve dersini aldı dosyasını doldursak?
Aparco el coche en otro sitio y podemos llamarlo : "Lección aprendida".
Kanıt burada değilse başka bir yerde olmalı.
La evidencia debe estar en algún sitio.
Diyordum ki Ölüm Köprüsü'nün Arcadia'da olduğunu varsayarsak ve senin dediğin gibi gizli bir yere götürüldüyse bu, daha çok Dönüşen'in malzeme bulup, montaj ve demontaj yaptığını gösterir.
Si hubiesen enviado el Puente Muertenfrente a un sitio clandestino, como tú dices, habría muchos cambiantes yendo y viniendo.
Burası hayal ettiğimin ötesinde. Ötesinin de ötesinde.
Este sitio es sublime.
Kutsal Topraklar için hazır ol. Burası Trol Avcıları'nın savaşçı hâline geldiği yer.
Prepárate para ver el sitio donde los cazatroles se convierten en guerreros.
Burası hesapta güvenliydi, Jim!
¡ Era un sitio seguro!
Tam yerini biliyorum!
Conozco el sitio.
Pusu için çok uygun.
Buen sitio para una emboscada.
Dönülecek bir yer kalmadı.
No hay sitio al que volver.
Pee-wee... Avare Saç'i bir arada, dimdik ayakta tutan... saç spreyi... dostlugumuzdur.
Pee-wee, el fijador que mantiene a Freewheelin'en su sitio, derecho y firme, es nuestra amistad.
Yerinde olsaydık
Si solo estuviéramos en su sitio
Ama iki gün önce web sitesinde gördüm.
Pero lo vi en el sitio web hace dos días.
Bana bir yerleri hatırlatıyor.
Me recuerda a algún sitio.
Burası kamp alanı değil.
Esto no es un sitio para campamento.
İhtiyacımız olan veriler dışarıda.
Los datos que necesitamos están fuera del sitio.
Güzel, bir yerlere varıyoruz demek.
Bueno. Ahora estamos llegando a algún sitio.
Amaç bu gibi görünüyor.
Parece que hemos encontrado el sitio.
Buranın koruma altındaki tarihi bir yer olduğu apaçık.
Este sitio es patrimonio histórico, claramente.
Bu bir otobot çöpçatan sitesimi?
Este no es un autobots que data el sitio.
O siteyi, yeşil bölgeye koyuyorum.
Estoy nombrando ese sitio en'Zona verde'.
- Onun sitesinden.
- Nos conocimos en su sitio.
Bu yeri özleyeceğim.
Echaré de menos este sitio.